NECDET BULUZ
Pahalılık enflasyon konusundaki görüşümüz şu:
“Biz, pahalılığın önlenmesini, enflasyonun düşmesini, işsizliğin giderilmesini ve refah düzeyinin artmasını istiyoruz.”
Yapılan açıklamalar ve ortada var olan gerçekler ne var ki bir biri ile çelişiyor. Bu da kafaları karıştırıyor.
Dolardaki her hareketlilik hayatımızı ve geleceğimizi kökünden ilgilendiriyor.
Nasıl mı?
Haziran ayı enflasyonu düşük çıktı. Bu nedenle de memur ve emeklilere Temmuz zammı % 5-6 ile sınırlandırıldı. Zaten geçim derdinde olan memur ve emekliler verilen bu zamma isyan ediyor. Sıkıntılarının giderek büyümekte olduğunu haykırıyor.
Hâlbuki daha bir hafta önce Akaryakıta, elektriğe, şekere, et ve süt ürünlerine % 15-25 arası zam yapıldı. Milletin alım gücü daha da düştü. Çarşı-pazardaki meyve ve sebze fiyatları arttı.
Bu satırlar yazılırken daha birçok ürüne zam hazırlığı yapıldığı böylece hayat pahalılığın daha da artabileceği açıklamaları geliyordu. Ürünlere yapılan her zam enflasyonun artması demektir.
TÜİK’in enflasyon verileri ile milletin enflasyonu arasında çok büyük uçurum var. Herkes pahalılıktan ve artan enflasyondan şikâyetçi. İşsizlik ise daha da büyüyor.
Merkez Bankası (TCMB), Tüketici enflasyonundaki yavaşlamanın ana belirleyicisinin sebze ürünlerindeki görünüme bağlı olarak düşen işlenmemiş gıda fiyatları olduğunu kaydetti.
Şimdi Merkez Bankası’nı da açıklamalarını okuduktan sonra ister istemez “Hangisine inanalım?” sorusunu soruyorsunuz. Biz, bu konudaki yorumu tamemen sizlere bırakıyoruz.
Merkez Bankası (TCMB), Haziran’da beklentilere paralel %0.03 artan ve yıllık bazda yaklaşık 3 puan azalarak %15.72’ye gerileyen enflasyon verileri ardından yayımladığı Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda şu değerlendirmeleri yaptı:
*Tüketici enflasyonundaki yavaşlamanın ana belirleyicisi sebze ürünlerindeki görünüme bağlı olarak düşen işlenmemiş gıda fiyatları oldu
*Enerji fiyatları gerileyerek tüketici enflasyonunu olumlu yönde etkiledi
*Bir önceki yıldaki yüksek bazın yanı sıra iç talep koşullarındaki zayıf seyir çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık enflasyonundaki yavaşlamayı destekledi.
*Bununla birlikte, temel mal ana eğilimindeki ılımlı seyre karşın, hizmet grubu ana eğiliminde canlı turizm talebi kaynaklı olarak bir miktar yükseliş izlendi
*Mevsimsellikten arındırılmış verilerle çekirdek enflasyon göstergelerinin üç aylık ortalamaları incelendiğinde, enflasyonun ana eğiliminde yükseliş gözlendi. Bu gelişmede, büyük ölçüde hizmet fiyatları belirleyici oldu
*Yüksek baz etkisinin yanı sıra yakın dönemdeki döviz kuru gelişmeleri ve iktisadi faaliyetteki zayıf seyir, temel mal enflasyonundaki düşüşü destekledi
*Enerji fiyatları Haziran ayında %1.04 azaldı. Bu gelişmede şebeke suyu ve akaryakıt fiyatları etkili olmuştur. Bu dönemde, döviz kuru gelişmeleri ve petrol fiyatlarındaki düşüş ile akaryakıt fiyatları %2.23 gerilerken, şebeke suyu fiyatlarındaki düşüşte İstanbul ilindeki indirimin etkisi öne çıktı
*Yurt içi üretici fiyatlarında aylık artışın ılımlı gerçekleşmesinde, döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki gelişmeler belirleyici oldu
*Bu dönemde tüketici fiyatları üzerindeki üretici fiyatları kaynaklı maliyet baskıları bir miktar azaldı.
Yazımızın başına dönelim:
Bu ülke hepimizin. Hep iyiden yana, iyi yönetilmekten yana taraf olmuşuzdur. Ülkemiz ve insanlarımız için yararlı olanları destekledik, yanında olduk. Pahalı olmayan, enflasyonu aşağılarda olan bir ülkede yaşamayı kim istemez?
Eğer bugün bizi yönetenler bu konuda olumlu adımları atıyor, başarılı oluyorlarsa zaten mesele yok. Biz, onların da yanında oluruz destekleriz. Bu sıkıntılardan hep birlikte kurtulmanın çabası içinde değil miyiz?
Ancak, ortada öylesine çelişkiler var ki, kafalar bu nedenle karışıyor. Kimse gözünün önün göremiyor. Piyasalardaki sıkıntı devam ediyor. Umutsuzluk içine düşenlerin sayısı artıyor.
Biz, yine de gelecekte güzel günler görebilmenin umudu içindeyiz. Temennimiz bu zor günleri milletçe en kısa zamanda atlatabilmektir.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın