KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ-(2)
Hüseyin MÜMTAZ
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, ilki hariç (Denktaş’ın seçildiği) hep partilerden ziyade toplumdaki sosyal grupların siyasi tercihleri rol oynamıştır.
O halde öncelikle toplum yapısını ve tercihlerin neye göre şekillendirildiğini incelemekte fayda vardır.
Bunu yaparken kelimeleri de doğru değerlendirmeli ve kavram kargaşasına düşülmemelidir.
Gruplar kendilerini/karşılarındakini çeşitli tanımlarla ifade ederler ve ipin ucu daha orada, başlangıçta kopar.
1.Yerleşikler (Yerleşik olmayanlar?)
2.Türkiyeliler (Türkiyesizler?)
3.(Özel isimlerin özellikle küçük yazıldığı)kıbrıslıtürkler (Kıbrıslı olmayan Türkler?)
“Yerleşikler” ile 75 sonrası Türkiye’den adaya göçenler kastedilir. Peki tersi/karşıtı yâni “yerleşik olmayanlar” göçmen midir? Hayır bilakis onlar “yerli”dir. Yâni kelime anlamıyla asıl yerleşik onlardır.
“Türkiyeliler” tanımı da bir önceki gibi 75 sonrası kuzeyden gelenleri anlatır. Peki karşıtları, “Türkiyesiz” midir? Tabii değil… Kök aynıdır, sadece biri 1571 diğeri, 1975 göçmenidir.
“kıbrıslıtürkler” tanımı “gendilerine” göre “assıl gıbrıslıları” ifade eder, “diğerleri, Kıbrıslı olmayanlar” ise 75 sonrası gelenlerdir.
Durum işte böylesine vahimdir bir avuç, küçücük Kuzey Kıbrıs’ta.
Bakın kuzeyde yayınlanan “AGEL” yanlısı yerel bir gazetede geçen gün, Avustralya’da yaşayan genç bir adam neler yazdı…
“Oğlumuzu, etnik kimliğini öğretmeden büyüttük biz. Türk olmak nedir, Türk kimdir, nedir, bilmez bunları hiç. Rum nedir onu da bilmez… Dışarıda yaşamanın sağladığı avantajı da kullanarak, yani okulda beynine işlenecek kimlik kodlamaları faktörünü doğal yollardan elimine ederek, kim olduğunu değil, ne olduğunu, insan olduğunu anlattık hep ona. Kimliği ile ilgili olarak tek öğrendiği, Kıbrıslılığıydı… Biz çocuğumuza Türk olmayı değil, insan olmayı öğrettik”.
İyi de birader; o halde halen Kıbrıs’ta avlanana/ölene kadar yaşamakta olan kaplumbağa, kedi, kanarya, keklik, tavşan da “Kıbrıslı” olmuyor mu?
Farkları insan veya başka bir yaratık olmaları mı?
Hiçbir literatürde geçmeyen “Kıbrıslı” diye bir millet mi var? Ne zamandan beri var?
Milliyetçi olmayıp, yâni bir millete ait hissetmeyip, kendini yaşadığın yerle tanımlamak “mahalliyetçilik”dir.
Dört parçalı Kürdistan, Valon/Flaman, Bask/Katalonya, İrlanda, İskoçya, Korsika, Padanya, Güney Tirol, Bavyera, Lombardiya, Veneto gibi…
Bütünden ayrılıp “Mahalliyetçilik” yapmak ise “bölücülüktür”.
Akıncı’nın söylediği densiz bir lâf bakın sözü nerelere getirdi ve henüz seçimlere gelemedik.
Devam edecek. 30 Ekim 2019
Yazıları posta kutunda oku