Doğduğum ülke Türkiye’nin Hali ve Gittiğim Yol!
-Kendimi bildim bileli Türkiye’nin ; kavramlardan, siyaset yapmaktan, çözüm üretme kapasitesinden, cahillikten arda kalmamış insanlar tarafından yönetildiğini ve sorun üzerine sorun ürettiklerini yaşadım ve gördüm.
– Bu süre içinde, sahte milliyetçilikle, sahte sosyal demokrasi ile, sahte halkçılık’la, sahte laiklik’le, din ile, rüşvetle, kayırma vb gibi ile uyutulan halkımın, kurulan bozuk düzende nasıl çırpındığına şahit oldum.
– Bu süre içinde, ABD emperyalizminin pençesinde, Anti- Komünizm propagandalarıyla halkımın cahil tarlalarında yetiştirildiğini gördüm.
– Milletimin, emperyalizm yaltakçısı, miras yedici, hayatında asla bir taşın üstüne bir taş koymamış , bedavacı, yalancı, yalakacı, rüşvetçi ve yolsuz yöneticiler tarafından nasıl kalitesiz hale getirildiğini gördüm.
– 1973-1980 arasında Milletimin nasıl bir birine düşman edildiğini ve kırdırıldığını, yetişmiş vatansever bir siyasi neslin Amerika adına hareket eden askeri cuntalar ile büyük sermayelerin çıkarı için nasıl biçildiğini, ortalığın tortulara nasıl bırakıldığını yaşadım ve gördüm.
– Miletimin gittikçe, bilimden, akıldan, insanlıktan ve kendinden adım adım uzaklaştığını yaşadım ve gördüm.
– 800 milyon kişiyi yer altı, yer üstü zenginlikleriyle, jeopolitik, stratejik önemi ile besleyebilecek kapasitede olan Türkiye’min ne acı ki, Belediye başkanı, meclis üyeliği, muhtarlık ve milletvekilliği, parti yöneticiliği borsasına düşmüş, alınıp ve satılan basiretsiz ve kişiliksiz yöneticiler tarafından kurgulanarak, kendi kendini yönetemediğini, borçlandırıldığını, üretmediğini, aç hale getirildiğini, sahte ve ciğeri beş para etmeyen ve makam işgalcisi yöneticiler tarafından, komşu ülkeler dahil herkesle düşman edildiğini gördüm.
– Ama bir türlü çare üretilmeyen ve hiç dinmeyen Türkiye’ de ki sorunların, bu günlere gelmemesi için kendini feda eden ve feda etmeye hazır ve bu yüzden pırasa gibi biçilen insanlar da gördüm ve yaşadım..
– Bunların içinde sadece bir tanesini görmedim, göremedim ve yaşamadım. Ama arşiv belgelerinden birini gördüm. çözüm üreten, Türkiye’yi zamanında saygın bir devlet ve Türk kavimini de saygın çağdaş bir Millet yapan tek bir kişi gördüm ve anladım. Türkiye’de O’nun zamanında yaşamayı,O’nun ile tanışmayı ve konuşmayı çok isterdim. Çünkü, O şu anda ki bütün bilgiler gösteriyor ki, sadece O Türkiye’yi , Milleti’ni ve Dünya’yı her yönüyle anlamış, sevmiş, yorumlamış, öğrenmiş, milletine öğretmiş. Taş üstüne taş koymuş. Milletine, dünyada bir çok milletin sahip olmak istediği bir bölgede Türkiye gibi bir vatan ve Türkler gibi bir Millet bırakmış. İşte O göremediğim, fikirlerine ve yaptıklarına gıpta ettiğim, özümsediğim, kendimden ve kendisinde gördüğüm bu Türk bey efendisinin adı: Mustafa Kemal Atatürk.
Kendisini öğrendikçe her geçen gün daha da fazla sevgi ve hürmetle anıyorum. Saygım ve sevgim kendisine her gün bir arşın daha büyüyor.
Evet sevgili Başkomutanım, Cumhurbaşkanım, öğretmenim ve önderim, senin aziz hatıran karşısında bilinçle ve saygı ile eğilmenin yeterli olmadığını biliyorum.
Bu yüzden, sen’in ideallerine ve ilkelerine layık bilinçli bir Türk olarak yaşamanın büyük bir erdem olduğuna inanıyorum ve senin gösterdiğin yolda, akıl, bilgi ve bilimle ilerlemenin Türkiyem, Milletim ve kendim için doğru olduğuna inanıyorum.
- Sosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve Terörizm Araştırmacısı