FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri  (20 Mayıs 2019)

1.. Başbakan Nikol Paşinyan, ülke genelinde mahkemelere girişleri engelleme çağrısı yaptı.

1. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Pazartesi günü tüm Mahkemelerin çıkışını ve girişini engelleme çağrısı yaparak 20 Mayıs’ ta halkın gücünün sağlamlaştırılması konusunda  bildiri yayınlayacağını söyledi.
2. Ermenistan Başbakanı Nikol Pashinyan’ın  çağrısını takiben vatandaşlar mahkemelere girişi engelledi.
3. Güney Kafkasya konusunda uzman olan Thomas de Waal, Pazartesi günkü Ermenistan’daki protestolar hakkında yorum yaparak, “ Devrimci  lider istediğini elde edemediğinde, titiz bir reform için mi yoksa devrimi yeniden mi başlattı?” dedi, “Paşinyan’ın Ermenistan’da ikincisini seçtiğine dair endişeleri olduğunu” söyledi.
4. Başbakan Nikol Paşinyan, Pazartesi günü Hükümet’ te yaptığı konuşmadan sonra tüm mahkemelerin binalarını engelleme protesto kampanyasına ‘amacına hizmet etti’  diyerek son verilmesi çağrısında bulundu.
5. Başbakan Nikol Paşinyan, “ 2016 Nisan savaşının koşullarını incelemek için soruşturma komitesi kuracak”.
6. Başbakan Nikol Paşinyan yaptığı açıklamada, “ Yargıda cerrrahi müdahaleler için zaman geldi “ dedi.
7. Freedom House Özel Araştırmalar Direktörü Schenkkan,  “Devrim sonrası tehlike, ülkeyi hızlı bir şekilde dönüştürme kabiliyetine sahip olmayan Paşinyan’ın onu iktidara getiren popülizme geri dönmesiydi” dedi.
8. AB Delegasyonu Ermenistan Temsilciliğine yapılan protesto gösterisini düzenleyen Adekvad  STK ideologları,“ Paşinyan’ın Ermenistan devlet yapısının  kaybına yol açan sabotajın sadece uygulayıcısı olduğunu, gerçek kaldıraçların ise yabancı ajan ağının gizli ustalarının elinde olduğunu gösteriyor” dedi.
9. Ermenistan’ın Almanya Büyükelçisi Berlin’de düzenlenen Pontus Rum <sözde> soykırımını anma töreninde konuştu. (Not ;Bu habere verdiğim yorum aşağıda…,o.tan)

“Orhan Tan  –  Bizim güzel bir atasözümüz vardır; Hem suçlu, hem güçlü deriz. Pontuslu Rumlar ile Balkanlardaki Yunan topraklarında yaşayan Türkler mübadele edildi. Soykırımı olsa idi herhalde mübadele için kimse bulunamazdı.Yunan istila ordusu üç yıl (1919-922) Türkiye’ de soykırım kavramına uyacak her türlü melaneti yaptı.İnsanlarımızı katletti, meskûn yerlerimizi yaktı yıktı, kadın ve kızlarımıza cisel saldırıda bulundu. Soykırıma uğramış soydaşları olan Yunan Hükümeti Atatürk için Nobel Barış ödülü önerisinde bulunur muydu? Politik propaganda yapmadan önce  tarihi gerçekleri öğrenin.”

1. Ermenistan’daki Yunan toplumu Pontus <sözde> soykırımının 100’üncü yıldönümünü andı. 19 Mayıs Pontus Rum <sözde> soykırımının anma günüdür. Ermenistan’da Yunan toplumu ve Ermeniler Tsitsernakabert Soykırım anıtını ziyaret ederek 19 Mayıs 1919 tarihinde başlayan ve 353 bin Pontus Rum’unun katliama uğradığı Pontus <sözde> soykırımını andılar.  (Not; Bu habere  verdiğim yorum aşağıda..,o.tan)

Orhan Tan   –   Almanya Büyükelçiniz ile ilgili habere bir Türk atasözü koydum. O haberdeki yorumum bu habere de geçerlidir. Bu habere de bir atasözü; “Şıracının şahidi bozacı”. Siz Yunan’ ın , Yunan sizin büyükanne hikayelerinizi dünyaya pazarlıyorsunuz. Yalan söylüyor, gerçekleri saptırıyorsunuz.

1. Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Nur-Sultan’ da Kazakistan Senato Başkanı ile yaptığı görüşmede,  “Ermenistan ve Kazakistan’ ın   ortaklığı derinleştirme potansiyeline sahip olduğunu” söyledi.
2. Türkiye’nin Rum, Ermeni ve Süryani Hristiyanları, ’30 Yıl Soykırımı ‘ tarafından yok edildi. Müslüman Türk’ ler  tarafından sömürgeleştirilmesinden önce bölgede baskın olan Osmanlı Devletinin  Hıristiyan nüfusu,   İsrailli araştırmacılar Dr. Benny  ve Dr. Ze’evi’ ye göre, 1894-1924 arasında  %20’ den %2’nin altına düşürüldü.
3. “Soykırım Eylemleri: Katliamlardan Bu Yana 100 Yıl” başlıklı haber; “ Hamidiye <sözde> katliamlarında Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 300.000 Ermeni ve 25.000 Süryani’yi öldürdü. Bunun yanı sıra 100.000 Rum’ nda öldürüldüğü tahmin ediliyor.  Bu katliamlar, milliyetçi huzursuzluğun yanı sıra baskıcı vergilendirme ve kötü muamele konusundaki Ermeni protestolarına tepki olarak Osmanlı devleti tarafından planlanmıştı.
4. Prof. Dr. Gaffar Çakmaklı Mehdiyev’in “Anastas Mikoyan:Bbolşevik bir Ermeni’nin itirafları” adlı kitabı Cedit Neşriyat tarafından yayınlandı… Mehdiyev’in çalışması, Ermeni ihtilali esnasında ve Sovyetler dönemi Rusya’sında önemli makamlarda bulunan Anastas Mikoyan’a odaklanmaktadır. Mehdiyev kitabında, Rus kaynakları ve Ermeni kaynaklarına dayanarak Mikoyan’ın, Türkiye’de çok da fazla bilinmeyen fikirlerine yer vermektedir. Örneğin, Mikoyan Karadeniz’den Akdeniz’e uzanan ve yedi Osmanlı vilayetini kapsayan ‘Büyük Ermenistan’ ideasına ham bir hayal gözüyle bakmaktadır. Ayrıca, Karabağ’ın ve Zengezur’un Azerbaycan sınırları içinde yer alması gerektiğini belirtmekte, Karabağ’ın Azerbaycan olmadan ayakta duramayacağına inandığını ifade etmektedir.

http://avim.org.tr/tr/duyuru/prof-dr-gaffar-cakmaklı-mehdıyev-ın-anastas-mıkoyan-bolsevık-bır-ermenı-nın-ıtırafları-adlı-kıtabı-yayınlandı?

1. Alman hükümeti “soykırım” demekten kaçındı. Sol Parti’nin  sorusunu  yanıtlayan Alman Hükümetine göre, 2016’da Alman meclisinde kabul edilen karardaki “soykırım” ifadesi hukuki değil siyasi bir tanım. (Not;Bundestag’ ın kararını tüm dünya duydu. Alman Hükümetinin  bu görüşü hiçbir şey ifade etmez…,o.tan) http://avim.org.tr/tr/bulten/alman-hukumetı-soykırım-demekten-kacındı?
2. Yukarı Fırat Ermeni köyleri ağlamaya devam ediyor (2)… Hanriet Topuzyan Başoğlu Yukarı Fırat havzasındaki kadim Ermeni yerleşim birimlerine gerçekleştirdiği gezinin kendisinde bıraktığı izlenimleri ve bölgenin tarihine dair notları geniş bir makale haline getirdi. Bu makalenin ilk bölümünü geçtiğimiz hafta yayınlamıştık. Bu hafta geziye ve notlara kaldığımız yerden devam ediyoruz.