Necdet Buluz
Son günlerde bir tartışma var:
Özellikle CHP’li seçmenlerin sandığa gitmeyeceği ve seçimleri boykot edeceği söylentileri ortalarda dolaşıyor. Seçimler yaklaştıkça bu tür söylentilerin ve spekülasyonların daha da artabileceğini görmekteyiz.
Bazı bölgelerde sadece CHP değil, diğer partilerde de sancılar var. Özellikle ittifaklardan doğan bazı boşluklar parti tabanlarında sıkıntı yaratıyor. Bunlar da hiç kuşkusuz “Seçmen sandığa gitmeyebilir, boykot eder” söylentilerinin oluşmasına neden oluyor.
CHP’de seçmen kitlesinin baştan buyana rahatsızlığını biliyoruz. Hatta yapılan kamuoyu araştırmalarında “sandığa gitmeyecekler” ya da “kararsız seçmen” listelerinde yer alanların CHP’lilerden oluştuğu söylentileri yayıldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son açıklamasında bu söylentileri yalanladı ve nedenlerini de şöyle açıkladı:
“Boykot tartışmalarını yapan daha çok AK Parti’nin trolleri. Sandığa gidilmemesi yönünde böyle bir sol jargon kullanarak çalışmalar yapıyorlar. Ben sandığa gidileceğine inanıyorum. Sorumluluk duyan herkes sandığa gidecektir. Ayrıca adaylarımız da çok iyi. Seçmenimiz o adayları seçmek için sandığa gideceklerdir. Her ne kadar öbür tarafta bir Cumhur İttifakı falan kurulduysa da biz ‘sandıkta ittifak’ dedik ve gerçekten de çok değişik siyasal partilere mensup vatandaş, bizim adaylarımıza oy verecek. Biz bunu sahada da görüyoruz.”
31 Mart yerel seçimler için yapılan kamuoyu araştırmalarında “kararsızların” çokluğu dikkat çekiyor.
Bazı araştırma şirketlerin yöneticileri yaptıkları açıklamada bu kararsız kitlenin sadece CHP’liler olmadığına özellikle dikkat çekiyor. Hayat pahalılığı ve geçinememe sıkıntısı içinde olan ve daha önce AK Parti’ye oy verenlerin de aynı listede yer alabileceklerini söylüyor.
Özetle, sıkıntının sadece CHP kanadında yaşanmadığını görüyoruz.
Ancak, bu noktada bizim de söyleyeceklerimiz var:
Seçimler bir vatandaşlık görevidir. Hür iradenin sandığa yansımasıdır. Hangi partiye ya da adaya oy verirseniz verin, sandığa mutlaka gidin. Demokratik hakkınızı kullanmaktan kaçınmayın.
Seçimler, en doğru kararın millet tarafından verilen bir sınavıdır.
Bütün dünyaya demokrasi dersi verelim.
Milletimiz, önündeki birçok çıkmazı ve sıkıntıları seçim sandıklarında verdiği oylarla çözmesini bilmiştir.
Seçim sonunda pişmanlık duymamak, şikâyet etmemek için sandıkların en doğru çözüm noktaları olduğunu unutmayalım.
Kavgasız, gürültüsüz, sandıklara şaibe ve gölge düşürmeden yapılan seçimler her zaman ülkemizin düzlüğe çıkması açısından da önemlidir. Bu nedenle siyasileri kullandıkları dile dikkat etmesini, kırmaktan, dökmekten ve hakaretlerden kendilerini arındırmalarını bekliyoruz.
Bırakın, milletimiz kararını özgür iradesi ile sandığa yansıtsın.
Sandıktan çıkan sonuçlara da herkes saygı göstersin. Bize yakışan da bu olmalıdır.
Özetleyelim:
Tercihiniz ne olursa olsun mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Spekülasyonlara, kurulan tuzaklara itibar etmeyin, inanmayın. Geleceğinizi ve sizi yönetecekleri oylarınızla tespit edin.
Her seçim dönemi öncesi yazdıklarımızı seçimlere kadar yineleyeceğiz.
Sandıklara inanıyoruz. Çıkan sonuçlara da saygılıyız.
Ancak, seçimleri boykot etmek, sandığa gitmemek gibi bir düşünce Türkiye’nin önünü daha da kilitleyecektir.
Koşullar ve çıkacak sonuçlar ne olursa olsun, millet iradesin sandıklara yansıması bir demokrasi sınavıdır.
Türkiye’nin 31 Mart’ta yapılacak olan seçimlerde de bu sınavı başarı ile vereceğine inanmaktayız.
Yineliyoruz:
Oyunuzu hangi partiye veya adaya verirseniz verin, ama mutlaka sandığa gidin ve hür iradenizi yansıtın.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın