Site icon Turkish Forum

Barış Pınarı Harekâtı 3. gününde

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, yeni kurulan ve Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu "Milli Ordu" ile birlikte Suriye'de Fırat Nehri'nin doğusunda başlattığı Barış Pınarı Harekâtı üçüncü gününe girdi. - watch

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, yeni kurulan ve Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu “Milli Ordu” ile birlikte Suriye’de Fırat Nehri’nin doğusunda başlattığı Barış Pınarı Harekâtı üçüncü gününe girdi.

Pazar akşamı ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesi sonrası yapılan açıklamalarda işareti verilen harekâtın başlaması için ABD askerlerinin sınır bölgesinden çekilmesi beklendi.

Türkiye’nin hedefinin Fırat’ın doğusunda barış koridoru tesis etmek olduğunu ve “terör unsurlarını” hedef aldığını söylediği harekat, Ceylanpınar’ın karşısındaki Resulayn ilçesinden başladı.

Hedefler önce top atışları ve hava saldırılarıyla vuruldu, ardından kara birlikleri harekata katıldı.

Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) verdiği son bilgiye göre harekâtta “1 asker şehit oldu, 3 asker yaralandı”. MSB, 277 PKK/PYD-YPG’linin de öldürüldüğünü açıkladı.

Sınırın Suriye tarafından Türkiye’ye atılan havan topu ve mühimmatların patlaması sonucu şu ana kadar 4’ü Şanlıurfa, 3’ü Mardin’de olmak üzere 7 sivil hayatını kaybetti, 70’ten fazla kişi de yaralandı.

Operasyonun boyutunun ne olacağı ve ne kadar süreceği henüz tam olarak netlik kazanmadı ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önce 120 km’lik bir alanda 30 km derinlikte olacağını belirtti.

Operasyonun başlangıçta Akçakale ile Ceylanpınar arasındaki 120 kilometrelik bölümü kapsayacağını, sonrasında da tüm Suriye sınırını içereceğini söyleyen Çavuşoğlu “Önce 120 km’ye girip sonra tamamını temizlememiz lazım” dedi.

Diğer siyasi partiler ne dedi?

Barış Pınarı Harekatı’na HDP dışındaki birçok siyasi parti ve kuruluş destek açıklaması yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi, Barış Pınarı Harekatı’nın yürekten ve tam bir destekle arkasında ve yanındadır” dedi.

Harekatın başlamasının hemen ardından atttığı tweet’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Dualarımız, kahraman askerlerimizin burnu dahi kanamadan #BarışPınarıHarekatı’nın bir an önce başarılı bir şekilde tamamlanması için… Allah evlatlarımızı korusun, Allah evlatlarımızı muzaffer eylesin.” ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da basın açıklaması yaparak “Türkiye’de itibarlı bir duruş sergilememiz ve Türkiye’nin çıkarlarını korumamız için tavsiyemiz şudur; Türkiye’nin sınır bölgesiyle çok uzun bir bağı olan Suriye’nin meşru devletiyle derhal ilişkiye geçin” dedi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener de Meral “Allah askerlerimizin ayağını taşa değdirmesin” diyerek Yahya Kemal’den bir dörtlük paylaştı. Akşener daha sonra yaptığı yazılı açıklamada ise Suriye’yle diplomatik temas çağrısında bulundu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “Ordumuza başarı, devletimize feraset ve dirayet diliyorum” mesajını paylaştı.

HDP ise Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli imzasıyla yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yükselen demokrasi dinamiğini de hedef alan bu saldırıyı en güçlü biçimde kınıyoruz. İktidarın kendi siyasi geleceği için sınır ötesine yönelik başlattığı bu saldırı aynı zamanda sınır içinde yaşayan halklara, demokrasi güçlerine ve onların dayanışma ruhuna karşı da başlatılan bir saldırıdır” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasının ardından “Savaşa karşı Rojova’ya ses verelim” başlıklı açıklamaları nedeniyle HDP Eş Başkanları Sezai Temelli, Pervin Buldan ile milletvekilleri Gülüstan Kılıç Koçyiğin, Leyla Güven ve Berdan Öztürk hakkında “hükümeti alenen aşağılama, terör örgütü propaganda” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

HÜDAPAR ise “Halkın yeni mağduriyetler yaşamaması ve sivillerin zarar görmemesi herkesin önceliği olmalıdır” dedikten sonra “Türkiye’nin bu müdahalesi bir Türk-Kürt savaşı değildir. PKK/YPG hiçbir zaman Kürtler için mücadele etmemiştir” açıklamasını yaptı,

Eski başbakanlar Tansu Çiller, Binali Yıldırım, Mesut Yılmaz ve Yıldırım Akbulut da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak harekata destek verdi.

