Beka nedir diye bakarsanız, sözlük size şunu verecektir : “Kalıcılık”
Peki ne var ne oluyor ki Türkiye için beka sorunu çıktı ortaya? Hiç bişey yok. Bu kadar varımızı yoğumuz satıp savdığımız hâlde, yabancılara bu kadar toprak, ev, arazi sattığımız hâlde, bu kadar askerin altını üstüne getirdiğimiz hâlde ne Yunan sağdan ne Ermeni soldan saldırıyor falan değil, Allah’a şükür ki asker de Pekaka denen şeyi sus pus etmiş durumda uzun zamandır.
E bu beka da neyin nesi o zaman?
Haaa, bu beka başka beka. Bu kalıcılık başka kalıcılık. Oturduğum yerden kaldırmayın, “burada kalayım” demek. Yani ülkenin bekası falan değil, şunun bunun bekası, yerinde kalması. Oysa bu sandık iktidar değiştirmeyecek, hizmetli değiştirecek.
Değiştirecek de ama bir işaret verecek aklı olana. O işaret gelecek ilk seçimde -kalk bakalım koltuktan artık- demek olabilir, bugünden. Konu bu.
Bakın bu işi en iyi ABD yapıyor. 2 Tane parti var Cumhuriyetçiler – Demokratlar, var başka ufak tefek partiler de var ama adları bile bilinmez bizce. Bir o geliyor 4 veya 8 sene duruyor bir öbürü. Her ikisi de Amerika için, vatandaş için yönetimde bulunan partiler. İyi ise 4 bir 4 daha 8 sene duruyor Değil ise gidiyor, öbürü geliyor. Dünkü ülke ya! Peki biz ne yapıyoruz?
Ne yapacağız, adam yok gibi ya 6 defa gönderip 7. kez yine getiriyoruz ya bir getiriyoruz, ne 7’si 17 sene tutuyoruz.
Eee ne demişler, her toplum lâyık olduğu veçhile yönetilir. Buna yâyıkız meeelediğimiz müddetce.
Yazıları posta kutunda oku