Necdet Buluz
Amerika ile sorunlara yeni sorunlar ekleniyor. Bu konuda geçenlerde yazmış ve “Amerika’nın tehditleri bitmiyor” demiştik. Suriye’de yaşanan sorunlara daha sonra Rusya’dan alınan S-400’ler eklenince iki ülke ilişkilerinde tehditlere varan sıkıntılar yaşanmaya başladı.
Konu şu:
Amerika, Rusya’dan S-400 füzeleri almamız halinde F-35 savaş uçağı projesinden Türkiye’yi çıkaracağını açıklamıştı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, F-35 savaş uçağı projesindeki son durum ile ilgili olarak yaptığı açıklamada kamuoyu ile şu görüşleri paylaştı:
“Biz 9 ülkenin bulunduğu bir ortaklıktan bahsediyoruz. Başlangıçtan itibaren bize mali, hukuku, idari bakımdan ne kadar sorumluluk verilmişse bunların hepsini yerine getirmiş bulunuyoruz. Ayrıca biz ortağız. Bu ortaklıkta ‘S-400 alırsanız ortaklıktan çıkarılırsınız’ diye bir madde söz konusu değil. Herhangi bir ülkenin, ortaklardan birinin isteği doğrultusunda bizim ortaklıktan çıkarılmamız hakka, adalete, hukuka uygun olmaz. Böyle bir şey söz konusu olmamalı. Bir şekilde Türkiye ortaklıktan çıkarılırsa bunun mali, hukuk ve lojistik bakımından diğer ortaklara getireceği ve onların muhtemelen taşıyamayacağı çok ciddi yükler olacaktır.”
Buraya kadar her şey normal. Ancak gelişmelere dikkat:
Bu açıklamaların üzerinden kısa bir süre geçmişken ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan’dan adeta Akar’ın sözlerine cevap niteliğinde açıklamalar geldi.
Beyaz Saray ulusal güvenlik ekibiyle Venezuela toplantısı için bulunduğu Pentagon’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Shanahan’ın, Türkiye’yi hedef alan tehditkâr ifadeler kullanması dikkat çekti.
Ankara’nın Rusya’dan satın aldığı S-400 savunma sistemi konusunda Türkiye’yle henüz bir anlaşmaya varılmadığını ifade eden ABD Savunma Bakanı Vekili Shanahan, ancak geçmişe göre Türkiye’yle daha fazla iletişim içerisinde olunduğunu söyledi. Shanahan, bununla birlikte S-400 konusunda tutumlarının değişmediğini de sözlerine ekleyip, şu görüşleri yansıttı:
“Eğer bu duruma çözüm bulamazsak, o zaman işin ilerlemesi için planlarımızı uygulamak zorundayız. Türkiye S-400 alma konusunda kararlı ise biz de Türkiye’yi bu projeden çıkarmak zorunda kalırız” ifadelerini kullandı. Birden fazla planları olduğunu ima eden ifadeler kullanan, “Planlarımız var. Planları uygulamanız gerekip gerekmediğini bilmiyorsunuz, ancak gerçekten iyi planlar olduklarından emin olmak istiyorsunuz.”
Dikkat edilecek olursa her tarafı tehdit kokan küstah açıklamalar ve her cümlesinde de Türkiye adeta tehdit ediliyor.
Lockheed Martin’in yöneticileriyle görüşmesinde bu planların ayrıntılarını gözden geçirdiğini ifade eden Shanahan, F-35 savaş uçağı projesinin Türkiye olmadan da sorunsuz devam edeceğini ifade etti.
Dilerseniz Shanahan’ın açıklamalarına kısaca göz atalım:
“İncirlik üssü konusunda bir sıkıntı yaşamayacağız. ‘Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması halinde İncirlik Üssü üzerinden bir misilleme yapacakları konusunda endişeli taşımıyoruz. Bakan Akar ve benim vurguladığımız şeylerden biri bu. Onlar bizim stratejik ortağımız. Önemli olan bu. Buna uzun vadeli bir ilişki olarak bakmak zorundasınız.
ABD’li yetkilinin “Türkiye İcirlik Üssü konusunda misilleme yapar mı?” sorusuna tereddütsüz “hayır” cevabını vermesi de bize göre hayli dikkat çekicidir.
Bu durum akla iki ihtimali getiriyor. ABD yönetimi, ya Türkiye’den İncirlik Üssü konusunda bir şekilde garanti aldı, ya da Türkiye’nin ABD’ye karşı bir misilleme hamlesine cesaret edemeyeceği düşünüyor olabilir.
Nedenine gelince.
Zira Türkiye ekonomisi zor bir dönem geçiriyor ve ABD’ye gerilimin tırmanması Türk lirası ve dolayısıyla da Türkiye ekonomisinde büyük bir şok etkisi yaşanması anlamına geliyor.
Bilindiği gibi daha önce Başkan Trump ekonomik açıdan Türkiye’yi tehdit etmiş, dolar bir anda fırlamış, birçok alanda sıkıntılar yaşanmıştı. Bizi yönetenler de bu durum karşısında “Ekonomimize olan saldırıyı püskürttük” diye yanıtlamıştı.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz