HASIP OZTURK hasipozturk
EFRENK HALKININ DEMOKRASİ DİRENİŞİ..
Mersin ili, Efrenk (Aslanköy) köyünde 1947-1949 yılları arasında yaşanmış bir
seçim ve demokrasi direnişi öyküsüdür..
Aslanköy‘ün adı, henüz Efrenk iken, 1947’de muhtarlık seçimi yapılacaktır. Zamanın
yöntemi açık oy, gizli sayımdır! Vilayet yönetimi, eski muhtar T. Şahin’i destekliyor.Ama
halkın tercihi farklıdır. Seçimde, İl Yönetimi ile demokrat halkın çekişmesi yaşanmıştır…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yaşananlar 72 yıl önce bir dağ
köyünde aynen yaşanmıştı. Ne yazık, tarih tekerrür etmiştir.
Muhtarlık seçimi 21 Şubat 1947 tarihindedir. Köy İhtiyar Heyeti seçimi Köy Odası’nda
yapmak ister, Halkevin’de karar kılar. Halkın adayı Harun Yedigöz’dür. Nevarki Eski Muhtar
T.Şahin ile azalar da adaydır. Muhtar adayı Harun Yedigöz ve aza adaylarının sandık başında
‘müşahhit’ olmasını da istememişler…
Köy muhtarı ve İhtiyar Heyeti huzurunda seçim başlamıştır Ancak oy vermeye giren üç
dört kişi, sandığın arkasında delik olduğunu görmüşler. Tartışma çıkınca, seçimi Nahiye
Müdürü’nün gelişine ertelemişler..
Nahiye Müdürü 23 Şubat 1947 tarihinde Efrenk’e gelince, seçim sabah 8.30 da başlamış,
akşam 20.00 de bitmiştir. Nahiye Müdürü hastalandığı bahanesiyle sayım-dökümü ertesi
sabaha bırakmış; sandığın da Köy Odası’na kilitletmiştir. Kapıya iki jandarma eri nöbetçi
konulmuş. Bunun üzerine, kadınlı erkekli yüz kişi kadar Efrankli sandık güvenliği için Köy
Odası çevresini sarmıştır. Kar üstüne ateş yakıp sabaha dek oradan ayırılmamışlar. O gece,
Jandarma Karakolu, sandığın Karakol’a alınmasını istemiş ise de izin vermemişler.
24.02.1947 günü Nahiye Müdürü nezaretinde Köy İhtiyar Heyeti sayım ve dökümü yap-
mış: Eski muhtara 54 oy, yeni muhtar adayı Harun Yedigöz’e 566 oy çıktığı tesbit edilmiş.
Seçim mazbatası ve sonuç belgesi Nahiye Müdürü tarafından tanzim edilmiş ve yeni
Muhtar Harun Yedigöz’e verilerek vilayete iletilmesi istenmiştir. Köylünün ısrarı ile seçim
sandığı ile sayımı-dökümü yapılan oylar mühürlü olarak öğretmen Mustafa Kubilay’a, tuta-
nakla teslim edilmiştir..
Buraya kadar olanlar, o günler için olağan sayılır.. Sonrasına bakalım..
Sonuçlar açıklanmadan önce, eski Muhtar T. Şahin, seçimin aleyhinde sonuçlanacağını
anlayıp; Mersin’e iner; devrin Mersin Valisi T.S.Gür’e ‘Seçimi kaybettim, tedbir alınsın’
der. Vali sonuçları beklemeden J.Yzb ile Özel İdare müdürünü yeniden seçim yaptırmak
üzere Efrenk’e yollar. Yanlarına Jandarma da katar..
Kamyonları, yolda kara saplanınca, köylerden temin ettikleri atlarla yola devam ederler.
Yolda yeni seçilen muhtar Harun Yedigöz ve azalara rastlarlar. Onları da yanlarına alıp
Efrenk’e götürürler. Yeni seçilen muhtar Harun Yedigöz, sonuç belgelerini bir aza ile İl’e
yollar..
Valinin yolladığı heyet, Efrenk’de öğretmen Mustafa Kubilay’dan sandığın ve oyların
teslimini ister. Öğretmen Kubilay, “ Sandığı ve içindeki oyları bana, tutanakla halk teslim
etti. Bunu ancak Savcıya teslim ederim!” deyip isteği geri çevirir. Halk öğretmenin evini
kuşatarak ‘Oyumuz namusumuzdur. Namusumuzu teslim etmeyiz!’ diye direnir..
J.Yzb. erlere süngü taktırıp evin kapısının kırılmasını ve sandığın alınmasını emreder;
kendisi de tabancayla eve kurşun sıkar! Halk buna da karşı koymuş, sandığı vermemiştir.
Yeniden seçim yapılamamış ve T.Şahin yeniden muhtar seçtirilememiştir..İtiş kakış sırasında
J.Yzb düşüp yaralanmıştır. Bir kadın çocuğunu düşürmüştür..
Yaşlı, genç, kucağı bebeli, yüklü kadınlar; erkeklerin yanında ve en önde oylarına sahip
çıkmışlar, demokrasi direncini göstermişler. Olaylar çığrından çıkınca, kamu görevlileri taraf
haline gelince; Valilik,Silifke Jandarma Okulu’ndan Yedeksubay Mehmet Çağlar komutasında
145 er, 4 subayı görevli olarak Efrenk’e yollar. Olay yerine vardıklarında Efrenk’te huzurun
yerinde olduğunu, isyan filan olmadığını görürler..
Jandarma, halkın önüne yeniden sandık koyup seçim yaptırmış. Demokratlar oy vermeyi
kabul etmemişler. Valinin istediği muhtar herhalde seçilmiştir!
Vali’nin ilk görevlendirdiği kişiler, halkın haklı direnişini topluca isyan diye niteleyip
soruşturma açılmasını sağlamışlar. Efrenk halkından 92 kişiyi; kadın, erkek, gebe,
kucağında bebesiyle isyancı diye gözaltına almışlar. Karda, kışta 70 km yol tepip
Mersin’e getirmişler. Bunlardan 47 kişiyi, 20 si kadın, tutuklarlar. Kalanları tutuksuz
yargılanmak üzere salınır. Efrenk-Mersin 70 km ve her yer kar altındadır.
Tutuklu Efrenk’liler Mersin Cezaevi’ne konulmuşlar. Mersin Ağır Ceza Mahkemesi’nde
yargılama başlamış. Sonra, güvenlik gerekçesiyle dava, Konya Ağır Ceza Mahkemesine
nakil edilmiştir. Tutuklular da Konya Ceza Evine konulmuşlar..
Sanıkları gönüllü savunmak üzere Türkiye’den çok sayıda avukat vekillikleri almışlar.
Tutuksuz sanıklar, her celse Efrenk’ten kopup Konya’ya taşınmak zorunda kalmışlar.
Halk bunlara sahip çıkmış, araç temin etmişler, yiyecek ve konaklamak için yardımcı
olmuşlar. Olay Türkiye’nin ‘demokrasi davası olmuş’!
Sonra ortada silah, bomba vs. olmadığı anlaşılınca, suçun vasfı değişmiş; görevli
memura direnme, görevli memuru yaralama sayılmış ve tahliye edilmişler.
İki yıla yakın süren yargılamada, 19 kişiye memura direnmekten ve yaralamaktan 6’şar ay
11’er gün hapis cezası verilmiş; 11 kişiye de altışar ay direnmeden dolayı hapis cezası veril-
miştir. Kalanları da berat etmiştir. .
Bu gün adı Aslanköy olan, Torosların sırtında, 1400 rakımlı bu beldenin okumuşu çoktur.
Türkiye’nin hemen her yerinde görevi başında bir Aslanköylü’ye rastlanabilir.. Aslanköy adı
Kurtutuluş Savaşı’nda Fransız üniformalı Ermeni Komitacıların saldırısına karşı direnişleri
anısına verilmiştir. Adın verilmesinde Atatürk’ün işareti vardır. Meraklısına :Arslanköy Bele-
diyesi’ni CHP yönetmiştir. C.Başk. seçiminde M.İnce önde çıkmıştır. Son muhtar seçimi-
ni CHP’li aday kazanmıştır…
Birde bugün olanlara bakın! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen, mazbata-
sını alan Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası elinden alınmıştır. YSK, aynı zarfa konulan
dört oy puslasınden büyükşehir belediye başkanlığı seçimini; sonucu etkileyecek usul-
süzlük (!) gerekçesiyle iptal eden (ultra ) bir karar vermiştir. Bu zarftan çıkan diğer üç
oy puslasını geçerli saymıştır. Seçim sadece B.Şehir Bel. Başkanı için yenilenecektir!..
YSK bu kararı 4 red 7 kabul oyu ile almıştır. Bu 7 oyun içinde
3’ü asıl üye, 4’ü yedek üye oyudur. Red oyu veren 4 kişi asıl üyedir.
(T.C.Kanunlari derki sayet Asil uyelerden biri oy kullanamassa,
o zaman yedek uyelerden biri oy kullanabilir.. yani kisaca ve
kanunen YSK imamoglu lehine karar almisdir… amma RTE nin
yonettigi iktidar baskisi ile yedek uyeler gayri kanuni olarak
devreye sokulmus ve muhtemelen baski ile iktidarin istedigi
karar alinmis , tekrar ediyoruz Alindigi soylenen Karar
Gayri kanunidir.)
İktidar isteyince, İstanbul halkının oyları ve iradesiyok sayılmıştır!
Fatura Ekrem İmamoğlu ile İstanbul. Halkına kesilmiştir.İktidarın
….Adayıseçimi kazanıncaya kadar…. seçime devam kararıdır bu!
Anlatılanlar Mersin’in Aslanköy’ünde 72 yıl önce, 1947’de yaşanmıştır. Toplu isyan etti-
ler diyerek halkın mahkemelerde ve hapislerde süründürüldükleri “hadiseyi” anımsadım!
Aslanköy-Efrenk halkının demokrasi direncini ve çilesini; İstanbul halkına örnek olsun
diye paylaştım..
Aradan 72 yıl geçmiş! Önceki C.Başkanı, demokrasimiz “Bir arpa boyu yol almamış!”
demiş. Bence halkımız demokrasiyi sindirmiştir. Herşeye rağmen, hakkı sahibine teslim
edecektir. Çocuk doğru söylemiş: “ Herşey güzel olacak!”
Sağlıcakla kalın… Hasip ÖZTÜRK
hasipozturk (08.05.2019,Bursa)
Bir yanıt yazın