Necdet Buluz
Her ay açıklanan enflasyon rakamlarındaki yükseliş, özellikle tarım politikalarının ve ekonomi yönetiminin aldığı önlemlerin yetersizliğini ortaya koyuyor. 2019 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %1,06, bir önceki yılın Aralık ayına göre %1,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %20,35 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,16 artış gerçekleşti.
Bunun anlamı nedir?
Şu an % 20’nin üzerinde bir enflasyonla yaşıyoruz.
Peki, alınan bunca önlemlere rağmen pahalılık neden önlenemedi? Neden enflasyon rakamları halen yükselişini sürdürüyor? Son çıkan enflasyon rakamlarının yine kafaları karıştırdığını gözlemliyoruz.
Açık söyleyelim:
Ortaya çıkan bu sevimsiz rakamlara baktığımızda içimizden “Bir yerlerde halen yanlışlar yapılıyor” demek geliyor. Gelecek aylar için de aynı endişeleri taşıdığımızın altını çizelim.
Uzmanlar gıda fiyatlarının tarım politikasındaki yanlışlara bağlı olarak yüksek çıkmaya devam ettiğini, buna bağlı olarak enflasyonun çift hanede ısrar ettiğini belirtiyorlar.
Dikkat çekilen diğer bir nokta ise, ekonomi yönetimi tarafından yapılan bütün seferberliklere rağmen enflasyon rakamlarının hala yüksek çıktığı oldu. Özellikle çarşıdaki gıda enflasyonunun TUİK rakamları kadar iyimser olmadığı da uzmanların işaret ettiği diğer bir konu oldu.
Fiyatlarda gözlenen tüm geçici etkilerin arındırılması sonucunda hesaplanan çekirdek enflasyon rakamlarının da yatay seyretmesi, enflasyonun önümüzdeki dönemde düşüşünün oldukça zor olacağını gösteren diğer bir veri oldu.
Özetleyelim:
Son iki ayda özellikle sebze ve meyve fiyatları tavan yaptı. Halen de pahalılık sürüyor. Bu konuda yazdığımız yazılarda “çarşı-Pazar yangın yeri” demiştik. İşte, bu yangın enflasyonu daha da azdırıyor.
Sorun hiç kuşkusuz sadece tarımla sınırlı değil. Para politikalarındaki yanlışların da enflasyon rakamlarında etkili olduğu görülüyor.
Demek ki, hem tarım sektöründe, hem de ekonomide daha etkili kararların alınması ve uygulanması gerekiyor. Pahalılığı önleyemediğimiz, yükselen fiyatları indiremediğimiz süre içinde enflasyonda düşmenin olmayacağını da artık görmüş oluyoruz.
Şimdi, son çıkan enflasyonla ilgili ortaya çıkan tabloya bakalım:
Aylık en yüksek artış %6,43 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda oldu.
Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı Ocak ayında endekste yer alan gruplardan, çeşitli mal ve hizmetlerde %3,62, sağlıkta %3,56, eğlence ve kültürde %3,18 ve lokanta ve otellerde %1,07 artış gerçekleşti.
Aylık en fazla düşüş gösteren grup %7,95 ile giyim ve ayakkabı oldu
Ana harcama grupları itibariyle 2019 yılı Ocak ayında endekste düşüş gösteren bir diğer grup ise %3,10 ile konut oldu.
Yıllık en fazla artış %30,97 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti
TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler %29,63, ev eşyası %29,07, eğlence ve kültür %23,15 ve lokanta ve oteller %19,89 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2019 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %0,18, bir önceki yılın Aralık ayına göre %0,18, bir önceki yılın aynı ayına göre %19,55 ve on iki aylık ortalamalara göre %17,21 artış gerçekleşti.
Ocak 2019’da endekste kapsanan 418 maddeden; 21 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 267 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 130 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.
Konuya bir başka pencereden de bakalım:
Mart sonunda yapılacak seçimlerden sonra, yeni bazı vergi ve zamların yapılabileceğinden söz ediliyor.
Eğer, söylendiği ve beklendiği gibi Nisan itibari ile yeni zamlarla tanışacaksak, enflasyon rakamlarında daha da yükselme olmayacak mı?
Bizi yönetenlerin bunu gördüğünü ve şimdiden önlem alması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sağlanamadığı takdirde belki de gelecek aylarda bugünkü enflasyon rakamlarını bile arar hale gelebiliriz.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın