…İsmail bey Gaspıralı “Dilde Fikirde İşte birlik” fikrini zihnimize koyalı 100 (yüz) yıldan fazla oldu. Hangi bahanenin arkasına sığınacaksınız, sağlanamayan DİL BİRLİĞİ için? Günümüzde, yüz milyonlarca Türk , aralarında, kendi dilleri ile değil İngilizce veya Rusça ile anlaşmaktadır… Bu işler dincilerin, dini değerleri kullandıkları gibi Türklüğümüzü kullanan, istismar eden, kişi, dernek veya partilerin ayıbıdır…
… Sitem etmeyin ama o kadar çok partizan oldunuz ki artık kendi özgür iradeniz den önce, parti ve cemaat yada tarikat baskısı ile düşünüyor ve yorum yapıyorsunuz. Türkiye’de, Türk olma bilincini kırmak veya dejenere etmek uzun yıllardır yapılmaktadır. Özellikle bu işin savunucu parti ve kuruluşları kullanmak daha şeytani ve etkili olmaktadır.. Türklükten ne anlıyorsunuz diye çevrenizde gözlem yapın ne göreceksiniz biliyor musunuz? Çoğunluğun yanıtı şöyle olacaktır:
1- Irkçılık yapmak
2- Türk-İslam sentezi olmadan Türk olmaz.
3- Sen Türk dersen, o da Kürt der…
4- Türklüğü anayasadan sileceğiz yoksa… olacaktır.
…40 yıla yakın süredir Türk varlığı için gözlem yapıyorum ve size sunduğum yorumlarım, analizlerim, bu alt yapıya dayanıyor: TÜRK VARLIĞI, BÜYÜK TEHDİT ALTINDA… Kabuğun adı Türk ama içi sürekli boşaltılıyor. Bizim adımıza mücadele veriyor zannında olduğunuz, TÜRK adı altında faaliyet gösteren, partilerin, derneklerin, grupların bir kısmı, sizi el altında tutmak amacıyla örgütlenmiş resmi ideolojinin ve düzenin uzantılarıdır.. .Güncel olarak yaşadığımız bir olgu: ALPARSLAN’A Türk değil İslam kılıfının giydirilmesini yada Türkçülüğü ile bilinen ve yaşamını öyle sürdüren Bakü kahramanı Nuri Paşanın, Türklüğünün silikleştirilmesi nedendir? Bunların hepsi bilerek yapılıyor. Anayasadan Türklüğü çıkartacağız demeçleri yanlışlıkla değil, toplumun tepkisini görmek için yapılmıştır. Çin’de uygulanan asimilasyonun çok daha tehlikelisi, Türkiye’de zaten yıllardır uygulanıyor. Yavaş yavaş, ürkütmeden, sessizce asimile oluyorsunuz. Neyinize güveniyorsunuz? Neyi umut ediyorsunuz? Dünya siyasi tarihinde, 120 den fazla Türk devletinin kurulduğuna da yıkıldığına da inanmıyorsunuz belki de! …
TÜRK DÜNYASI ve TÜRK KENEŞİ:
Türkiye’ye Dinciler tarafından yaşatılan sürecin bir benzeri, Türk dünyası üzerinde tezgahlanıyor. Önce zihinlerinizi, inançlarınızı, vicdanlarınızı , merhamet ve adalet duygularınızı, mağdur imajı ile kandırdılar. Sonra mülayim, dürüst, dindar imajı ile para kaynaklarını, eğitimi, sağlığı, medyayı, vesaire… ele geçirdiler ve çöküşü beraber yaşıyoruz.
Aslında, Türkiye’nin Dış Türkler için radikal çözümleri hiç olmamıştır. SSCB rejiminin dağılması için CIA in yaptığı çalışmalardan birisi, oradaki etnik kimlikleri kullanmaktı. Bu plan dahilinde CIA ve NSA, yıllarca Almanya üzerinden, değişik Türk lehçelerinde radyo yayınları yapmak suretiyle (kendi çıkarları için), Türk kimliğini canlı tutmak zorunda kaldılar. Açıkçası, Orta Asya’da, soydaşlarımızın Türklük şuurunu ayakta tutan, bizden çok Amerikan dış politikasının yan etkisiydi.
… Russia first politikası ile 1990 yılların başında Ortaasyada oyun gücünü kaybeden Türkiye, yakın zamanda, Türk devletlerine DİN VE ARAP bezirganlığına başladı?… 1992 yılında Türk devletleri arasında organik bağları artırmak için kurulan TİKA, TÜRKSOY gibi kurumların son yıllardaki faaliyetlerini bilinçli olarak izliyor musunuz?.. Bu kurumların ve aracılıkları ile Türkiye’ye gelen öğrencilerin dini vakıf ve cemaatlar ile organik bağları hangi ölçüdedir, kuşkulu.
…Samimiyetle sorgulamamız gereken konulardan biriside TÜRK KENEŞİ dir: Niye Kazakça, Azerice, Kırgızca, Türk keneşinin sitesi olan de yok! Türk dünyası paydaş olmasın diye mi? Bu yanlışlar, bal gibi bilerek atılıyor. SSCB yıkıldı, 28 yıl geçti. Biz İngilizce üzerinden anlaşıyoruz…Şunu anlarım: İngilizce çağımız da “lingua franca”. Ancak her üye ülkenin dili kullanılmalı. Çünkü farklılıklarımız var! Misal olarak, Keneş sayfası Kazakça yazılsa anlayamam, beni uzaklaştırır ve bana saygısızlık olurdu. Aynı yaklaşım hepimiz için geçerli.
…NURİ PAŞA resmi tanıtımlarına bakıyorum da , Sultan Alpaslan gibi Türk kimliği silinmeye çalışılan ama Türkçülüğü ile bilinen bir TÜRK kahramanı.. Kafkas Ordusu Komutanı olarak şanlı zaferler kazanmış bir savaş kahramanı, Azerbaycan Türklerini, Rus-Ermeni zulmünden kurtaran “Bakü Fatihi”, Türkiye’nin ilk yerli ve milli silah üreticisi, savunma sanayinin kurucusu, ömrünü memleketine adamış bu Türk evladına bir cenaze namazı bile çok görülmüştü..Yıllarca Edirnekapı’daki mezarına da gereken değer gösterilmedi, yeri bile unutuldu. Ancak 2016 yılında, yazar Atilla Onat tarafından mezar tespit edildi, onarıldı. Ve vefatından tam 67 yıl sonra cenaze namazı arkadaşlarıyla birlikte yattığı şehitlikte, bir avuç Türk tarafından kılındı…
… Türkiye’de Tek millet, ümmet, merhamet maskeleri ile Türklüğü sindirmeye çalışan, o mülayim, mağdur!, partizan hareketlerin politbüroları! ile ARAP (aslında evrensel) emperyalizm, Sembol haline gelen Türklük sevdalıları ve elçilerini kullanarak, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan’ a yerleşiyor. Türkler arasında işbirliği yapmaya çalışan diplomat, bilim, sanat ve fikir insanlarımızın hareket ettikleri bazı organizasyonlar, partiler veya kişilerin, sıradan partizan görüntünün arkasında, Türk soyunu, kültürünü ve dilini yozlaştırmaya çalışan radikal bir nefreti hissediyoruz.
…Atatürk’ten sonra, Türkiye’yi Türk’ten arındırma çabaları, zihinleri boşaltılmış slogancı Türkler sayesinde hedefine ulaşmak üzere…
…SSCB dağılmadan önce, esaret altındaki TÜRKLER ile bağımız kopmasın diye, yaşayan Türkçeyi savunurduk… O dönemler çok geride kaldı… Artık iletişim açısından globalleşen bir dünyadayız. Türkçe boğulmak üzeredir. Türkçenin günümüz şartlarına yanıt verecek hızda genişletilmesi şarttır.
…Türkiye’nin Rusya sevdası nedir? Azerbaycan da Elçibey’in Türk sevgisi ile kırılan Rus etkisi, Haydar Aliyev kararlılığı ile bitmiştir… Azerbaycan’ın gözüne Ermenistan’ı sokan ve kullanan Ruslar ile hangi kabusu yaşamaya mecbur ediliyoruz?… S-400, Nükleer santraller, zaten bizim sanayimizi Ruslar kurmuştu propagandaları… Zamanında bir Cumhurbaşkanının Azerbaycan için, onlar şia biz, sünniyiz diye demeçler verdiğini de unutmadık… Bunlar onur kırıcı olmanın çok daha ötesinde, Türk elbisesi altında yapılan Türk dünyası düşmanlıklarıdır.
… 18 Şubat 2005 günü Nazarbayev’in “Orta Asya Devletler Birliği’ni kurmayı teklif ediyorum… Bizim ekonomik çıkarlarımız, tarihi-kültürel köklerimiz, dilimiz, ekolojik sorunlarımız, dış tehditlerimiz ortaktır. Biz sıkı ekonomik entegrasyonu başlatmalıyız.” gibi, Türk dünyasından birçok fikir ve aksiyon teklifi olmasına ve birçok adım atılmasına rağmen sizlere son sözüm: Türk Dünyasının entelektüel birikimlerini gerçekleştirecek bir TEMEL STRATEJİ olmadan yüzeysel girişim ve gösteri amaçlı yapılanlar ile Türk Birliğini sağlamak mümkün değildir.
Saygı ve sevgilerimle… Oguz SOLAK/ Uluslararası İlişkiler Böl. Uz.
Yazıları posta kutunda oku