Onur Öymen
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin 13-14 bin oy farkla kazanılamayacağını söyleyenler var. Oysa, 27 Mart 1994 tarihinde yapılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Refah Partisi adayı Melih Gökçek 393.623, SHP adayı Korel Göymen ise 387.152 oy almış ve seçimi Melih Gökçek 6471 oy farkıyla kazanmıştı.
Demokratik ülkelerde yapılan seçimlerde bazen sonuçların çok az oy farkıyla belirlendiği görülüyor. Örneğin, 2006 yılında yapılan ve 19.002.598 oyun kullanıldığı İtalyan meclis seçimlerini Romano Prodi’nin önderliğindeki Merkez Sol koalisyonu 24.755 oyla kazanmıştır. Bu rakam toplam oyların %0.065’ini oluşturuyordu.
Eisenhower 1952 yılındaki Başkanlık seçiminde 495 bin oyun kullanıldığı Kentucky Eyalet seçimini 700 oyla kaybetmişti.
2000 yılında ABD Başkanlığı için yapılan ve 2.912.790 seçmenin oy kullandığı Florida seçimlerinde George W. Bush rakibi Al Gore’u 537 oy farkıyla geride bırakmıştı.
Demokratik ülkelerde yapılan seçimlerde 1 oy farkla kazananın bile galip ilan edildiği görülüyor. Bunun örnekleri arasında İngiltere’de 1910 yılında Exeter’de yapılan genel seçimlerini; 1970 yılında ABD’de Missouri Eyaletinde yapılan seçimlerini; 2013 yılında Avustralya Senato seçimlerini; 1930 Kanada Federal Seçimlerini; 1950 Maryland Senato seçimlerini ve 1980 ABD Utah seçimlerini saymak mümkündür. Bu seçimlerde bazı adaylar rakiplerini sadece 1 oy farkla geçmişlerdir.
Seçim sonuçlarından memnun olmayanların tepkilerini dile getirirken ve rakibin başarısını küçümsemek isterken demokratik seçimlerin bütün dünyada kabul edilen kurallarını göz önünde bulundurmalarında fayda var.
Comments
- Ömer Yakup Bırakınız dünyadaki geçmişteki örnekleri.Kafa karışıklığına meydan vermeyin,bu günü konuşalım,İSTANBUL’da seçim bir oy farkıyla bile kazanılmışsa seçim bir oy önde olanındır.
·
Cemal Bobuş Seçim sonucunu en çok oyu alan kazanıyorsa, tek bir oy fazla olması yeterlidir. Şu kadar fazla olacak diye bir hüküm yoktur.