SICAK BİR YAZ GECESİ GÜMÜLCİNE

SICAK BİR YAZ GECESİ GÜMÜLCİNE - 1586329 orig

SICAK BİR YAZ GECESİ GÜMÜLCİNE

Hüseyin MÜMTAZ

 

Tarihte ilk kez Gümülcine Müftülüğüne seçilen Türk vatandaşı Ekrem Sivri, Rodop Vilayeti Müftülüğünde düzenlenen görkemli bir törenle resmi olarak görevine başladı. Türkiye’yi Atina Büyükelçisi’nin temsil ettiği töreni Türkiye’den kalabalık bir basın ordusu izledi, televizyonlar canlı yayın yaptı.

Ekrem Sivri, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde doğmuş ve askerliğini İskenderun’da yapmıştı.

Rodop Vilayet Müftülüğü; Yunanistan’da, İznik çömlek sanatının zirvesi olan 1580’lerden örnekler taşıyan ayaktaki tek yapı olan YENİ CAMİİ’nin yanıbaşındadır.

Törene Türkiye ve Yunanistan’dan bakanlar, milletvekilleri, Kıbrıs, Ege Adaları ve Batı Trakya Türk toplumunun ileri gelenlerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık bin kişi katılmıştır.

Törende önce Türkiye Diyanet Başkanlığı tarafından Müftü Sivri için verilen göreve atama kararı okundu. Dünyanın her yerinden Türk din adamlarının yer aldığı törende, Diyanet İşleri Başkanı’nı temsilen katılan İstanbul Müftüsü Sivri’ye tarihi bir Kuranı Kerim hediye etti.

Törenden önce düzenlenen basın toplantısı sırasında soruları yanıtlayan Sivri, “Batı Trakya ve Ege Adalarındaki yıkık ve harap cami ve mescitlerin onarılmasını, yenilerinin açılmasını sağlamak buradaki önceliklerimden biri olacak. Ancak bu konunun diğer devletlerle bir ilgisi yok, bu okulun açılması, Yunan devletinin kendi vatandaşlarına karşı bir yükümlülüğü ve Yunan hükümetinin de bu konuya anlayış olarak soğuk bakmadığını düşünüyorum” dedi.

Ve olanlar oldu.

Bunaltıcı yaz sıcağında açık bıraktığımız balkon kapısı, sabah rüzgârı ile çarpınca uyandım, göğsümde kalan gazete yer düştü.

Meğer hepsi bir rüya imiş.

Meraklı okuyucu rüyanın aslını, gazetenin açık kalan en üst sayfasından şöyle okuyabilir;

Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki “güvenlik koridoru” maskeli Rus/Amerikan sarmalından bunalıp Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs konusuna ilgi duyanlar ayrıca şunları da okuyabilirler:

Ama bu arada; Müslüman dünyasının liderliğine niyetlenen Türkiye Arap ülkelerinin çoğu ile bile anlaşamazken, aynı zamanda Fener aracılığı ile Hristiyan dünyasında da Katolik-Ortodoks ayrışmasını mı amaçlamaktadır?

Türkiye mi Fener’i kullanmaktadır, Fener papazı mı Türkiye’nin iyi niyetini suiistimal etmektedir?

Son bir not, aklınızın bir köşesinde bulunsun;

“(Osmanlı’da) Gayrimüslimlere uygulanan kimi yasaklar vardı. Örneğin ata binemez, silah taşıyamaz, yeni kilise inşa edemez ve kilise kampanalarını kullanamazlardı. Adlî mercilerde tanıklıkları da geçersiz sayılırdı. Bunun dışında özel elbiseler (koyu renk-çoğunlukla siyah.YN) giyinme zorunluluğu vardı”. (“ÇAĞDAŞ HELLEN TARİHİNE BAKIŞ”. Nikos Svoronos. Belge Yay. Kasım 1988.Sayfa 19)

                Türkiye neden Doğu Akdeniz’de halâ MEB ilân etmiyor, Lozan’da neler olmuş, Lozan’dan bu yana neler olmuş, kim adım adım Lozan’ı delmiş ve delmekte hepsini sonra konuşuruz…

Ama bütün bunlara rağmen rüya yine de güzeldi, değil mi? 8 Temmuz 2019

SICAK BİR YAZ GECESİ GÜMÜLCİNE - 1586329 orig

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir