Evinize bir misafir geliyor.
Sizde misafirperver biri olarak eğilip misafirinizin ayaklarına terlik uzatıyorsunuz
Misafir size dönüp diyor ki:
“Bana bak al o terliği götür münasip bir yerine koy”
Ev sahibi bu tepkiden korkunç derecede keyif duyuyor ve kollarını açarak gelen misafirini bir kez daha kucaklıyor. Hane halkı ise alkışlıyor.
Sivas miting meydanındaki olay da budur.
Cumhurbaşkanı Sivas’a konuk gider.
Halk onu bayraklarla, sloganlarla karşılar. Şarkılar söyleyip, yollarına gül dökerek miting meydanına götürür.
Bu arada da masum bir istekte bulunurlar.
“Taşeron işçilere kadro”
Vay siz misiniz bunu diyen…
Balya bıyıklı kocaman, kocaman adamlar yaramaz çocuklar gibi azarlanır ve meydandan kovulurlar.
İzleyenler ise bu durumu zılgıtlar çekerek coşku içinde alkışlamaya başlarlar.
Biz ONURU kime anlatıyoruz ki?
☆☆
ABD Başkanı Donald Trump 1 ay önce:
“Ekonominizi yıkar sizi perişan ederim” diyerek aleni bir şekilde tehdit eder…
Eyyyy lerin efendisi “bizi üzdünüz” diyerek cevap verir.
Yandaş gazeteler Amerika başkanına haddini bildirdik diye manşet atar.
Biz ŞEREFİ kime anlatıyoruz ki?
☆☆
2 gün önce yine aynı Trump bu defa iğrenç bir sırıtış ve elleri iki yana açık bir şekilde küçümseyici, aşağılayıcı ve alaycı bir tavrı ile:
Papaz Brunson’u serbest bırakmaları için Türkiye Cumhuriyetine emir verdim, onlarda mecburen Brunson’u bıraktılar” der…
Kainat liderimiz ise aynı dakikalarda
” Dostum Trump ile aramızı açmaya çalışanlar var” diyerek tuhaf bir cümle kurar. Bu şekilde bağlılığını ve sadakatini bir defa daha dile getirir.
Salon alkıştan inler.
Biz GURURU kime anlatıyoruz ki?
☆☆☆
17-25 Aralıkta yolsuzluğun, arsızlığın, hırsızlığın kitabı yazılır.
Bakan kamera karşısına geçerek “Ben bu yolsuzlukları tek başıma yapmadım” der ve yolsuzluğu itiraf eder.
Vakıflarda yobazlar el kadar sabilerin ırzına geçer.
İktidar “bir defadan bir şey olmaz” der, seçmen ise “olsun çaldılarsa yol yaptılar ya, köprü yaptılar ya” diyerek savunmaya geçer.
Biz NAMUSU kime anlatıyoruz ki?
☆☆☆
Yunan adalarımızı tek tek işgal eder…
Yunanın Başbakanı Erdoğan iktidarının faaliyete açtığı Hristiyan ruhban okulunu ziyarete gider….
Lahmacun yedirip, eskortlarla topraklarımızdan geçirdiğimiz teröristler birlik olur isyan bayrağı çeker…
Habur’da ayaklarına gönderilen Hakim ve Savcılara usulen yargılanan ve aklanan PKK lı teröristler canımıza, malımıza kast eder…
Döneğin biri çıkar ve pert olmuş poposunun yerleşeceği koltuk aşkı ile yerel seçimlere “BEKA sorunudur ” der.
İktidardan seçmene herkes kabul eder ve aynı sloganı kullanır.
Biz VATANI kime anlatıyoruz ki?
☆☆
Dünyanın en pahalı yakıtını kullanırız.
Dünyanın en astronomik fiyatı ile meyveyi ve sebzeyi tüketiriz.
Dünyanın en kabarık elektrik, doğalgaz faturalarını öderiz.
Dünyanın en yüksek faizli kredileri ile tefeci kurumlardan para alırız.
125 Milyar Dolar IMF borcumuzu kapatmakla övünüp dış borcumuzu 600 milyar Dolara çıkartırız.
İşsiz gençlerimiz intihar ederken Suriyeli mültecilere her türlü imkanı sağlarız.
Milli Damadımız ise utanmadan, arlanmadan hedeflerimize ulaştığımızı söyler, karnı aç, kıçı çıplak, evi hacizli vatandaş da Afrin üzerinden Şam’da cuma namazı kılmaya gideceğiz der.
Biz EKONOMİYİ kime anlatıyoruz ki.
☆☆
Olsun….
Biz yinede anlatalım
Tarihe not düşelim.
Kime anlattığımız değil neden anlattığımız önemli.
Hesap kabarık.
Adisyon olarak kabul edin.