AKP’den istifa ettikten sonra yeni parti kurma girişimini sürdüren eski Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Suriye’de siyasal bir çözüme gidilmesi gerektiğini belirterek “Suriye’de tüm taraflar görüşmeli. BM çerçevesinde bir barış perspektifi yürütülmeli. Yeni bir Suriye ve Ortadoğu perspektifi çizilmeli” görüşünü dile getirdi.

Harekatın başarısı için dua ettiklerini ifade eden Davutoğlu, ‘IŞİD militanlarından Türkiye’nin sorumlu olması’ iddiasına ise kesinlikle karşı çıkılması gerektiğini belirtti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ortak basın açıklamasında, “Başlatılan askeri müdahale daha fazla can kayıpları yaşanmadan derhal durdurulmalı, savaşsız, çatışmasız çözüm yolları denenmelidir” çağrısında bulundu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Suriye’nin kuzeyinde başlatılan Barış Pınarı Harekâtı hakkında ortak basın açıklamasında bulundu. Açıklamada harekâtın Türkiye’nin mevcut sorunlarını daha da derinleştireceği ve IŞİD’in binlerce üyesinin ‘gardiyanlığı’ gibi ciddi bir tehlike ile karşı karşıya kalınacağı ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan neler dedi?

Harekâtı ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü Twitter üzerinden yaptığı açıklama ile duyurdu.

Erdoğan “Türk Silahlı Kuvvetleri’miz Suriye Milli Ordusu’yla birlikte Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Barış Pınarı Harekatı’nı başlatmıştır. Amacımız, güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmektir” dedi.

Erdoğan Perşembe günü Ankara’da AKP İl Başkanları toplantısında ise harekata tepki gösteren ülkelere sert şekilde cevap verdi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan noktalar şöyle;

“Güneyimizde bir terör devleti kurulmasını engellemeye çalışıyoruz. Buna fırsat veremeyiz. Bunun daha ileri noktası var, onları burada konuşmaya dilim varmıyor.

“Barış Pınarı’nın amacı Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi bütünlüğüne katkıda bulunmaktır. Suriye’nin dörtte biri PKK’nın işgali altındadır.

“Barış Pınarı Harekatı bölgesini güvenli hale getirdikten sonra burada yaşayan herkesin evine dönmesini sağlayacağız. Bölgede bozulan demografik yapıyı tekrar tesis edeceğiz. Bölücü örgüt, kontrolü altında tuttuğu bir milyon kişiyi yerinden etmiştir.

“Araplar kendi evlerine, Kürtler kendi evlerine, Türkmenler, Süryaniler, Asuriler kendi evlerine dönecektir, biz bunun teminine çalışıyoruz.

“Bir de dönmek isteyip oturacak evi kalmamış olanlar var. Bu durumdaki bir milyon kişi için evler inşa etmeyi planlıyoruz. Bunu da uluslararası toplumun finansmanıyla yapmak istiyoruz.

“Utanmadan sıkılmadan bizi Kürtlere karşı olmakla suçluyorlar. Sadece Kobani’den gelen 300 bin Kürt bizim ülkemizde yaşamaktadır. ABD bunu görmez, AB bunu görmez. E, biz kime neyi anlatacağız? En azından kendi milletimiz görsün.

“Harekâtımıza destek veren MHP, İYİ Parti ve CHP başta olmak üzere tüm siyasi partilere, sivil topluma, sanatçılara, her kesimden vatandaşlara teşekkür ediyorum.

Erdoğan HDP’yi hedef alarak “Terör örgütünün desteği ile Parlamento’ya girmiş olan sözde siyasi partiye sesleniyorum: Benim ordumu sözde işgal gücü olarak gösteremezsiniz. Bu ahlaksızlığın, edepsizliğin daniskasıdır. Eğer işgal varsa, o sizin maharetinizdir” dedi.

“Buradan tüm NATO ülkelerine sesleniyorum, başta Amerika: Biz Türkiye’yiz ve biz bir NATO üyesi ülkeyiz. Beşinci maddeyi gayet iyi biliyorlar. Bu terör örgütleri NATO üyesi olan Türkiye’ye sessiz kalamazsınız, buna hakkınız yok.

“Bizim hem kendi güvenliğimiz tehdit altındadır, hem de Türkiye’de ülkesine dönmeyi bekleyen 3,6 milyon sığınmacı vardır.

“Ey Avrupa Birliği, kendinize gelin. Bak yine söylüyorum: Bizim şu anki operasyonumuzu işgal harekatı olarak nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay: Kapıları açarız, 3,6 milyon mülteciyi size göndeririz.

Trump’ın çelişkili mesajları

Pazar akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump, “askerlerimizi oradan çekeceğiz” açıklamasını yapmış, bu açıklama Türkiye’nin operasyonuna “yeşil ışık” yakmak olarak algılanmıştı.

Trump bunun ardından bazıları tehdit, bazıları iş birliği mesajları içeren açıklamalar yaptı.

Operasyonun başlamasının ardından attığı ilk tweetinde Trump Türkiye’ye yönelik sert bir tavır takınarak Türkiye’ye “sınırı aşması halinde” ekonomik yaptırım uygulama tehdidinde bulundu.

Trump “Türkiye, benim büyük ve emsalsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak değerlendirdiğim bir şey yaparsa, Türk ekonomisini yıkıp ve yok edeceğim (daha önce yaptım)” ifadelerini kullandı.

Trump Perşembe erken saatlerde yine Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Türkiye’nin Kürtlere saldırmayı uzun zamandır planladığını” söyledi.

Saldırılan bölgede ABD askeri bulunmadığını belirten Trump, çatışmanın iki tarafıyla da görüştüğünü söyledi ve ekledi:

“Türkiye NATO üyesidir. Bazıları ‘karışmayın, Kürtlerin (bizim finansal yardımımızla) kendi savaşlarını yapmasına izin verin’ diyor. Ben ise oyunu kurallarına göre oynamazsa Türkiye’yi finansal açıdan ve yaptırımlarla çok sert vuralım diyorum.”

Trump Perşembe akşamı attığı son tweetinde şu ifadeleri kullandı:

“IŞİD’i yüzde 100 yendik ve şu an Türkiye’nin Suriye’de saldırıda bulunduğu alanda hiç askerimiz yok. İşimizi çok iyi yaptık! Şimdi Türkiye, Kürtlere saldırıyor ve onlar 200 yıldır savaşıyor.

“Bu durumda üç seçeneğimiz var. Ya binlerce askerimizi göndermek ve askeri olarak kazanmak, Türkiye’yi finansal olarak yaptırımlarla sert vurmak ya da Türkler ve Kürtler arasında bir anlaşma sağlanması için arabulucu olmak!”

Trump daha sonra Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamasında üçüncü seçenekten yana olduğunu aktardı.

Dünyadan tepkiler

Avrupa ve Arap ülkelerinden operasyonu kınayan ve eleştiren açıklamalar geldi. Batı’dan gelen eleştirilerin odağında bu harekâtın bölgede IŞİD’e karşı elde edinilmiş kazanımları tehlikeye atacağı ve yeni bir göç dalgasına neden olacağı endişeleri var.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin üyesi beş Avrupa Birliği ülkesi dün ortak bir açıklama yayımlayarak Türkiye’ye Suriye’de düzenlediği operasyonu durdurma çağrısında bulundu.

BM Güvenlik Konseyi’nin düzenlediği acil toplantının ardından Fransa, Almanya, İngiltere, Belçika ve Polonya yaptıkları ortak açıklamada, “Türkiye’nin tek taraflı düzenlediği askeri operasyona son vermesi çağrısında bulunuyoruz; bu operasyonun Türkiye’nin güvenlik endişelerine yanıt vereceğini düşünmüyoruz” dedi. Rusya ve ABD ise açıklamayı imzalamadı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de Suriye’deki gerilimin azaltılması çağrısında bulundu ve “Askeri operasyonlar daima BM kurallarına ve uluslararası insani hukuka uygun olmak zorunda. Sadece ölen ve yaralananlardan kaynaklananlar değil, insanların evlerinden olmasıyla ilgili insani kaygılardan endişeliyim” diye konuştu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Perşembe günü yaptığı son basın toplantısında Türkiye’nin Suriye’deki operasyonda ‘ölçülü davranması’ gerektiğini yine vurguladı.

Türkiye’nin NATO’daki müttefiklerinden olan Norveç, Türkiye’ye her türlü silah ihracatını durdurduğunu açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Türkiye’nin Suriye’deki harekatını eleştirerek “Suriye’deki tek taraflı operasyonu güçlü bir şekilde kınıyorum. Türkiye’nin buna en kısa zamanda bir son vermesini talep ediyorum” dedi.

İtalya da Türkiye Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İtalya, Ankara’nın girişimini kınamaktadır ve bu nedenle Türk büyükelçinin Dışişleri Bakanlığı’na çağrılması için talimat verdim” dedi.

Ermenistan da Barış Pınarı Harekâtı’nı “işgal” olarak niteledi ve kınadı.

Arap Birliği de Cumartesi günü Mısır’ın talebi üzerine Türkiye’nin Suriye operasyonunu görüşmek üzere acil toplanıyor.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, Fırat’ın doğusunda devam eden harekata dair “derin endişe” duyduklarını söyledi.

Barzani, “Kürdistan bölgesi ve Irak’ta teröristleri yok etmek için pek çok fedakarlık yaptık, katliamlar yaşadık. İstikrarsızlık yaratan bu durumdan derin endişe duyuyoruz. İşbirliği ve arabuluculuğa hazırız” dedi.

İran Meclis Başkanı Ali Larijani ise Suriye harekatının ardından Türkiye ziyaretini iptal etti. İran Meclis Başkanlığı Özel Danışmanı Hüseyin Emir Abdullahyan da Çarşamba günü yaptığı açıklamada Türkiye’nin operasyonunun Suriye’deki durumu daha da karmaşık hâle getireceğini söylemişti.

Rusya ise Türkiye’ye daha yakın bir mesafede duruyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in danışmanlarından Yuri Uşakov, Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumdan kaygı duyduklarını, ancak Moskova’nın Türkiye’nin bölgedeki güvenlik kaygılarını anladığını açıkladı.

Pakistan da Türkiye’ye destek açıklaması yaptı ancak Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının gerekliliğine ve siyasi çözüme vurgu yapt.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Faysal, “3,5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye nezaketle ev sahipliği yapan Türkiye’nin insani çabalarını tebrik ediyoruz ve Türkiye’nin bölgedeki meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz” dedi.

Barış Pınarı Harekatı: Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, BBC'ye konuştu

ABD’de Türkiye’ye yönelik yaptırım tasarısı

ABD’de Başkan Trump’ın askerli bölgeden çekme kararı, kendi partisinden üst düzey yetkililer de olmak üzere birçok kişinin tepkisini çekti.

Trump’ın bu tepkiler üzerine Türkiye’ye yönelik ekonomik tehditlerde bulunmasını, Senato ve Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye yaptırımları öngören yasa tasarıları izledi.

Trump’a birçok konuda destek olmasıyla bilinen Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham ve Demokrat senatör Chris Van Hollen, Suriye’nin kuzeydoğusuna başlattığı Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Türkiye’ye bir dizi ekonomik yaptırımı içeren tasarı hazırladı. Tasarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’deki malvarlığının dondurulması ve vize kısıtlamaları gibi yaptırımlar içeriyor.

Tasarıda ayrıca Türkiye ile askeri işlemler de hedef alınıyor. Türk ordusuyla bağlantılı enerji şirketlerini destekleyenlere yönelik yaptırımlar da öngören tasarıda ABD savunma teçhizatlarının Türk ordusuna satışına yasak getirilmesi de yer alıyor. Tasarı Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasını da yaptırımlar açısından “çok etkili” olarak tanımlıyor.

Tasarıyı sunan Cumhuriyetçi senatör Graham, Twitter’dan yaptığı açıklamada tasarıya iki partiden de destek beklediğini yazdı.

Kongre şu anda tatilde bulunuyor. Ancak tasarının önümüzdeki hafta gündeme alınması ve hızlı bir şekilde oylanması bekleniyor.

Perşembe günü de Temsilciler Meclisi’nde 29 Cumhuriyetçi Kongre üyesi, benzer bir yasa tasarısı sunacaklarını duyurdu.

Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy, Cumhuriyetçi Parti grubu denetçisi Steve Scalise ve diğer parti liderleri Ankara’nın operasyonuna güçlü bir karşılık verilmesi gerektiğini savundu.

Cumhuriyetçi Kongre üyesi Liz Cheney yaptığı yazılı açıklamada “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve rejimi, IŞİD’e karşı binlerce kayıp veren ve yurdumuzu korumamıza yardım eden Kürt müttefiklerimize acımasızca saldırdığı için ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalmalı” dedi.

Suriye yönetiminin tavrı ne?

