Necdet Buluz
Amerika’nın bölgedeki en büyük iki hedefi var:
Biri, İran’ı ambargolarla boğup, ayağa kaldırmamak.
İkincisi de Türkiye’yi bölgede güçsüz kılmak. İsrail’in coğrafyadaki hareket alanını genişletmek.
Şimdi düğmeye basıldı.
Amerika, daha önce İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan 8 ülkeye yeni muafiyet hakkı verilmeyeceğini açıkladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “ABD Başkanı Donald Trump, mayıs başında süresi dolan muafiyetleri uzatmama kararı verdi. Bu karar, İran’ın petrol ihracatını sıfırlamayı ve rejimin ana gelir kaynağını sınırlamayı hedeflemektedir” denildi.
Açıklamada, ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ortak bir şekilde küresel enerji piyasalarına tedarik konusunda güvence verdikleri de kaydedilerek “İran petrolü piyasadan çekildikten sonra da küresel talebin karşılanacağını garanti etmek üzere bu vakitli adımı atma konusunda mutabık kaldık.” değerlendirmesine yer verildi.
Açıklamada ayrıca ABD’nin İran Devrim Muhafızları Ordusunu “yabancı terör örgütleri” listesine almasının ardından bu kararın alındığına ve bu yolla İran üzerindeki baskının daha da artırılacağına işaret edildi.
Amerika’nın gerekçelerini inandırıcı bulmuyoruz. Buradaki asıl hedef İran’ı ekonomik yönden çökertmek, yayılmacı politikasını önlemek ve İsrail’i bölgede rahatlatmaktır.
İşin özeti ise, Amerika’nın doğrudan İsrail’e çalışmasıdır.
İsrail Başbakanı Netanyahu yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın daha önce İran petrol yaptırımlarından muaf tutulan 8 ülkeye yeni muafiyet hakkı tanımama kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
ABD yönetiminin kararının İran rejimi üzerindeki baskıyı artırmak için “önemli” bir adım olduğunu savunan Netanyahu, “İran’ın saldırganlığına karşı ABD’nin kararlı duruşunu destekliyoruz. Bu, onu (İran) durdurmak için doğru yol.” ifadelerini kullandı.
Bu kararla 2 Mayıs’a kadar 180 günlüğüne “ABD’nin İran’dan petrol alımına yaptırım getiren kararından muaf tutulan” Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Türkiye, İtalya ve Yunanistan’ın muafiyetleri sona ermiş olacak.
ABD, bu tarihte aralarında Türkiye’nin de dahil olduğu 8 ülkeye İran’a yönelik yaptırım paketinde petrol ithalatı konusunda 180 gün muafiyet tanımıştı.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, Başkan Trump’ın, mayıs başında süresi dolacak olan muafiyetleri uzatmama kararı verdiği bildirilmişti. Bu kararla, İran’ın petrol ihracatını sıfırlama ve rejimin ana gelir kaynağını sınırlamanın hedeflendiği belirtilmişti.
ABD yönetiminin bu kararıyla, “ABD’nin İran’dan petrol alımına yaptırım getiren kararından 2 Mayıs’a kadar 180 günlüğüne muaf tutulan” Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Türkiye, İtalya ve Yunanistan’ın muafiyetleri sona erecek.
İran’la nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ardından ABD Hazine Bakanlığı, İran’a yönelik ilk yaptırım paketini 7 Ağustos 2018’de, ikinci aşama yaptırım paketini ise 5 Kasım 2018’de devreye sokmuştu. ABD, bu tarihte aralarında Türkiye’nin de olduğu 8 ülkeye İran’a yönelik yaptırım paketinde petrol ithalatı konusunda 180 gün muafiyet tanımıştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ABD’nin İran’dan petrol ithali yasağına getirilen muafiyetlere son vermesi bölgesel barış ve istikrara hizmet etmeyecek ve İran halkına zarar verecek. Tek taraflı yaptırımları ve komşularımızla nasıl ilişki kuracağımız konusundaki dayatmaları kabul etmiyoruz” dedi.
Özetleyelim:
Bu kararın bölgede de diğer ülkelerde de önemli ölçüde sıkıntılara neden olacağı görülüyor. İran’ın karardan sonra nasıl bir pozisyon alacağını da bekleyip görmeliyiz.
İran’dan petrol alımında muaf tutulan ve şimdi bu muafiyeti kalkan ülkeler nasıl hareket edecek buna bakmak gerekiyor.
Türkiye’nin de tek başına değil, diğer ülkelerle birlikte hareket etmesinde yarar olduğu görüşündeyiz. Çavuşoğlu’nun verdiği tepki sonuna kadar doğrudur ve destekliyoruz. Ancak, bu tepki ile Amerika karar değiştirir mi? Rusya’nın tutumu ne olacak?
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz