1940’lı yılların ortasında Adana Demirspor su topu takımı kurar. Takımın başına da Muharrem Gülergin getirilir. Ama problem şu ki Adana’da nizami havuz bir tanedir ve onda da pek sıra gelmez zengin çocuklarından. Muharrem hiç gocunmaz. DSİ kanallarında çalıştırır Adana’nın gençlerini. Kendi de zaten 20 yaşında var yok. Demirspor’lu gençler kanala su verildikçe çalışarak önce Çukurova şampiyonu olurlar. Sonra İstanbul Moda Havuzunda Türkiye finallerine katılırlar. Gençler otobüste yatmakta maç günü havuza girip rakiplerini yenmektedir. Sonunda finale kadar gelirler. Üstelik antrenörlük ve kaptanlık yapan Muharrem’in parmağı da kırılmıştır. Rakibi 7-6 yenerler ama herbiri kendi arabası ile gelen yalı çocukları ilk defa doğru düzgün havuz gören, otobüste yatan Adanalılara yenilmeyi yediremez kendilerine. Başlarlar itiraza “efendim top beş gram normalden ağır“, “Adanalıların kaptanın eli sargılı oynadı“ … bin tane itiraz. Üstelik anne – babaları da kalantor… Hakemler şaşkın halde beklerken Muharrem Gülergin bu kadar tantanaya dayanamaz, eldindeki sargıyı çıkarır ve Demirspor tarihine geçen o cümleyi söyler;
“TAMAM LAN ! GİRİN SUYA ! BAŞTAN OYNUYORUZ…”
Maçın sonunda Demirspor bu kez 12-0 kazanır… Demirspor ondan sonraki 29 sezon boyunca üst üste Türkiye Şampiyonluğunu alıp “YENİLMEZ ARMADA“ ünvanı alır… Yani demem o ki; Yenilgiyi kabullenmeyip, mızmızlananlar durduk yere başlarına YENİLMEZ ARMADA belasını alır …