“Ben partim için varım”
Bir milletvekili arkadaşım demişti, “bizim rakibimiz karşı parti adayları değil, kendi parti adaylarımız”
Politikacıların, halka 80 yıldır her defasında bir takım nurlu ufuk nutukları arkasına sığınarak, eşitlikten, adaletten bahsetme kandırmacasını yutmuş görünmeyeniniz var mı?
İktidar partisinin ilçe seçimini kazanmış rakip partinin ayrılmış bütçesine el koyması, başka ilçeye kaydırmasının görüldüğü, 81 il in belediye başkanlığını temsil ederek, mahalle muhtarları ile gizli toplantı yapan, bir Cumhurbaşkanı olan ülke seçmeninin bu kadar kaypak ve inandırıcı olmayan bir zeminde oy kullanmak durumunda kalmasını uygun görüyor musunuz?
Erkeğin kadına göre 2 kat, bazı bölgelerde 3 kat daha eşit olduğunun aksini iddia edeniz olur mu? İç siyaset kaypaklığı sebebiyle seçilenlerden verim almadığı halde, aynı kişilerin makama hırsla sarılmasının arkasında parti demokrasisinin işlememesi, ön seçimin yapılmamasının rolü büyük olduğunu düşünmeyeniniz var mı? Bu kadar eşitsizlikte eşit olmayı adaleti aramak ne demektir? Bir Diyanet İşleri Başkanı’nın, Sunni mezhebine mensup olan bir kişiyi, Alevi mezhebine mensup olan kişiden daha fazla kollamasında bir eşitlik var mıdır.?
16 yıldır tarlama gübre mazot alamıyorum.Tohumum elimde kaldı, hayvanlarımı kesmek durumunda kaldım. Yine de AKP ye oyumu veririm diyenle, bu kendi içerisinde iktidar peşinde olan CHP ye her şeye karşın yine de oyumu veririm diyen bir kesimin oylarıyla karşılaşacağımız bir seçim yaşayacağız. En az iki seçimde belediye başkanlığı yapmış, bunu bana yapmamalıydılar diyerek ekmeğini yediği partinin diğer parti karşısında oy potansiyelini azaltmak için parti değiştiren ve hep eşitlikten demokrasiden, ben partim için varım sloganını eksik etmeyen Kubilay’ların (7 kez parti değiştiren)yine de sahne aldığı bir seçim salatası içerisindeyiz. Kıssadan hisse, insanoğlu hiçbir zaman eşitlik kavramını kendi bencilliğinin önünde tutamayacak kadar bencildir.
İnsanın boynunda iki heybe asılıymış. Birinci heybe boynundan öne doğru ve içinde başkalarının hataları ve kusurları varmış. İkinci heybe ise, arkasından beline kadar asılı olanmış. Bu heybe içinde de kendi haksız ve adaletsiz davranışları bulunmaktaymış. Bu kişi, hep ön torbadakileri kullanır, arka torbadakileri ise bir hasta veya ölüm ziyareti olduğunda aklına getirirmiş.
Biz ne yapalım? Mücadelemize nasıl devam edelim? İnsanlara zorla doğruyu, mantıksızlıkları, yolsuzlukları nasıl gösterelim ki seçmen yalnışı değil doğruyu oylasın “Peki o zaman, temsil ettikleri teolojiye değil dini siyasete alet eden ideolojiye ülkeyi nasıl teslim ediyorsunuz?” dedik başarılı olamadık.
Hani onurunuz, hani gururunuz, hani mağrur ve güçlü Türk halki? Nerede siniz? Nereye saklandiniz?dedik Bahçeli’nin oy kazandığını gördük.
Erdil Ünsal
Yazıları posta kutunda oku