FEYM GRUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ (11 Şubat 2019)

1 .. 32 Ermeni firması, ProdExpo uluslararası fuarına katıldı. 11-15 Şubat tarihleri arasında Moskova ‘da düzenlenen uluslararası bir yiyecek ve içecek fuarı olan ProdExpo’ya Business Armenia’nın desteğiyle 32 Ermeni şirketi katıldı. Geçen yıl, 21 Ermeni şirketi aynı fuardan 5.7 milyar AMD (1 dolar + – 480 AMD, o.tan) tutarında ihracat bağlantısı yapmıştı.

1. Cumhurbaşkanlığı Ofisinin bildirdiğine göre, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkissian, Paris’te Ermeni Genel Yardımlaşma Sendikası’ (AGBU) nın 90 ıncı Genel Kurul Toplantısına katıldı. Genel Kurula dünyanın farklı ülkelerinden gelen delegeler katılıyor. AGBU, eğitim, kültür ve insani yardım programları yoluyla Ermeni mirasını korumaya adanmış, dünyanın en büyük kar amacı gütmeyen kuruluşudur. AGBU, dünya toplumunun ihtiyaçlarına ve zamanın taleplerine uyum sağlayarak Ermeni geleneklerini ve değerlerini korumada önemli bir rol oynamıştır. (Not; ANCA, ABD’ de bir Ermeni kuruluşunun “kar amacı gütmeyen kuruluş” statüsüne alınması için çalışmıştı. ABD’ deki dostlarımızdan olayı hatırlayıp bilgi vermesini diliyorum….,o.tan)

2. Ermeni Parlamentosu Daimi Ekonomik Komitesi Başkanı Adımım Bloku milletvekili Hovik Aghazaryan, “Ermenistan’ ın iki meclisli parlamentoya sahip olması gerektiğini söyledi. Aghazarya’ a göre, üst meclis diaspora meseleleriyle ilgilenmeli.

3. Ermenistan Ulusal Meclisi Başkanı Ararat Mirzoyan, “Parlamenter diplomasi, Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Meclisi’nin faaliyetlerinin temel yönlerinden biridir. Politik-askeri ittifak imzalama veya Karabağ’ ı tanıma gündemimizde. Ermeni milletvekillerinin Karabağ’ ı çeşitli platformlarda temsil için her türlü çabayı sarf etmeleri gerektiğini” belirtti. Mirzoyan, ayrıca, şunları kaydetti: “Ülke çapında gündemde büyük bir görevimiz var; Karabağ sorununun tarafsız çözümü.” Mirzoyan, parlamento güçlerinin bu sorunun çözümü için kullanılması gerektiğini söyledi. “Politik-askeri ittifakın veya Karabağ’ın tanınmasının imzalanmasının bu amaca ulaşmak için ne kadar yardımcı olacağını zaman gösterecek. Ortak bir tartışma sonucunda ittifakı kabul veya imzalamaya gitmeliyiz. ”

4. ARMENPRESS haftanın önemli olaylarını özetliyor.

5. Ermenistan Savunma Bakanlığı sözcüsü Artsrun Hovhannisyan’ın Facebook’ta yaptığı açıklamada, Ermenistan Savunma Bakanı Davit Tonoyan’ın 9 Şubat’taki çalışma ziyareti sırasında Moskova’da Güney Askeri Bölge Komutanı Korgeneral Alexander Dvornikov ile yaptığı görüşmede, “ Ermeni-Rus askeri işbirliği, bölgesel güvenlik, Ermenistan’da görev yapan Rus 102nci Askeri Üssünün faaliyeti, hazırlıklı olma ve hizmet organizasyonu ile ilgili konuları tartıştı.”

6. Arapça çalışmaları uzmanı Armen Petrosyan, düzenlediği basın toplantısında, “Suriye’deki uzman Ermeni insani yardım grubunun misyonu hakkındaki yorumunda “Çok önemli bir adım” olarak niteledi.

7. Avustralya Ermeni Kaynak Merkezi (ARC-AU), insani vize girişi yapanlara ve diğer savunmasız göçmenlere ilk beş yıl içinde destek sağlamak amacıyla 300.000 dolar Commonwealth fonu aldıktan sonra, tam zamanlı operasyonlara Ryde bölgesinden başlayacağını açıkladı. Ermenistan Kaynak Merkezi, Avustralya Süryani Birliği, Kaldean Birliği ve Antiochian Ortodoks Başpiskoposluğunu içeren bir konsorsiyuma verilen 1.200.000 doların bir parçası olarak olarak 300.000 dolardan fazla fonun, Avustralya Sosyal Hizmetler Departmanı tarafından göçmenlerin yeniden yerleştirilmesi için kullanılacak. ARC- AU Yönetim Kurulu üyesi Chris Shahinian şunları söyledi: “Halen operasyonel olan Süryani Kaynak Merkezi modelini çoğaltmak için Ermeni Kaynak Merkezi kuruldu. Suriye, Irak ve Orta Doğu’nun diğer bölgelerinden gelen Ermeni göçmenlerin artmasıyla, Avustralya toplumuna yerleşimlerini kolaylaştırmak için Ryde’ daki Ermeni-Avustralya topluluğunun merkezinde bir Merkez kurmamız gerekiyordu. ”

8. Sağ tandanslı bir Türk siyasetçi, hükümetinin Ermeni <sözde> Soykırımı kurbanları için bir anma günü ilan eden Fransa’ya misillemede bulunmak üzere on binlerce Ermenistan vatandaşını sınır dışı etmesini istiyor. Başkan Emmanuel Macron, geçtiğimiz hafta Fransa’nın 24 Nisan’ı “Ermeni <sözde> soykırımı ulusal anma günü” olarak ilan ettiğini söylemişti Sözde . Soykırımı kabul etmeyen Türkiye hükümeti kararı şiddetle kınadı. Araştırmacılar, birçoğu orada iş bulduktan sonra turist vizesini denetleyen 10,000 ila 30,000 Ermenistan vatandaşının Türkiye’de olduğunu tahmin ediyor. Yabancı hükümetler Türkiye’yi <sözde> Soykırımı resmen tanımaya zorladıklarında genellikle daha fazla inceleme yapıyorlar. Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Mustafa Destici, 7 Şubat’taki bir kampanya mitinginde, “ Burada Ermenistan’dan gelen ve yasadışı bir şekilde midelerini dolduran 100.000 Ermeni var. Onları kovmamız gerektiğini söylüyorum. Neden kalmalarına izin veriyoruz? Türkiye’ye karşı lobi yaparken, onları beslemeye devam ediyoruz, ”dedi. Destici’nin, “100.000 rakamına nereden geldiği ve Türkiye’de yaşayan Ermenistanlı işçi göçmenlerin Macron’u ikna etmek için neler yapabileceği açık değildi. Destici, bu sayıyı ilk kez kullanmamış, ya da Ermenistan vatandaşlarını Türkiye’den ihraç etmekle ilk kez tehdit etmiyor, 2015 yılında da benzer bir talepte bulundu. 2017 yılında, Rusya’yı Ermenistan’ la askeri ittifakından vazgeçmeye çağırdı.

9. Gatestone Enstitüsü’nden Raymond Ibrahim, makalesinde, “İslam: Batının ‘En Zorlu ve Kalıcı Düşmanı’ diyor. Yazısında, “ Yirminci yüzyılın başlarında Beyaz uygarlığın milyonlarca modern insanı – yani Avrupa ve Amerika uygarlığı – İslam’ı tamamen unuttu. Asla onunla bağlantıya geçmediler. Çürümekte olduğunu ve yine de, sadece onları ilgilendirmeyecek bir yabancı din olduğunu kabul ettiler. Bir gerçek olarak, medeniyetimizin sahip olduğu en zorlu ve inatçı düşmandır ve her an geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük bir tehdit olabilir.
   İslam’ın “medeniyetimizin sahip olduğu en zorlu ve inatçı düşman” olduğundan şüphe duyan herkes, bu uygarlığın Batı ile ilgili uzun militan tarihini bilmelidir” diyor. (Not: Bu gibi İslam karşıtı yazılarla Diyanet İşleri Başkanlığı mücadele etmelidir. Birkaç yıl önce İslamı yerden yere vuran bir yazı nedeniyle, Diyanet’ ten bir yetkili aradım, birkaç gün süren telefon araştırmalarımda hiçbir yetkiliye ulaşamadım. Bu ilgisizlik, ayrıca, DEAŞ ve diğer köktendinci kuruluşların mantık dışı, İslamiyet dışı eylemleri bizleri son derece mahcup ve mahzun bırakıyor, güya, Türkiye’ yi dindar kişiler yönetiyor!…,o.tan)