2007’de TSK’ya kumpasın gelişi nasıl öngörüldü?
“Sayın Öcalan’ın Aldığı Kelleler” ve Hedefteki TSK
– Fatma Sibel Yüksek
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon , geçenlerde Ankara’da
“Satılmış aydınlar TSK ile uğraşıyor” dedi…
Son zamanlarda söylenmiş en doğru ve en doğrudan söz…
İster “asker yanlısı” ister “statükocu” , ister “gerici” desinler, umurumda değil. Hurşit Tolon, milletin zaten farkında olduğu bir gerçeği, lafı hiç evirip çevirmeden dile getirdi…
“Satılmış aydınlar” marifetiyle gerçekleştirilen milli devleti yok etme ve misak-ı milli sınırlarını ortadan kaldırma girişimlerinin pek çok örneği var..
En sonuncusu “andıç” olayıdır…
Biliyorsunuz, TSK’nın basın için yeni bir “andıç” hazırlayıp, gazetecileri “bizden olanlar-olmayanlar” şeklinde sınıflandırdığı iddia edildi. Bu belgenin “gerçek” olup olmadığına yönelik çeşitli kuşkular var.
Herneyse, bu belge “pensilvanya grubu medyasına mensup” Nokta dergisi tarafından yayımlandı.
Haberi yazan gazeteci Ahmet Şık, meslek arkadaşımdır. Radikal gazetesinde bir dönem beraber çalıştık. Dürüst, çalışkan ve emekçi karakterli bir insandır. Eline böyle bir belge geçen hiç bir gazeteci haber yazmamazlık yapamaz. Onun için, Ahmet bu tartışmaların dışında tutulmalıdır.
Ama…
Ama, biz şunu biliyoruz ki; böyle bir belgenin (sahte veya değil) basına sızdırılması TSK’yı hedef alan büyük bir kampanyanın ilk adımıydı.
Seçilen zamanlama da mükemmeldi.
Askerler Erdoğan’ın “Atatürk’ün koltuğuna oturması” fikrinden son derece rahatsızken, cumhurbaşkanlığı seçimi için aday bildirme süresine bir ay kalmışken ve artık Türkiye’yi bölme provasından başka hiç bir şey olmadığı kesin olarak bilinen “Nevruz kutlamaları” yaklaşmışken… TSK, hedef tahtasına oturtuldu.
“Andıç”ın yayınlanması ile birlikte basında, Tolon’un söylediği “satılmış aydınlar” vasıtasıyla büyük bir kampanya başlatılacaktı. Ordunun “demokrasinin” önündeki tek engelin ordu olduğu haykırılacaktı, kin kusulacaktı, histeri krizleri geçirilecekti,
“Ay iğreeenç!” diye efemine efemine yazılar yazılacaktı…
Ne kadar entel, dantel, pornocu, sivil itaatsiz, üçüncü cins, mikro milliyetçi faşist, marjinal vs. tip varsa; “Böyle bir ülkede yaşamaktan utanç duyuyorum!” diyerekten, “aydın tepkisi” ortaya koyacaktı.
Sonra imza kampanyaları açılacaktı, derken devreye AB girecekti… Biliyorsunuz işte bu tür kampanyaların nasıl yürütüldüğünü…
“Başbakanlık andıçı” yayınlandı ve oyun bozuldu…
Valla bundan sonra böyle..Andıça andıç, dosyaya dosya, kampanyaya kampanya…
Biz burada “komplo teorileri” mi yazıyoruz?
Hayır.
Biz burada, Ankara’nın orta yerinde gözümüzün içine baka baka kurulan tezgahları yazıyoruz…
AKP, seçim sandığından büyük bir oy farkıyla çıkacağına inanıyor. Cumhurbaşkanlığı da alınırsa, (Tayyip Erdoğan olsun olmasın farketmez) Türkiye’nin idari yapısını değiştirmeye yönelik temel kanunları çıkarmada hiç bir engel kalmayacak.
Milli devletin yapısı zaten yeterince zafiyete uğratılmış, bu ülkeden başka gidecek yeri olmayanlar köşeye sıkıştırılmış..
Diktatörlük eğilimleri, sertlik denemeleri zaten başlamış vaziyette..
Olur olmaz problemler çıkaran yargı ile YÖK seçimden sonra çıkarılacak “yeniden yapılandırma” kanunları ile halledilecek…
Geriye ne kaldı?
Geriye TSK kaldı. Kısa vadeli hedef, bazı subayların emekliye sevkedilmesi. Bunun için sadece sayısal güce değil, kamuoyuna da ihtiyaç var.
İyi ya işte, verin Nokta dergisine bir andıç, kampanya ufak ufak başlasın… Aklınızı sevsinler sizin…
“Türkiye her yönüyle kuşatılmıştır. Paranoya diyenlere buradan sesleniyorum bu paranoya değildir. Siz halktan sakladığınız için paranoya diyorsunuz”
diyen Hurşit Tolon, bir de TSK yeminine dikkat çekiyor…
“Sayın Öcalan’ın aldığı kelleler”
ha?
TSK yeminini çevirip çevirip tekrar okusunlar..
Eski 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon ile eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur dün gece çıkartıldıkları nöbetçi mahkemede terör örgütü kurmak ve lideri olmaktan tutuklandı.
ERGENEKON soruşturmasının 3. aşamasında gözaltına alınan eski Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Gene Başkanı emekli orgeneraller Şener Eruygur ile eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon dün gece tutuklandı. İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin her iki sanığı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutukladığı bildirildi. Mahkemenin Türk Ceza Kanunu’nun 312’nci maddesi kapsamında, “Cebir ve şiddet uygulayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmaya kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçlamasından karar aldığı belirtildi. Böylece Ergenekon’da son bir yıl içinde tutuklananların sayısı 58’e yükseldi.
Daha önce aralarında ATO Başkanı Sinan Aygün’ün de bulunduğu 8 kişi tutuklanarak cezaevine konulurken, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Tümamiral İlker Güven Prof. Ercüment Ovalı, Erol Mütercimler, Adnan Türkkan ve Neriman Aydın’ın bulunduğu 11 kişi serbest bırakılmıştı.
Önceki gece tansiyonu yükseldiği için Taksim Hastanesi’ne kaldırılan Eruygur tedavisinin tamamlanması üzerine dün yeniden adliyeye getirildi. Eruygur ile Tolon savcı tarafından ifadeye alındı. Ancak Tolon ve Eruygur, savcılıkta sorgulanırken, gözaltı süresi bitti. Şüpheliler hakkındaki 4 günlük yasal gözaltı süresi dün sabah 07.00’da doldu. Ancak yol kayıplarının da hesaplanmasıyla bu süre 15.00’e kadar uzatıldı. Tolon’un ifadesi tamamlanıp, Eruygur’un ifadesinin alındığı sırada bu süre dolunca, savcı ifade tutanağına yasal süre dolduğu için ifadenin bitirildiğini yazdırdı ve iki emekli orgenerali tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk etti. Saat 22.00 sıralarında başlayan Tolon ve Eruygur’un mahkemedeki sorguları saat 02.00 sıralarında sona erdi. Generallerin avukatları yargılamanın adil olmadığını öne sürerek, karara itiraz edeceklerini açıkladılar. Tolon ve Eruygur, sabaha karşı Metris Cezaevine gönderildi.
Bir yanıt yazın