Harekatın ilk gününde Şam yönetiminden bir açıklama gelmemişti ancak Kürt güçlerin Türkiye’nin operasyonuna karşı Suriye ordusundan destek isteyebileceği görüşleri dile getirildi.

Esad yönetiminden ilk resmi açıklama Perşembe günü geldi. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mekdad, “vatanlarına ihanet eden ayrılıkçılar” diye tanımladığı ABD destekli Kürt güçleriyle diyalog kurmaya hazır olmadıklarını belirtti.

Bakan Yardımcısı ayrıca, Kürtlerin öncülüğündeki güçlerin Türkiye’ye Kuzey Suriye’yi işgal için bahane verdiğini söyledi.

Mekdad Şam’da gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu silahlı örgütler, ülkelerine ihanet etti ve ülkelerine karşı suç işledi. Yabancı güçlere rehin olanlarla diyaloğa girip, konuşmayacağız. Washington’ın ajanlarının Suriye topraklarında yeri olmayacak” dedi.

Suriyeli mültecilerle ilgili plan ne?

Türkiye, şu an topraklarında bulunan yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli mültecinin büyük kısmını, operasyonun yapıldığı bölgede kurulacak “güvenli bölgeye” yerleştirmek istiyor.

Bu mülteciler, Suriye’nin birçok farklı bölgesinden kaçarak Türkiye’ye gelmişti.

Hükümet Türkiye’deki 2 milyon Suriyeli mülteciyi, hareket kapsamında oluşturulacak güvenli bölgeye yerleştireceğini, bunun gönüllülük esasına göre yapılacağını, kimsenin geri dönmeye zorlanmayacağını belirtiyor.

Ancak Kürtler ve Batılı ülkeler, bu şekilde bir yeniden yerleştirmenin bölgenin demografik yapısını bozacağından ve ileride bir iç savaşa neden olacağından endişe duyuyor.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün AB’ye yönelik olarak, “Kapıları açar, 3,6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz” sözlerinin üzerine NATO’dan Ege Denizi’ndeki devriyelerin sıklığını artırmasını talep etti.

Miçotakis, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile toplantısında NATO’dan Ege Denizi’ne daha çok gemi göndermesini talep ettiğini dile getirdi.

Şu an için Ege Denizi’nde altı NATO gemisi var.

Gazeteciler ve sosyal medya kullanıcıları hakkında yasal işlem

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Perşembe günü yaptığı yazılı açıklamada “Terör örgütü destekli yurt dışı kaynaklı bölücü ve yıkıcı yayınlar hızlıca tespit edilerek devletin diğer ilgili kurumlarıyla işbirliği içinde susturulmaktadır” dedi.

RTÜK açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı Barış Pınarı Harekâtımız ülkemiz, devletimiz, milletimiz ve çevre ülkeler için hayırlara vesile olsun” diyen RTÜK, “terörün amacına hizmet eden eksik ya da yalan ve taraflı bilgilerle vatandaşlarımızı yanlış yönlendirebilecek yayınlar konusunda asla müsamahamız olmayacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan BirGün gazetesi internet yazıişleri müdürü Hakan Demir ve Diken yazıişleri müdürü Fatih Gökhan Diler bugün polis tarafından gözaltına alındıktan sonra, çıkarıldıkları mahkemelerce adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağıyla serbest bırakıldı.

Gazetecilerin gözaltına alınma gerekçesi olarak Suriye Demokratik Güçleri’nin “Türkiye sivilleri vuruyor” açıklamasının haberleştirilmesi gösterildi.

Diyarbakır’da protesto düzenlemek isteyen 24 HDP’li gözaltına alındı

Çarşamba akşamı da emniyet birimlerinin sosyal medya paylaşımlarından ötürü 78 kişi hakkında yasal işlem başlattığı açıklanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Perşembe günü yaptığı açıklamada, Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasının ardından Türkiye’nin iç huzurunu ve güvenliğini hedef alan sosyal medya paylaşımlarının incelendiğini açıkladı.

Açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal barışını, iç huzurunu, birliğini ve güvenliğini hedef alan; bu amaca hizmet eder mahiyette, her türlü yönlendirici haber, yazılı ve görsel yayın, operasyonel amaçlı sosyal medya hesapları ile birlikte kişi ya da kişiler tarafından suç oluşturan eylemlere yönelik Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca inceleme ve tespitler yapılmakta olup, yasal gereğine tevessül edilmektedir” denildi.


Exit mobile version