Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, ülkesinin Rusya ile bir sınırı paylaşmanın ötesinde geleneksel dostça ilişkilerdedir.
Bununla birlikte Kim’in, ABD ile başarılamayan büyük güç ilişkilerini çeşitlendirmesi ve Çin etkisini dengelemesi gerekiyor.
Bu yüzden destek almak için yüzünü Rusya’ya dönmüş görünüyor.
Nitekim Kim Jong Un, 25 Nisan Perşembe günü Rusya Vladivostok’ta Devlet Başkanı V. Putin’le son derecede önemli bir zirvedeydi…
*
Esasen Rusya Kuzey Kore’nin nükleer silah edinmesine karşı çıkıyor.
Ama nükleer silahsızlanma konusunda Kim’e çok fazla yaslanmaması için de birçok nedeni bulunuyor.
Bu yüzden BM Güvenlik Konseyi’nin Kim Jong Un rejimi üzerindeki yaptırımlar lehine yaptığı oylamada,
Rusya kendi ekonomik çıkarları ve yaptırımlara ilişkin görüşlerine aykırı olmasına rağmen yaptırımlar doğrultusunda oy kullandı.
Bunun nedenini Kore Yarımadası’ndaki durumun gergin olduğu ve Kremlin’in ekonomik baskıyı ABD’nin askeri eylemlerine tercih ettiği gerekçesine bağladı…
*
Şimdi Kim-Putin zirvesi, Rusya’ya Kuzey Kore politikasını netleştirmek için bir fırsat sunuyor.
Kuzey Kore Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na (NPT) taraftır ve Rusya Pyongyang’ı NPT’nin bir üyesi olarak görmeye devam ediyor.
Ama Rusya 1 Ocak 1967’den önce nükleer silah üreten ve test eden nükleer ülkeler ile Kuzey Kore de dahil olmak üzere fiili nükleer ülkeler arasında ayrım yapmayı reddediyor!
*
NPT’ye göre mesela İsrail, Hindistan ve Pakistan nükleer olmayan ülkeler olarak sınıflandırıyor.
K. Kore’nin de nükleer silahları gayri meşru olmasına rağmen, Rusya uluslararası güvenlikte silahsızlanma çağrıları ve NPT’ye bağlılık için “gayri resmi nükleer güç”lere de önlemler almak istiyor .
*
Rusya, K. Kore’nin nükleer hedeflerini ” Kore Yarımadası nükleer meselesi” olarak nitelendiriyor.
Zirvenin ABD nükleer şemsiyesinin Güney Kore ve Japonya üzerinden kaldırılmasını içeren bir dizi eylemi kuzeye doğru dengelemek için meşru bir pazarlık fırsatı oluşturduğunu düşünüyor..
Bu noktada Rusya, tıpkı Çin gibi istikrarlı bir K. Kore’yi, ülkenin nükleer silahlardan arındırmasından daha önemli görüyor.
Böylece nükleer K.Kore’nin Çin’in toplam etkisi altına girmeyeceğini, dolayısıyla Pekin tarafından herhangi bir askeri saldırıyı engelleyebilecek bir tampon görevi görebileceğini öngörüyor.
*
Rusya K. Kore’nin denuclearize sorununun;
Genel askeri, siyasi gerilimleri ve manevra ölçeğini azaltmadan, askeri altyapı oluşturmayı reddetmeden ve bölge ülkeleri arasında güven oluşturmadan imkansız olduğuna inanıyor:
Kuzey Kore’nin nükleer yayılma sorununun çözülmesinin tüm yarımadanın yeniden dengelenmesini gerektirdiğini,
Bu yüzden Kuzey’in tek taraflı silahsızlanmasının imkansız bir talep olduğunu düşünüyor.
Nitekim bu coğrafyada Pyongyang da , büyük çaplı düşman saldırganlığına, hatta sadece geleneksel silah kullanan saldırganlığa karşı caydırıcılıkta nükleer silahlara güveniyor.
Aynı zamanda ABD’nin yarımadadaki nükleer silahlı bombardıman uçaklarını ve denizaltıları da dahil olmak üzere nükleer silahlarını tamamen kaldırması gerekiyor!
*
Rusya’ya göre Kore Yarımadası’nın denükleer hale getirilmesi bile yalnızca kısmi bir çözümdür.
Çünkü uygulanabilir bir çözüm bölgesel güvenlik ortamını dikkate almalıdır.
Halbuki uzun yıllar boyunca ülkeler K. Kore’nin nükleer programını askeri yapılanma gerekçesi olarak kullandılar.
Dinamik bölgesel bir silahlanma yarışı üretildi..
Ülkeler güçlerini ve silahlarını modernize etti, mesela K.Kore nükleer silahlarda ve füze gelişiminde çarpıcı ilerlemeler kaydetti.
Silahlanma yarışı bugün Hindistan, Pakistan, İran ve diğerleri dahil olmak üzere geniş bir alanı kapsıyor…
*
Bu noktada kendi nükleer caydırıcısından mahrum olan K.Kore’nin güvenliğini sağlamak için başka bir ülkenin nükleer şemsiyesine ihtiyaç duyup duymayacağı sorgulanıyor.
Çin bunu sağlayacak ülke olarak görülüyor.
Ancak Rusya, K.Kore’nin büyük ülkelerin nükleer şemsiyelerine güvenmemeye kararlı olduğunu savunuyor.
Kim Jong Un, ülkesini “Doğudaki nükleer güç” olarak nitelendiriyor, özel bir statüye ve role yakıştırıyor.
Üstelik Rusya Çin’in Kuzey Kore’ye güvenlik sağlamasını da Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması kavramıyla çeliştiğine inanıyor.
*
Rusya, K. Kore’nin nükleer statüsüne NPT hakkındaki kesin yorumuna dayanarak resmen karşı çıkmaya devam etse de,
Halihazırda K.Kore için nükleer özgürleşmeden de bahsediyor.
Rusya’nın bakış açısına göre nükleer silahlar K.Kore rejiminin güvenliğini garanti ediyor.
Çünkü silahların dış kuvvetler tarafından şiddetli rejim değişikliği girişimlerini önleyebileceğini,
Bu sayede K.Kore rejiminin sınırları içerisinde özgürlüğüne sahip olacağını düşünüyor.
*
Kim Jong Un’da rejiminin güvenliği kaydıyla, Rusya’nın doğu sınırları bölgesinde istikrarı garanti ediyor.
Rusya için istikrarlı bir K.Kore rejimi, çatışma bölgelerinin normal bir özelliği olan mülteci akışının yokluğu,
Üstelik ABD birliklerinin potansiyel olarak dağılmakta olan bir K.Kore’de konuşlanmasının engellenmesi anlamına geliyor.
Rusya ayrıca nükleer Kuzey Kore’nin diplomatik olarak Çin’den bağımsızlığını koruyabileceğini,
Böylece Kim rejimi istikrarının Rusya ile Çin arasında bir tampon unsuru olabileceğini öngörüyor.
*
Moskova’nın bakış açısına göre Kore Yarımadası ve Kuzeydoğu Asya nispeten istikrarlıdır, güvenlik için acil bir tehdit oluşturmuyor.
K. Kore liderliği, Çin’in Kore Yarımadası’ndaki sorunları ele almasının aksine Rusya’nın ilişkideki temkinli yaklaşımını takdir ediyor.
Rusya’nın uluslararası ilişkilerin temel bir ilkesi olarak devlet egemenliğine saygı duyma gereğine olan vurgusu ikili ilişkiyi daha da güçlendiriyor.
Rusya, K. Kore’nin iç işlerine müdahale etme girişiminde bulunmadığı için Pyongyang Rusya’yı dış tehdit olarak görmüyor..
K.Kore nükleer doktrininde ülkenin nükleer silahlarını saldırı için planlamıyor.
*
Ancak K. Kore’nin nükleer silahlarının Rusya’yı tehdit edebileceği bir senaryo bulunuyor.
Kim Jong Un’un ABD ‘ye fırlatacağı füze Rus hava sahasında uçacaktır
Oysa ABD’nin K.Kore füzesine karşı tepkisi, Rusya ile ABD arasında bir savaşı tetikleyebilecektir.
Ama Rusya; K. Kore’nin ABD’ye saldıracağına inanmıyor, Kim Jong Un’un rasyonel bir insan olduğunu düşünüyor…
*
Rusya Devlet Başkanı Putin, Kim ile görüşmeden sonra Kemer ve Yol Forumuna katılmak üzere bugün Pekin’e gitti..
Burada Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Kore Yarımadası sorunu hakkında da konuşacaklardır..
Çin ve Rusya’nın kapsamlı bir koordinasyon stratejik ortaklığı, Kore Yarımadası güvenliğinde önemlidir.
*
Kore Yarımadası konusunda, K.Kore ve ilgili diğer taraflarca onaylanan Denuclearize hedefinde ilerlemeler kaydedilmiştir.
Bununla birlikte, ABD ile K.Kore arasındaki karşılıklı güvensizlik, bir anlaşmaya varma yolunda bir kördüğüm teşkil ediyor..
Bu yüzden Çin ve Rusya’nın, ABD ile K.Kore arasında karşılıklı güven kazanmaya yardımcı olmak için “kredi garantörü” olarak hareket etmesi öngörülüyor.
Çin, Rusya ve K.Kore arasındaki güçlendirilmiş iletişim,
Kore Yarımadası’ndaki mevcut barışçıl durumun sürdürülmesine,
Kuzey Kore’nin denuclearize hale getirilmesiyle ilgili daha fazla müzakere yapılmasına katkıda bulunabilir.
Bu nedenle desteklenmesi gerekiyor…
28.4.2019
Yazıları posta kutunda oku