Necdet Buluz
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaktır:
Amerika’nın bize dostluğundan şüphe ediyoruz. Her alanda bizi arkadan vuruyor. Suriye’de beka sorunu olarak gördüğümüz PYD/ PKK’lılara verdiği silah ve destekle de altımızı oyuyor. Türkiye’yi terörist gruplara tercih ediyor. Verilen hiçbir sözünü de yerine getirmiyor. Türkiye’yi de her konuda oyalıyor. İşine gelmediği konularda Türkiye’nin sert çıkışlarını da tehditlerle önlemeye çalışıyor.
Dikkat edilecek olursa yıllardır Amerika ile gerilim yaşıyoruz. Bu gerilim ekonomik alanda da kendini gösteriyor.
ABD Başkanı Trump, bazen de Türkiye’yi ekonomimizi çökertecek kararlar alarak çökertebileceğini bile söylemekten kaçınmıyor.
Trump’un daha önce dolar üzerinde oynadığı oyunun ekonomimizi nasıl sarsmış olduğunu unutmadık.
İşine geldiğinde ekonomimiz için dolar ipine sarılan Trump, daha sonra attığı bir twitte yine aynı tehditleri savurmuş, ekonomimizi sarsabilecek kararları alabileceği mesajları vermişti.
Tam bir düşmanlık.
Böyle bir dostluk olur mu? Böyle bir Başkana ve Amerikan yönetimine güvenilebilir mi?
Şimdi Amerika’nın yeni bir ihaneti ile karşı karşıyayız.
Değerli kardeşimiz Saygı Öztürk’ün elde ettiği bilgi ve belgelere göre, Suriye’den çekileceğini açıklayan Amerika’nın tam aksine bu coğrafyada kalıcı olacağı ve terörist gruplarla yeni bir çalışma içine girdiğini öğreniyoruz.
Habere ve görüntülere göre Suriye’de Fırat’ın batısındaki PYP’liler Amerikalı yetkililere plaket veriyor, sözde zafer anıtı açılışı yapılıyor ve Suriye’yi bölen haritaları elden ele dolaştırıyorlar.
İşin bir başka tarafı da Suriye’nin Afrin bölgesinin terör örgütü PYD/ PKK’lılara bırakılması ve buralara bunların yerleştirilmesi için bir ön çalışmanın da başlatılmış olmasıdır. PYD’li yetkililerin Afrin’den ayrılmamakta ısrarcı oldukları da gelen haberler arasında yer alıyor.
Bir yandan “Türkiye’nin tehdit edilmesinin önüne geçilecek planlama yapılacak” diyen ve terörle mücadelede birlikte hareket edileceğini açıklayan Amerika’nın bu söylemlerinin tamamen dışında hareket etmesi tam anlamı ile bir düşmanlıktır.
Şimdi dikkat:
Fırat’ın batısına TSK tarafından bir operasyon yapılacaktı. Aylardır bu operasyon yapılamıyor. Amerika, bu konuda bizi oyalıyor ve zaman kazanmaya çalışıyor. Yeni planlarını uygulayabilmek için de yalan üzerine yalan söyleniyor.
Bölgede yanı başımızda 40 bin silahlı PYD/ PKK terör örgütü var ve bunlar Türkiye için beka sorununu oluşturuyor. Bu gruplar yanı başımızda olduğu sürece bizim için beka sorunu bitmiş olmayacaktır.
Görülüyor ki Amerika Türkiye’yi oyalayarak terör örgütleri ile olan ilişkilerini güçlendirerek sürdürmekte kararlı. Yapılan tüm uyarılara, baskılara ve üst düzey görüşmelere rağmen Trump ve kadrosu PYD’den vaz geçmiyor. Tercihini terör örgütlerinden yana ortaya koyuyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Milli Savunma Bakanı Akar, “Terör örgütleri tehdit oluşturmayacak şekilde yok edilecektir, kazdıkları kuyular mezarları olacak” diyorlar.
Bu kararlı tutumu her zaman desteklediğimizi dile getirdik. Bugün de aynı görüşteyiz.
Ancak, gerek siyasi nedenlerle, gerekse ekonomimizdeki sıkıntılar öyle sanıyoruz ki şu an için böyle bir adımı atmamızı güçleştiriyor.
Söz konusu beka ise, bu sorunları da görmezden gelerek teröristlere karşı beklenen operasyonların eninde sonunda yapılması kaçınılmaz hale gelecektir, açıklamalar ve kararlılık bunu gösteriyor.
Suriye’deki gelişmeleri ve Amerika’nın desteğindeki PYD/ PKK’lıların düşmanlıklarını son derece önemsiyoruz. Bu konunun Türkiye için hayati konu olduğunu da sürekli vurgulamaya çalışıyoruz. BU nedenle önemsediğimiz bu konuda yazmaya devam edeceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın