Necdet Buluz
Amerika’nın işgal ettiği ülkelerdeki sicili hep kötüdür. Çünkü yaptığı katliamlarla ve skandallarla anılan Amerika’nın Suriye’de de yeni katliamlara imza attığı görülüyor.
Peşine taktığı AB üyesi ülkelerle (koalisyon güçleri) sivillerin katledilmesine imza atan süper güç, şimdi sanki hiçbir şey olmamış gibi halen coğrafyamızda at oynatıyor. DEAŞ bahanesi ile bundan sonra daha neler yaşanacak kimse bilemiyor.
Irak’ın işgalinden sonra bu ülkede akıl almaz katliamlar yapan Amerika’nın, Afganistan ve diğer ülkelerdeki imajı da Irak’ı aratmayacak düzeylerde görülüyor. Suriye’deki katliamların ortaya çıkmasından sonra dünya kamuoyunun bunu nasıl değerlendireceği de merak konusu.
İşin ilginç tarafı, Suriye’deki katliamların Başkan Trump döneminde daha hız kazanmış olmasıdır.
Özellikle siviller yönelik katliamlar karşısında son derece duyarı davranan ve katliam yapanlara karşı her türlü yaptırımı uygulamaktan kaçınmayan Amerika’nın Suriye’de sivil katliamları yapması da hiç kuşkusuz sorgulanacaktır.
İçinde bulunduğumuz coğrafyada “Deaş ile mücadele” adı altında akıl almaz katliamların yapıldığı, ölenlerin dışında kayıp sivillerin sayısında da artışlar olduğu raporlarla ortaya konuldu.
Yazımızın başlığına koyduğumuz “Suriye’de de katliamlar yapmışlar” cümlesi, ortaya konulan raporlara dayanılarak kullanıldı.
Şimdi kısaca bu rapora ve işlenen katliamlara göz atalım:
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), ABD öncülüğündeki koalisyonun Eylül 2014’teki müdahalesinden bu yana 924’ü çocuk, 656’sı kadın olmak üzere toplam 3 bin 35 sivili öldürdüğünü duyurdu.
SNHR, DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle Suriye iç savaşına Eylül 2014’te müdahale eden ABD öncülüğündeki koalisyonun sebep olduğu sivil kayıplara ilişkin rapor yayımladı.
Raporda, “Koalisyonun Eylül 2014’ten bu yana Rakka ve Deyrizor illerine düzenlediği saldırılarda 924’ü çocuk, 656’sı kadın, toplam 3 bin 35 sivil öldü” ifadesi kullanıldı.
Sivil kayıpların yüzde 32’si eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde verildiği belirten raporda, “Başkan Donald Trump döneminde saldırılar, ‘kaotik ve rastgele’ düzenlendi” değerlendirmesi yapıldı.
Raporda, “Obama dönemindeki saldırılarda, 194’ü çocuk, 294’ü kadın toplam 976 sivil ölürken, Trump döneminde 730’u çocuk, 362’si kadın toplam 2 bin 59 sivil yaşamını yitirdi” tespitinde bulunuldu.
Rapora göre ayrıca Trump döneminde ilk defa, silah olarak kullanımı yasak fosfor bombasıyla 5 saldırı gerçekleştirildiği kaydedildi.
Rakka ve Deyrizor’da 182 yaşam merkezlerine (okul, cami, sağlık ocağı, kamp) saldırı düzenlendi. Söz konusu merkezlere düzenlenen saldırılarda 25 okul ve 15 sağlık tesisi hedef alındı ve 560 bin sivilin evlerini terk etmesine sebep olundu.
ABD destekli YPG/PKK, son saldırılarda az sayıdaki DEAŞ’lının elinde tuttuğu son bölgenin de ele geçirdiğini duyurmuştu. Bölgede halen DEAŞ militanlarının varlığından söz ediliyor.
Özetleyelim:
Amerika, kendi katliam yaptığında ses çıkmıyor. Başka ülkelerin yaptıkları karşısında ise aslan kesiliyorlar.
Yanlış anlaşılmasın:
Biz, katliamlar nereden ve kimden gelirse gelsin karşısındayız ve kınıyoruz. Bunun savunulacak bir tarafı da olamaz.
Dikkat edilecek olursa Amerika ve Amerika destekli İsrail’in özellikle sivillere ve çocuklara karşı yaptığı katliamlar yapıldığı ile kalıyor. Ne çocuk, ne yaşlı, ne okul, ne de hastane gözetilmeksizin yapılan saldırı ve katliamlardan bugüne kadar kim hesap sorabildi?
Şimdi, Suriye’de ortaya çıkarılan ve raporlarla belgelenen Amerikan katliamlarından hesap sorulabilecek mi? Bu konularda kimlerine ya da devletlerin sesi yükselecek?
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, yapan yaptığı ile kalıyor. Güçlü olan da hep güçsüzleri ezmeye devam ediyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz