17. Ukranya bağımsız Ortadoks Kilisesi

Ortadoks mezhebinde, bağımsız birim olarak dördü tarihi, dokuz Patriklik, dört bağımsız (otosefal) ve üç özerk (otonom) olmak üzere toplam 16 kilise mevcut iken, 17.si Ukranya oldu. Patrikhaneler ve bağımsız kiliseler birbirlerine ve iç işlerine ve yetki alanlarına karışmazlar. Karışma olduğunda bölünürler. Ortodoks kilisesinde, Istanbul (Kostantinopolis) Patriği eşitler arasında birincidir ve bu önceliği onursaldır. Geçen sene Istanbul/Balat Ortadoks Bulgar Kilisesinin demir olan dış ve cam ve ahşap olan iç yapısı yenilendi ve törenle ibadete açıldı. Niye Bulgar Kilisesi demirden inşa edilmiş? Ortadoks’lar arası ayrışım sebebiyle. Fener Patrikanesi Rum’ca ayin yapıyor. Bulgarlar bu ayinden bir şey anlamadıkları için Rum Ortadoks’lardan ayrı bir kilise yapmak için Sultan Abdülaziz’den izin alırlar. Fener Rum patriği olanlar karşısında çileden çıkar ve Bulgarları aforoz eder. Bulgarlar önemsemez 1849’da Bulgar cemaatinin ileri gelenlerinden ve o dönemde milletvekili olan Stefan Vogoridis, Babıali’den bir kilise yapılması için izin alır. Kilisenin yapımı için ikisi kargir, biri ahşap üç bina ve geniş bir avludan oluşan 25 odalı evini hibe eder. Kilise denize çok yakın olduğu için aşınmaya karşı beton yerine tamamen demirden yapılır. Fener Patrikanesine çok yakın olan Bulgar kilisesini Rum’ların bombalayıp yıkmaması için demirden yapıldığı da rivayet edilmektedir. Deneme amaçlı şirketin bahçesinde prefabrik olarak kurulur. Sonra parçalar Tuna Nehri ve Karadeniz üzerinden İstanbul’a taşınır. 1898’de de şu anki Sveti Stefan Kilisesi açılır. Kilisenin kulesinde büyükten küçüğe altı çan vardır. Rusya’da dökülen bu çanların en büyüğü 400 kilo civarındadır. “Haliç’in zemini kaygan olduğundan kilise çam ağacından yapılan kazıklar üzerine inşa edilşr. Kaymasın diye 325 kazık çakılır. Kilisenin altı boştu deniz suyu oraya girip çıkarak bir sarnıç görevi görüyor, basıncı önlüyordu. Önüne yol yapılınca buradaki basınç arttı ve kilise denize doğru kaymaya başladı” 2006’da İstanbul Belediyesi tarafından kilisenin etrafına 325 kazık çakılarak bu durum engellendi.

Dinlerin ve aynı dinden olup ta, bölünen ayrılan mezheplerin çekişmesi asırlardır gündemdeki yerini korumaktadır. “Aaa Rusya geliyor” diyerek bizi hiçbir faydası olmayan NATO ya katılmamızı sağlayan yeteneksiz iktidar devresi sonrası ve ABD ile Rusya arasında çekişme olduğu günler sona erdikten sonra Samuel P. Huntington’un ortaya attığı doktrin gerçek oldu “Medeniyetler Çekişmesi”yani, Müslüman-Hiristiyan ayrımcılığı sahneye kondu.Hala kim tarafından yapıldığı tam açıklığa kavuşmayan 9/11 Eylül ikiz kule saldırısı sonrası da, tesadüf bu ya Mısır,Libya, Fas 7 Arap ülkesinde 3 er ay ile halk ayaklanması başladı. İngiltere’de IRA-Irlanda Katolik Protestan çekişmesi sona erdirildi. Ama, Müslümanlar arasında Sunni-Şhi ayrımcılığı daha belirgin bir duruma geldi. Müslümanlar arasında bir mezhep savaşının başlaması ve/veya başlatılması, Ortadoğu’da İsrail’in bekasına faydası kadar, petrol rezervlerin el değiştirmesine yaradı. S. Arabistan petrolden elde ettiği gelirin çoğunu ABD den silah almaya harcıyor. İslam ülkelerinde Muaviye-Hz. Ali savaşından bu tarafa Ortadoğu de Sunni-Şhi ayrımcılığı devam ettikçe, üstünde oturdukları petrol rezervlerini dış güçlere kaptırdıklarını Irak’ın işgalinde yaşadık. Irak’ta Saddam adam kesiyor biz size demokrasi getireceğiz diyerek, Irak’ın işgaline benzer bir durum Iran’da yaşatılmak istenmektedir. ABD nin BM deki sözcüsü resmen söyledi, “İran’da rejime karşı olanların yanındayız.” ABD Ortadoğu’da yalnız mı? Hayır! S.Arabistan en büyük destekçisi ve Yemen katliamına göz yumuyor. Ortadoğu’da ve bütün İslam ülkelerinde Sunni mezhebinin kalıcı kılmak peşinde. ABD kendi askerini kullanmadan işgal ettiği Irak ordusunu, milisini hem eğitti, sonra da para karşılığı silah sattı. Aynı mezhepten olan din kardeşleri birbirini vurdu. Mezhepler savaşırken petrol rezervlerini ele geçirdi. Sultan Abdülaziz de diğer dinlere saygı ifadesi olarak demir Bulgar kilisesine izin verdi. Osmanlı’nın diğer dinlere saygılı olduğu, kiliseleri bozmadan yanına cami yaptığı biliniyor. Şimde de, Demir Kilise’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Bulgaristan Başbakanı Borisov’un katıldığı törenle 9 yıl sonra yeniden 19 milyon tutan yenileştirmenin 13 milyonu Istanbul Belediyesince karşılanarak ibadete kapılarıın açmış oldu. 17. Ukranya bağımsız Ortadoks Ekümenliğini Rusya’dan ayrı kılsan ne olur. Istanbul’da Bulgarlar Ortadoks kilisesini Rum’lardan korumak için demirden yapmış olsa ne olur. Rusya’nın Ukranya’yı Kırım’ı, işgalini bağımsız olan Ukranya Ortadoks kilisesinde yapılan dualar bu savaşı önleyecek mi?

Sunni-Shi mezhep savaşını İslami dini öğelerinin önleyemediği ortada. Mevcut sorunlar dururken 17. bağımsız mezhepsel Ortadoks ayrımcılığının, kargaşasının tetiklenmesinin ne getireceğini çok kısa zamanda göreceğiz.

Erdil Ünsal

 

Ortadoks mezhebinde, bağımsız birim olarak dördü tarihi, dokuz Patriklik, dört bağımsız (otosefal) ve üç özerk (otonom) olmak üzere toplam 16 kilise mevcut iken, 17.si Ukranya oldu. Patrikhaneler ve bağımsız kiliseler birbirlerine ve iç işlerine ve yetki alanlarına karışmazlar. Karışma olduğunda bölünürler. Ortodoks kilisesinde, Istanbul (Kostantinopolis) Patriği eşitler arasında birincidir ve bu önceliği onursaldır. Geçen sene Istanbul/Balat Ortadoks Bulgar Kilisesinin demir olan dış ve cam ve ahşap olan iç yapısı yenilendi ve törenle ibadete açıldı. Niye Bulgar Kilisesi demirden inşa edilmiş? Ortadoks’lar arası ayrışım sebebiyle. Fener Patrikanesi Rum’ca ayin yapıyor. Bulgarlar bu ayinden bir şey anlamadıkları için Rum Ortadoks’lardan ayrı bir kilise yapmak için Sultan Abdülaziz’den izin alırlar. Fener Rum patriği olanlar karşısında çileden çıkar ve Bulgarları aforoz eder. Bulgarlar önemsemez 1849'da Bulgar cemaatinin ileri gelenlerinden ve o dönemde milletvekili olan Stefan Vogoridis, Babıali'den bir kilise yapılması için izin alır. Kilisenin yapımı için ikisi kargir, biri ahşap üç bina ve geniş bir avludan oluşan 25 odalı evini hibe eder. Kilise denize çok yakın olduğu için aşınmaya karşı beton yerine tamamen demirden yapılır. Fener Patrikanesine çok yakın olan Bulgar kilisesini Rum’ların bombalayıp yıkmaması için demirden yapıldığı da rivayet edilmektedir. Deneme amaçlı şirketin bahçesinde prefabrik olarak kurulur. Sonra parçalar Tuna Nehri ve Karadeniz üzerinden İstanbul'a taşınır. 1898'de de şu anki Sveti Stefan Kilisesi açılır. Kilisenin kulesinde büyükten küçüğe altı çan vardır. Rusya'da dökülen bu çanların en büyüğü 400 kilo civarındadır. "Haliç'in zemini kaygan olduğundan kilise çam ağacından yapılan kazıklar üzerine inşa edilşr. Kaymasın diye 325 kazık çakılır. Kilisenin altı boştu deniz suyu oraya girip çıkarak bir sarnıç görevi görüyor, basıncı önlüyordu. Önüne yol yapılınca buradaki basınç arttı ve kilise denize doğru kaymaya başladı" 2006'da İstanbul Belediyesi tarafından kilisenin etrafına 325 kazık çakılarak bu durum engellendi. - fresco barok kilise emzirme

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir