Güneşten önce
Uyanır mısın bu sabaha karşı benimle
Duymak için tohumun çatlarken çıkardığı sesi
Ve uyanır mısın duymak için kelebeklerin
ve ateş böceklerinin
ve yavru serçelerin uyurken aldığı nefesi
Görmek için ceylanın suya seğirtişini
Dağlardan mavi kurtların geçişini
Mehtabın bir panayır şenliği gibi gelişini
Pırıl pırıl gök boşluğunda ağır ağır ilerleyişini
Sonra sessiz sedasız dünyanın karanlık yanına inişini
Görmek için bütün bunları
Uyanır mısın benimle
Seni kan ter içinde bırakan
O kapkara rüyalara
O karabasana hoşçakal deyip
Seğirtmek için hayatın gerçeklerine
Kuyudan çektiğin bir kova soğuk suyu çarparak yüzüne
Uyanır mısın benimle
Benimle uyanmanın tadına varmak
Ve mahmur gözlerime bakmak
Ve gelen güne merhaba demek için
Hiç olmazsa bu yüzden sadece
Uyanır mısın benimle
Basmak için çıplak ayaklarınla kayrak taşlarına
Dokunmak için avuçiçlerinle ıslak çimene
Taze yaprağa
Isınmamış toprağa
Ve kokusunu almak için ellenmemiş sıcağın
Ve kokusunu almak için denizin derenin ve bereketin
Ve kokusunu içine çekmek için doyasıya memleketin
Uyanır mısın benimle
Bu sabaha karşı
Güneşten önce