TAHTEREVALLİ      

17 Ekim’de Erdoğan, Ankara’da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, 22 Ekim’de Soçi’de Rusya Devlet Başkanı V.Putin ile görüştü.
Kuzeydoğu Suriye’de Türkiye ve Kürt güçleri  arasındaki soruna güven inşası için ateşkes kararı alındı.

*
Sonuçta Erdoğan’ın Barış Pınarı Operasyonu, öngördüğü resmi hedefin aksine;
Suriye’de iç barışın inşasına ve Esad’ın egemenliğini genişletmesine yol açtı.
Nasıl?
Başkan Trump operasyonla birlikte bölgedeki güçlerini çekerken, Suriyeli Kürtlere himayesiz kaldıklarının duygusunu yarattı.
Kürtler Suriye’nin bir parçası olduklarını farkettiler.
Bu durum, Suriyeli Kürtleri Rusya’yı aracı kılarak Şam’la anlaşmaya zorladı.
Suriye rejimine de halkının bir kesimiyle yeniden devlet- vatandaş ilişkisi kurma fırsatı sundu.
Barış Pınarı Operasyonu birkaç gün içinde  Suriyeli Kürtlere yeniden devlet, Suriye devletine de yeniden vatandaş armağan etti.

*
Nitekim Barış Pınarı operasyonu sayesinde Esad hükümeti beklendiğinden çok daha kısa sürede egemenliğini Türkiye sınırındaki topraklarda yaydı.
Suriyeli Kürtler ise bağımsızlık veya federasyon gibi gerçekçi olmayan hedeflerinden tamamen uzaklaşmış olsa da;
Suriye’de başka hiçbir azınlığa nasip olmayacak siyasi imtiyazlar elde ettiler.
Suriye’yi üyeliğinden çıkaran Arap Birliği, Türkiye’ye karşı Suriye’nin yanında yer aldı.
ABD çekildiği Menbic ve Kobani’yi Türkiye’ye değil, Rusya’ya dolayısıyla  Suriye ordusuna bıraktı.
2011’de Türkiye ile birlikte Suriye’ye karşı olan ne kadar devlet veya uluslararası örgüt varsa, Barış Pınarı sebebiyle Türkiye’ye karşı saf tuttu…
Tüm bu alanlarda Kürtler meşruiyet kazandı.

*
Dün ABD Başkanı Trump, TSK ve Kürt güçleri arasındaki çatışmanın sonlandırılması için imzalanan ateşkese ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Ateşkesin çok güzel bir şekilde gittiğini ” belirtti.
Tayyip Erdoğan ile çok iyi bir ilişkisi olduğunu söyledi!
“Biz Suriye’de petrolü aldık bırakın diğerleri savaşsın. Bırakın sınırları başkaları korusun” dedi…

*
Yine dün Rusya Dışişleri Bakanı S. Lavrov’ da konuştu.
“Genel duruma bakacak olursak, Soçi’de yapılan mutabakatla ciddi boyutlara ulaşan akan kanı durdurduk.
Türkiye-Suriye sınırının geri kalan bölümünde Kürt güçlerinin  geri çekilmesi sağlandı!
Bu bölgeye Suriye sınır muhafızları ve Rus askeri polisi girdi” dedi…

*’
Ayrıca dün, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde 150 üyenin katılımıyla çarşamba günü başlayan Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının ilk bölümü de sona erdi.
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, komite toplantılarının ilk bölümünü başarıyla tamamladıklarını vurguladı,
“45 kişilik yazım kurulu  pazartesiden itibaren  toplantıya devam edecek” dedi.

*
Çarşamba günü,  sekiz yılda 500 binden fazla insanı öldüren ve yerinden olmuş milyonlarca insanın katıldığı bir çatışmanın barışa evrilmesi umuduyla,
BM sekreteryasında, Suriye hükümeti ve muhalefet üyeleri Cenevre’de  yeni bir anayasa hazırlanması görevi ile bir araya geldiler.
Savaş alanındaki gelişmeler siyasi bir sürecin ne kadar çok gerekli olduğunu gösteriyordu.
Böylece anayasa komitesinin oluşturulması önemli değişikliklerin yolunu açması olasılığını  doğurdu.

*
Şimdi sonuçsuz bir dizi görüşmeler:
Muhalif güçlerin yabancı güçlerin etkisi altında yeniden şekillendirilmesi:
Şam’ın müzakerelerde üst sırada yer almasına yapılan itirazların ardından demokratik Suriye’yi öngören yeni bir anayasa hazırlanmasına çalışılıyor.
Suriye Hükümeti, muhalefet ve sivil toplum liderlerinden eşit oranda belirlenen 150 üyeli anayasa komitesi;
Herşeyden önce birbirlerine düşmanlıktan ziyade hızlı bir şekilde yeni bir sözleşme yapmanın bileşkesinde olmayı öngörüyor.

*
Komite, yeni anayasanın onaylanmasında bir tarafın diğerine herhangi bir kararı yüklemesini önlemek için çok yüksek bir eşik olan yüzde 75 oy çoğunluğunu,
Çok partili bir sistem ve çok adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmasını,
Cumhurbaşkanının istihbarat teşkilatı ve ordunun başkomutan olarak kontrolünü elinde tutup tutmayacağını,
Adli sistem üzerinde başkanlık kontrolü konusu gibi tartışmalı konularını ele alacaktır.

*
Cenevre’deki komitenin dışında bırakılan, Suriye Demokratik Güçlerini oluşturan Kürt milislerin, yeni anayasal çerçeveyi kabul edip etmeyeceği sorusu ise devam ediyor .
Suriye hükümetinin Kürt Halkının Koruma Birimleri (YPG) ile ilişkilerini tartışmaya açık bırakmasına rağmen,
Türkiye’nin YPG’nın katılımına itiraz etmesi ve Kürtleri  komitenin dışında bırakmasıyla,
Kürt liderlerin yeni siyasi düzenlemede dışlanması ve kendilerini marjinalleşmiş hissedecekleri bir durumun bir barış anlaşması için sorun yaratacağı çok açıktır.

*
Bu noktada B. Esad, olan herşeyden sonra Kürtlerle ilgili olarak,
“Biz aslında çeşitli Kürt partileri ile uğraşıyoruz.
Kürtlere gelince, çoğunun Suriye devletiyle iyi ilişkileri vardı, her zaman bizimle temas halinde oldular ve vatansever fikirler önerdiler.
Girdiğimiz  bölgelerde Kürtlerin tepkisi, oradaki diğer insanların tepkisinden daha az olumlu ya da daha az  mutlu değildi.
“Evet” birbirimizle tekrar yaşayabiliriz.
“Hayır” ise Suriye’nin bir daha asla istikrarlı kalamayacağı anlamına gelir “diyor…

*
Esad,  Cenevre’de başlayan Anayasa Komitesi  görüşmeleriyle ilgili;
“Teröristler hala oradayken anayasal bir komite sorunu çözecek, nasıl? Bu imkansız!
Çözüm, Suriye’deki terörizme saldırmakla, dış müdahaleyi durdurmakla başlar…
BM’in 2254 sayılı kararının Suriye devletinin tek başına  egemenliğini ifade ettiğini hatırlatırım.
Bunun dışında bizi ilgilendiren şey, bu komitenin toplantıları tarafından üretilen her şeyin ulusal çıkarlarla uyumlu olmasıdır.
Ancak bu taktirde  yeni bir anayasayı  A’dan Z’ye onaylayacağız.
Anayasada ulusal çıkarlara aykırı olan tek bir hükümde değişiklik yapılması halinde, karşı çıkacağız” diyor ve Özgür Suriye Ordusu’na ve Erdoğan’a işaret ediyor…

*
Gelişmeler farklı bir mantık ve momentum izlediği için anayasa komitesinin yeni bir anayasa hazırlanması uzun süre devam edebilir.
Bu noktada Rusya Devlet Başkanı Putin;
“Önce ateş kesilmeli ve şiddete son verilmeli sonra müzakereler, çözüm arayışları, gelecek toplum için anayasa temellerinin belirlenmesi ve yapısal değişiklikler sağlanmalıdır.
Bunun tersi kaosa götürür.
Rusya, Esad’ın anayasal olmayan yollarla görevden alınmasından çekinmektedir.
Bu durumda muhalefet ile şu anki Suriye yönetimi arasında sadece yer değişikliği olacak, savaş ise sonsuz bir şekilde sürecektir.
Suriye’de siyasi çözüme paralel olarak küresel barış, istikrar ve gelişmeye katkı sağlamak üzere,
Suriye İç Savaşı suçlularının yargılanması ve BM merkezinden yenilenmiş bir Uluslararası Hukuk Sistematiğinin küresel sistem ağlarına yansıtılması gerekir”diyor.

*
Ve ABD, Uluslararası Hukuk Sistematiğini kendi liderliğinde küresel sistem ağlarına yansıtmak üzere;
İki hasım Erdoğan ve Esad’ı adalet terazisinde bir şekilde dengelemenin adımını atıyor:

*
Erdoğan ailesi ve şürekasının milyonlarca dolar rüşvet karşılığında “Halkbank” vasıtasıyla,
2012 ve 2016’da İran’ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir tezgah kurdukları,
Söz konusu tezgahın hem İran hem de Türkiye’deki üst düzey yetkililerin sağladığı korumayla uygulandığı,
Bütün bunların ABD yaptırımlarının ihlali olduğu konusunu,
Dünya kamuoyuna sunmaya hazırlanıyor.

*
Bu noktada Esad gerçekçi bir tutum izliyor
“Şahsen Erdoğan,  grubundan bir kişi ya da benzer eğilimli biri ya da ideolojisini temsil eden biriyle el sıkışmak zorunda kalırsam nasıl hissederim?
Kendimi bıkkın hissediyorum.
Ancak, ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda kişisel duygularımızı bir kenara bırakmak zorundayız.
Bir toplantı sonuç verirse, ulusal çıkarlarla yapılacak her şeyin gerekli olduğunu söyleyebilirim” diyerek, Erdoğan’a davetiye çıkarıyor…

*
Suriye’deki askeri gelişmeler ve müzakereler ABD ve Rusya’nın stratejik çıkarlarınca belirleniyor.
ABD’nin tutarsız ve öngörülemez politikalarının aksine, ülkelerle yapıcı ilişkiler geliştiren ve Suriye’de savaş boyunca tutarlı bir konumda olan Rusya;
Suriye’de sınırsızlığın çözüm anahtarını elinde tutuyor.
Bakalım Rusya, bu gelişmede nasıl bir yer tutacaktır?

2. 11. 2019


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir