Necdet Buluz
Ankara ve Washington arasında, ABD’nin Suriye’den çekilme sürecini koordine etmek amacıyla kurulan görev gücü, Ankara’daki temaslarında görüşmeler yaptı ama ortaya bizi rahatlatacak sonuçlar çıkmadı.
Her zaman söylediğimiz gibi Amerikalılar bizi sürekli olarak oyalamaya ve zaman kazanmaya dikkat ediyor. “Güvenli Bölge” de ise Türkiye dışındaki oluşumlar için çalışma yapıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Şubat ayı başındaki ABD ziyareti sonrasında açıkladığı ve ilk toplantısını 6 Şubat’ta ABD’de yapan ortak görev gücü, Perşembe günü ikinci kez Ankara’da toplandı.
Toplantıda Fırat’ın doğusu ile Menbiç’teki Amerikalı askerlerin çekilme planının ele alındığı ancak ortaya bizi rahatlatacak sonuçların çıkmadığı görülüyor.
Kurulacak güvenli bölgenin detayları ve terör örgütü YPG/PKK’ya verilen silahların nasıl geri alınacağı da toplantının gündem maddeleri arasında yer almıştı. ABD’nin üslerden çıkması halinde bunların teröristlere geçmesini istemeyen Türkiye, üslerin ya imha edilmesini ya da Türk ordusuna devredilmesini talep ediyor.
Amerikalı yetkililer bu konuda olumlu yanıt vermedi. Açıklamada da yapılmadı.
Türk heyeti, ABD’li muhataplarına Washington’ın Ankara’nın güvenlik hassasiyetleri çerçevesinde ortak bir anlayışa varmadan çekilmesi durumunda, meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu ifade ediyor. Türkiye, ABD çekilme kararı aldığından bu yana, bu sürecin sahada doğurabileceği güç boşluklarına da dikkati çekiyor.
ABD’nin Türkiye ile anlaşmadan çekilmesi durumunda, çıktığı sahaya Beşşar Esad yönetimi güçleri, İran ve hatta Rus askeri polisinin girme ihtimali de bulunuyor. Türk yetkililer, bu kozu da sık sık masaya koyuyor.
Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye ilişkin planları ise YPG/PKK’nın sınırın en az 30-40 kilometre güneyine çekilmesi ve buraya geri dönemeyeceği şekilde askeri tedbirler alınmasını öngörüyor.
Münbiç yol haritasına ilişkin Türkiye, ilçenin içindeki sivil ve askeri konseylerin yeniden yapılanması amacıyla müşterek tahkikat süreci işlerken, isimler üzerindeki bilgi ve görüş alışverişinin ivedilikle tamamlanmasını istiyor. Türkiye, YPG/PKK mensupları ile bunların güdümündeki isimlerin ilçenin yönetim birimlerinde görev almasına karşı çıkıyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 23 Şubat’ta yapılan açıklamada, geri çekilme sürecine dair, uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye’nin kuzeydoğusunda ve güneyinde birkaç yüz ABD askeri bırakılacağını duyurmuş, “güvenli bölge”ye Türk ve SDG unsurlarının girmeyeceğini öne sürmüştü.
Çekilme takvimi konusunda ise ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Joseph Votel ise, 11 Şubat’taki açıklamasında, çekilmenin haftalar içinde başlayacağını söylemiş, en geç Mart ayının ortasında sürecin ilk adımlarının atılacağının mesajını vermişti.
Amerikalı yetkililer Ankara’daki son görüşmelerde Türk muhataplarına çekilme işleminin yaz başına kadar tamamlanabileceğini ancak sahadaki şartlara göre takvimin değişebileceğini söyledi. ABD’nin hâlihazırda Suriye’de 2 binden fazla askeri bulunuyor.
Görev gücü, Türkiye-ABD arasında Şubat 2018’de kurulan Suriye çalışma grubunun alt birimi olarak faaliyet gösteriyor.
Görüldüğü gibi konu sürekli uzatılıyor. Daha açık ifade ile Amerikalılar zaman kazanmaya çalışıyor.
Bizi rahatlatacak konulara gelince:
YPG’nin elindeki tüm silahlar toplanmalı, Menbiç’ten Amerikalılar çekildikten sonra buranın kontrolü Türkiye’ye verilmelidir.
Amerikalılar kesin çekilme tarihini vermeli ve bu tarihe kadar da sahayı boşaltmalıdır.
Yanı başımızdaki 40 bin YPG/ PKK’lının güvenlik sorunu olmaması için de başka bölgelere gönderilmesi sağlanmalıdır.
Suriye konusunda ele alınan bu konular çözülmedikçe Türkiye bölgede rahat edemeyecektir. Biz bu nedenle Suriye konusunda Türkiye’nin istediklerinin olması gerektiğini düşünüyor ve destekliyoruz.
Amerikalıların bu konularda sürekli olarak bizi oylamaya gitmeleri ve her işi ağırdan almaları Türkiye’yi bölgede daha da sıkıntıya sokacaktır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz