Site icon Turkish Forum

Üretim ve işsizlik üzerine…

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır:Ekonomi ile ilgili yazılarımızda üretimin önemine değinmişizdir. Üretim ile birlikte işsizliğin de önlenebileceği görüşlerimizi dile getirmişizdir. Ekonomik sıkıntılardan kurtulabilmek için üretimi, yatırımı ve işsizliğin önlenmesini “İşin olmazsa olmazları” olarak değerlendirdiğimizin bir kez daha altını çizelim.Resmi rakamları önemsiyoruz. TÜİK’in verilerini de bu nedenle hep ön planda tuttuk. Değerlendirmelerimiz de bunun ışığı altında yapıyoruz.TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı eylül döneminde bir önceki döneme göre 0.1 puan artışla yüzde 11.3 oldu.Tarım dışı işsizlik oranı eylül döneminde geçen yıla göre 0.7 puanlık artışla yüzde 13.5 olarak tahmin edildi.Verilere göre genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1.6 puanlık artış ile yüzde 21.6 oldu. Genç işsizlerin sayısı 1 milyon 167 bini buldu. İşsiz kalanların 230 bini lise ve altı eğitimliler oldu. Yükseköğretim mezunlarında istihdam 441 bin kişi arttı ancak yine de 52 bin yükseköğretim mezunu işsiz kalmaktan kurtulamadı.İşsizlik çift haneyi görürken sanayide de kepenkler kapatılıyor. Borç içinde yüzen yurttaş kredilerini ödemede zorlanırken batık oranı da artıyor.İstihdam edilenlerin sayısı geçen yıl eylül ayına göre 266 bin artmış olmasına rağmen önceki aya göre 255 bin azalarak 29 milyon 63 bine indi. İşsiz kalanların 66 bini inşaattan, 87 bini toptan ticaretten ve 16 bini ise imalat sanayiinden. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 0,7 puanlık artış ile yüzde 13.5 olarak tahmin edildi.Ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada yaşandığı ağır bir ekonomik sıkıntının yaşandığını görmekteyiz.Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde sadece yüzde 1.6 büyümesi ardından açıklanan ekim ayı sanayi üretimi yüzde 5.7 azalarak yılın son çeyreğinde ekonomide küçülme beklentilerini teyit ederken, işsizlik oranı yüzde 11.4 ile eylülde de artışını sürdürdü. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e göre, özellikle istihdamdaki ciddi kayıp ve sanayide üretimin yavaşlamasının adı net kriz ya da resesyon.Ekonomik kriz ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik şeklinde kendini gösteriyor. Kriz üç koldan devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Eylül 2017 döneminde yüzde 10.6 olan dar tanımlı standart işsizlik 0.8 puan artarak Eylül 2018’de yüzde 11.4 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı böylece yüzde 11.7 olan Mart 2017’den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşmiş oldu.Eylül 2018 döneminde tarım dışı sektörlerin hepsinde istihdam kayıpları kaydedildi. Artan 330 bin işsizin 160 bini yani yaklaşık yarısı daralan inşaat sektöründen geldi. Geri kalan 62 bin hizmetler, 56 bini tarım ve 40 bini ise sanayi çalışanlarından oluştu. Yeni işsizlerin 282 bini erkeklerden oluşurken bunun nedeni de inşaat sektörü oldu.O halde yapılması gereken ne?Üretimi artırıp, yatırımı çoğaltmalıyız. Yatırım demek, istihdam demektir. İstihdam işsizliğe çözümdür.Kaldı ki hemen her ürüne dışa bağımsızlığımız artıyor. Bu da daha çok dövizin dışarıya akmasına neden oluyor. Cari açık büyüyor. Ekonomimiz rayından çıkıyor. Bunları önleyebilecek tedbirleri almamız gerekiyor.Bir de şunu ekleyelim:Türkiye toprak verimliliği nedeni ile her türlü üretimi yapabilecek kapasiteye sahip. “Milli ve yerli” söylemlerimizi kendi ülkemizdeki üretime yönlendirememiz gerekiyor. Buna gücümüz da var.Daha önce özellikle Güneydoğu ve doğu Anadolu’daki var olan hayvancılığımız yeniden ayağa kaldırmak, en azından et ithalatına olan bağımlılığımızı ortadan kaldırması açısından önemlidir.Bu adımı atarsak, hem üreticilerimizi desteklemiş olur, hem et fiyatlarında indirip sağlayarak kendi ülkemizdeki üretilen etleri tüketmiş oluruz. Tüketicilerimizi yerli ürüne karşı daha hassastır.Söz tarımdan açılmışken, tarım alanlarının yeniden hayat bulması ile işsizlik konusuna da çözüm getirilmiş olur. Tarımda çalışanları sayısının giderek azalması, işsizler sayısını daha da artırıyor.Son söz:Üretim olmayan yerde pahalılık olur ve işsizlik artar.necdetbuluz@gmail.comwww.facebook.com/necdet.buluz - buluz

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır:
Ekonomi ile ilgili yazılarımızda üretimin önemine değinmişizdir. Üretim ile birlikte işsizliğin de önlenebileceği görüşlerimizi dile getirmişizdir. Ekonomik sıkıntılardan kurtulabilmek için üretimi, yatırımı ve işsizliğin önlenmesini “İşin olmazsa olmazları” olarak değerlendirdiğimizin bir kez daha altını çizelim.
Resmi rakamları önemsiyoruz. TÜİK’in verilerini de bu nedenle hep ön planda tuttuk. Değerlendirmelerimiz de bunun ışığı altında yapıyoruz.
TÜİK verilerine göre mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı eylül döneminde bir önceki döneme göre 0.1 puan artışla yüzde 11.3 oldu.
Tarım dışı işsizlik oranı eylül döneminde geçen yıla göre 0.7 puanlık artışla yüzde 13.5 olarak tahmin edildi.
Verilere göre genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1.6 puanlık artış ile yüzde 21.6 oldu. Genç işsizlerin sayısı 1 milyon 167 bini buldu. İşsiz kalanların 230 bini lise ve altı eğitimliler oldu. Yükseköğretim mezunlarında istihdam 441 bin kişi arttı ancak yine de 52 bin yükseköğretim mezunu işsiz kalmaktan kurtulamadı.
İşsizlik çift haneyi görürken sanayide de kepenkler kapatılıyor. Borç içinde yüzen yurttaş kredilerini ödemede zorlanırken batık oranı da artıyor.
İstihdam edilenlerin sayısı geçen yıl eylül ayına göre 266 bin artmış olmasına rağmen önceki aya göre 255 bin azalarak 29 milyon 63 bine indi. İşsiz kalanların 66 bini inşaattan, 87 bini toptan ticaretten ve 16 bini ise imalat sanayiinden. Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 0,7 puanlık artış ile yüzde 13.5 olarak tahmin edildi.
Ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada yaşandığı ağır bir ekonomik sıkıntının yaşandığını görmekteyiz.
Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde sadece yüzde 1.6 büyümesi ardından açıklanan ekim ayı sanayi üretimi yüzde 5.7 azalarak yılın son çeyreğinde ekonomide küçülme beklentilerini teyit ederken, işsizlik oranı yüzde 11.4 ile eylülde de artışını sürdürdü. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel’e göre, özellikle istihdamdaki ciddi kayıp ve sanayide üretimin yavaşlamasının adı net kriz ya da resesyon.
Ekonomik kriz ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik şeklinde kendini gösteriyor. Kriz üç koldan devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre Eylül 2017 döneminde yüzde 10.6 olan dar tanımlı standart işsizlik 0.8 puan artarak Eylül 2018’de yüzde 11.4 olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı böylece yüzde 11.7 olan Mart 2017’den bu yana en yüksek seviyede gerçekleşmiş oldu.
Eylül 2018 döneminde tarım dışı sektörlerin hepsinde istihdam kayıpları kaydedildi. Artan 330 bin işsizin 160 bini yani yaklaşık yarısı daralan inşaat sektöründen geldi. Geri kalan 62 bin hizmetler, 56 bini tarım ve 40 bini ise sanayi çalışanlarından oluştu. Yeni işsizlerin 282 bini erkeklerden oluşurken bunun nedeni de inşaat sektörü oldu.
O halde yapılması gereken ne?
Üretimi artırıp, yatırımı çoğaltmalıyız. Yatırım demek, istihdam demektir. İstihdam işsizliğe çözümdür.
Kaldı ki hemen her ürüne dışa bağımsızlığımız artıyor. Bu da daha çok dövizin dışarıya akmasına neden oluyor. Cari açık büyüyor. Ekonomimiz rayından çıkıyor. Bunları önleyebilecek tedbirleri almamız gerekiyor.
Bir de şunu ekleyelim:
Türkiye toprak verimliliği nedeni ile her türlü üretimi yapabilecek kapasiteye sahip. “Milli ve yerli” söylemlerimizi kendi ülkemizdeki üretime yönlendirememiz gerekiyor. Buna gücümüz da var.
Daha önce özellikle Güneydoğu ve doğu Anadolu’daki var olan hayvancılığımız yeniden ayağa kaldırmak, en azından et ithalatına olan bağımlılığımızı ortadan kaldırması açısından önemlidir.
Bu adımı atarsak, hem üreticilerimizi desteklemiş olur, hem et fiyatlarında indirip sağlayarak kendi ülkemizdeki üretilen etleri tüketmiş oluruz. Tüketicilerimizi yerli ürüne karşı daha hassastır.
Söz tarımdan açılmışken, tarım alanlarının yeniden hayat bulması ile işsizlik konusuna da çözüm getirilmiş olur. Tarımda çalışanları sayısının giderek azalması, işsizler sayısını daha da artırıyor.
Son söz:
Üretim olmayan yerde pahalılık olur ve işsizlik artar.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

Exit mobile version