Site icon Turkish Forum

KAZI, BÖYLESİNE İNSAFSIZCA DAHA NE KADAR YOLACAKSINIZ BAKALIM??? Dr.Noyan UMRUK

KAZI, BÖYLESİNE İNSAFSIZCA DAHA NE KADAR YOLACAKSINIZ BAKALIM??? Dr.Noyan UMRUK - Outlook oycslbai

KAZI, BÖYLESİNE İNSAFSIZCA DAHA NE KADAR YOLACAKSINIZ BAKALIM??? Dr.Noyan UMRUK

Türkiye’de, her şeye rağmen cari açık, iç ve dış borç vb. habis urlara karşı bağışıklık sağlayan yararlı bir ot, bitki vardı demiştik: Bütçe Dengesi

Bütçenin de takati kesildi sayenizde…

İşte burada da  artık ot bitmiyor . Çünkü bu ot büyüyen, reel üretimi güçlü ekonomilerde bitiyor. Büyüme ve gelir artışı hız kesince tüketim de geriliyor. Vergi sistemi, adaletsiz, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilere dayanmışsa, bütçe gelirleri düşüyor. 60 liralık rakıyı 160 liraya satamıyorsunuz… Millet rakıyı, sigarayı evinde imal etmeye, tüketememeye başlıyor…

İşte size dolaylı vergi sisteminin ilginç oyunu, bumerang etkisi…

İşte size vergilendirme teorisinin temel ilkesi: “Kazı bağırtmadan yolmak…” Bağırtırsanız ne mi olur? Bir daha semtinize uğramaz; yani piyasadan çekilir, iç talep düşer…

Uzun süredir ilk kez ciddi bir bütçe açığı…
İşte bu bağlamda, dış borç, , düşük giderek eksi büyüme ve açık bütçe sarmalının ülkeyi kriz bataklığına iyice çekiyor…

Ödemeler dengesinin “net hata noksanlar” kalemine kaynağı ve ne bahasına olduğu meçhul milyarlarca dolar girmezse, Babalar gibi satmak için mal bulmuş mağribi gibi sarınılan Varlık fonu da fos çıkarsa (ki pek müşterisi yok gibi görünüyor…) yandı gülüm keten helva…

Tek çare ne kaldıysa satmak ve vur abalıya halkın sırtına, gelsin dolaylı vergiler ve zamlar…Temel girdiler olan elektrik, doğal gaz ve akaryakıta yapılan zamlar bileşik hesaplanırsa %70’leree ulaştı… Bunların doğal yansıması temel tüketime   ete, süte, mutfağa, sigaraya, içkiye, iletişime, ulaşıma…

 

Türkiye’de en acımasız, en ağır, en kolay alınan vergi dolaylı vergi… Zengini de yoksulu da benzine, mazota, sigaraya, içkiye, elektriğe, taşıtlara, telefona aynı vergiyi ödüyor… Ayda 2020 TL alan asgari ücretli bir çalışan da, ayda 140 milyar geliri olan bir patron da aynı dolaylı vergiyi ödüyor…

Meclis’e sunulan  “Kazı bayağı incitecek” vergi paketlerini içeren  “torba kanunlar”,, normalde ek bütçe kanunuyla getirilmesi gereken maddeleri “torba”ya atarak, bir yandan muhalefeti etkisizleştirmeye çalışıyor; diğer yandan da bir avuç yandaşın zenginleşmesi uğruna halkın ümüğünü sıkıyor…

Ya verilen bütçe dışı garantilerle(Köprüler, Hava Alanı, Avrasya Tüneli vb.) imza attığı sözleşmeler “ticari sır” gerekçesiyle açıklanmıyor. Çünkü açıklanırsa, hangi şirkete döviz kuru üzerinden ne ödeneceği ortaya çıkacak. Böylece kendilerine, rejime destek veren, birlikte iş yaptıkları yandaş ya da yabancı şirketlere yönelik halkın sırtından yapılan servet transferi ortaya çıkacak… Ya ardı ardına mali aflarla ortaya çıkan gelir kayıpları…

Yağma Hasan’ın böreği…

Bu güne değin  10 liman, 81 elektrik santralı, 40 tesis işletme, 3488 taşınmaz, 36 maden sahası satıldı… Ağır mali tablo karşısında  en kolay çözüm adaletsiz dolaylı vergiler, zamlar,  satmak – savmak, elden çıkarmak, özelleştirmek… Tabii Satılacak ne kaldıysa ve vatandaşın daha da sıkılacak ümüğü kaldıysa…

Maliye Bakanı bu gidişatın gelecekte de tüm hızı ile süreceğini söylüyor:

“Bazı fabrika satışlarına başlıyoruz. Özelleştirme İdaresi daha fazla varlık satışına gidecek. Bununla bütçemize gelir kaydedeceğiz. Bir takım kurumların ellerinde, atıl vaziyette nakitler var. Bu nakitleri bütçeye aktarıyoruz. Bunun bütçenin ihtiyaçlarında kullanılmasını sağlıyoruz. Kamunun elinde birçok yerde taşınmazı var. Buralarda da çok ciddi anlamda kamu gelir potansiyeli var. Kamu lojmanları, turizm tesisleri, kamuya ait diğer taşınmazların ekonomiye kazandırılmasını öngören düzenlemeleri meclise getiriyoruz. Bu yolla da bütçeye ciddi anlamda gelir üretiyoruz.

* Yasal değişiklikle binek otomobillerin Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni (MTV) yüzde 40 oranında artırıyoruz. Burada sadece binek otomobillere ilişkin bir vergi artışı var, diğer araçlarla ilgili normal yeniden değerleme oranında artış olacak.

* Şans oyunlarında ikramiye kazanan talihlilerden alınan vergi yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkacak.

* Kurumlar vergisinde bazı düzenlemeler yapıyoruz. Finans sektöründe kurumlar vergisi oranını yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkaracak bir yasal düzenlemeyi Meclis’e sevk edeceğiz. İkinci olarak kurumların dağıtılmayan kar paylarından da yüzde 1 oranında bir vergi tevkifatının yapılmasını öngörüyoruz. Vb…

*. 2019 ve 2020 yıllarında yine 10’ar milyar liralık özelleştirme geliri hedefliyoruz.”

Bunlar da yetmeyince IMF gizlice misafir edilmeye çalışılıp, birlikte ortaya bilmem kaçıncı YEP peydahlanıyor…

Gelsin kemer sıkma önlemleri ya da altta kalanın canı çıksın…

Neymiş efendim;

*Ortalıkta koca koca bir sürü ekonomi-politik hata dururken Kıdem Tazminatı meselesi halledilmeliymiş…

*Memur, emekçi ve emeklilere yapılacak zamlara gerçekleşen enflasyon esas alınarak hayali olarak belirlenen “hedef enflasyon” üzerinden yapılmalıymış vb…

Sonuç:

Ama üretmek, tarımı, sanayii planlı bir yöntem izleyerek güçlendirip, israfı önleyip adil bir gelir dağılımı sağlayarak devletin gelir kaynaklarını çoğaltmak yerine, ardı ardına milyarlarca liralık vergi afları, yandaş şirket kurtarmaları, imar afları, ülkenin kaynaklarının devasa bölümünü inşaata-betona gömme saplantısı, ucu açık finansmanlı sonunda maliyeti halkın sırtına yüklenen köprü, havaalanı gibi yandaşlara kaynak aktarımı yanında, yeni arazi rantlarının yaratılmasını da amaçlayan “mega” projeler, dünyanın en lüks bilmem kaçıncı uçağını alan, dünyanın en lüks ve pahalı onlarca arabası ile saltanat süren, ülkede ne kadar saray varsa bunlar yetmiyormuş gibi 1500 odalı saray ve 250 odalı saraycıktan sonra Marmaris Okluk koyunda 300 odalı 400 çalışanlı ve 11 dekar da deniz doldurularak yapılan saraylar yeğ tutuluyor…

Tabii bu gidişatın doğal sonucu imam…., Cemaat…… durumu, savurganlık ve yolsuzlukların tüm yönetenlere yayılması kaçınılmaz…

Döviz paritesindeki deprem ve yanlışlarla dolu, bir tuhaf ekonomi yönetiminin akıl almaz hata, saplantıları ve giderek “bağlantıları”, 5milyonu bulduğu söylenen sığınmacının ekonomik maliyeti,  tüm yönetenlere yayılan israf ve safahatın ağır yükü, bu gidişatla sağlanması mümkün olamayacak bütçe dengeleri için vergi ve zamlarla halkın kamburlaşmış sırtına ha babam de babam yükleniyor…

Irak’ta bile halk işsizlik ve yoksulluğa karşı tepkilerini ortaya koyarken, ülkedeki bu derin sessizlik sizlere hiç düşündürücü gelmiyor mu?

Exit mobile version