Necdet Buluz
Geçenlerde “Dolarla yatıp, dolarla kalkmak” başlığı altında bir yazı yazmıştık. Yazımızda dolardaki artışın endişe veren noktalara doğru gittiğimiz belirtip, alınan onca önlemlere rağmen yükselişin durdurulamadığına dikkat çekmiştik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, konu hakkında yaptığı açıklamada “ Ekonomik teröre teslim olmadık, olmayacağız. Ekonomimiz saldırı altında, ancak bunları bertaraf edecek gücümüz var, düzlüğe çıkacağız” açıklaması ile yüreklere su serpmişti.
Erdoğan’ın ekonomi konusundaki açıklamalarından kısa alıntılar:
“Ekonomi, güvenlikle birlikte önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Bilindiği gibi ekonomide Gezi olaylarına kadar gerçekten tarihi başarılara imza attığımız bir dönem yaşadık. Son 6 yılda neredeyse kesintisiz bir şekilde ardı ardına maruz kaldığımız saldırılar, güvenliğimizle birlikte ekonomimizi de hedef aldı. 15 Temmuz darbe girişiminin amacı ülkemizin sadece yönetimini ele geçirmek değildi, aynı zamanda ekonomimiz de sabote edilmeye çalışıldı. Son olarak geçtiğimiz ağustos ayında kur ve onunla bağlantılı olarak faiz ve enflasyon üzerinden ekonomimizi çökertmeye yönelik bir saldırıya uğradık. Kısa zamanda tedbirleri alıp normalleşme sürecine geçiş sağladık. Bu saldırı elbette sıkıntılara yol açtı ama aynı zamanda ekonomimizin de direncini artırdı. Ülkemize dayatılan kur, faiz, enflasyon şer üçgenine karşı nasıl davranmamız, nasıl karşılık vermemiz gerektiğini gördük. Ekonomik göstergeler bakımından 2018 yılını yaşadıklarımızı göz önünde bulundurduğumuzda her şeye rağmen başarılı bir şekilde geride bıraktık. İhracatımız 168 milyar dolar gibi tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yılın ilk çeyreğinde ekonomide dengelenme devam etti. Göstergelere baktığımızda tüm verilerin artık olumlu bir yönde yükselişe işaret ettiğini görüyoruz. Güven endekslerinden sanayi üretimine ve kapasite kullanım oranlarına kadar her konuda müspet haberler de geliyor. Arada sırada tabii ki bazı sıkıntılı haberler aldığımız da olmuyor değil. Şimdi önümüzde seçim gerilimi yaşamayacağımız 4 yılı aşkın bir süre bulunuyor. İhtiyacımız olan yapısal dönüşümleri birer birer hayata geçirmekte kararlıyız. Geçtiğimiz 17 yıldaki tecrübelerimiz bize önümüzdeki 4 yılda çok büyük başarılara imza atabileceğimizin güvenini veriyor.”
Bu açıklamalar bizi umutlandırıyor umutlandırmasına ama, halen pahalılık ve dolardaki yükseliş de endişe veriyor. Yapılan açıklamalarda dolardaki yükselişin devam edeceğini görüyoruz.
Şimdi Dolarda önümüzdeki süreçte neler olabilir, yükseliş devam edecek mi, bu durumdaki gelişmelere bakalım.
Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybı sürüyor. Dolar ve Euro yeni haftaya da yükselişle başladı.
Dövizin önümüzdeki günlerde nasıl bir süreç izleyeceği merak edilirken uluslararası kuruluşlardan olumsuz açıklamalar gelmeye devam ediyor.
ABD merkezli uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs’tan dikkat çekici bir açıklama geldi.
Merkez Bankası’nın faizi yüzde 24 sabit tutan son kararını analiz eden Goldman stratejistleri, “Merkez Bankası’nın geçen hafta toplantı sonrası açıklamasından ‘ihtiyaç duyulduğuna ek sıkılaştırmaya gidileceği’ söylemini çıkarması hem faiz indirimlerine hem de para biriminin daha da değer yitirmesine kapı açtı” dedi.
Goldman TL’nin dolar karşısında önümüzdeki altı ayda 6.5 ve 12 ayda ise 7 seviyesine düşebileceği ve böylelikle önümüzdeki 1 yıllık dönemde yüzde 15 değer kaybedebileceği tahmininde bulundu.
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu ekonomik güven endeksi rakamlarını açıkladı.
Buna göre endeks Mart ayında 81,9 iken, Nisan ayında yüzde 3,4 oranında artarak 84,7 oldu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Ekonomide alınan aksiyonların ekonomik güven endeksini artırmaya devam ettiğini belirtti. Albayrak, ocaktan itibaren süren artışın, güçlü toparlanmanın da göstergesi olduğuna işaret etti. Albayrak, “İnşallah 2. çeyrekten itibaren uygulayacağımız politikalar ve Yapısal Dönüşüm Adımları ile daha yüksek seviyeleri yakalayacağız.” değerlendirmelerinde bulundu.
Özetleyelim:
Temennimiz ekonomide daha yüksek seviyeleri yakalamaktır.
Gelişmelere baktığımızda yapılan açıklamalarla doların dizginlenemeyeceğini de görmekteyiz.
Eğer yapılan tahminler doğru çıkarsa doların önümüzdeki 6 ayda 6,5 liraya, 12 ayda ise 7 liraya yükselmesi Merkez Bankası tahminlerinin tutmayacağını da gösteriyor. Böyle bir durum karşısında para piyasalarında ve ekonomimizde nasıl bir dalgalanma olur bunu da şu için tahmin edemiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz