5 Aralık tarihi, takvim yapraklarında yer alan, sıradan bir tarih değildir..
Türk kadınının seçme ve seçilme haklarına kavuştuğu, birey olarak sayıldığı gündür.
Türk kadınının, emeğinin, çabasının ve zekasının fark edilerek, onun onurunu korumak için adım atılan, önemli bir gündür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bu hakları vermek için, TBMM’de mücadele ettiği unsurlar, ne yazık ki bu haklarımızı yok saymak için bugün yine görevlerinin başındalar.
O gün, Türk Kadını bu haklarını verdiği mücadele, gösterdiği azim ve kararlılık sayesinde almıştır.
Çünkü Türk kadını, bağımsızlık konusunda, tüm gücüyle çalışmış, erkeklerden geri kalmamıştır.
Türk kadını verdiği mücadele ile, birey olduğunu, bu vatanın bir parçası olduğunu, kadınsız hiç bir kurtuluşun olmayacağını ispat etmiştir.
‘’Cahil’’ diye tanımlanan, devrimin her aşamasında yer alan kadınlar o gün, verilen tüm haklarını benimseyip, bütün güçleriyle sahip çıktılar ve bunu ha kettiler.
Bu gün, kadın haklarını yok saymaya çalışanlara, kadını toplumdan koparmaya çalışanlara, eğitimde kadına uygulanan ayrımcılığa karşı, sadece kadınlar olarak değil, kadın- erkek birlikte mücadele etmek zorundayız.
Kadınlar emek vererek kazandıkları bu hakları daha çok korumak zorundadır. Öncelikle eğitim alanında, kadın-erkek tüm eğitimcilere büyük görevler düşmektedir.
Bu 5 Aralık’ta ; Sokakta korkmadan yürüyen kadınları, istediği mesleği özgürce seçebilen, şiddete, tacize uğramayan kadınları, bilimle, sanatla uğraşan kadınları, gelecek kaygısı olmayan kadınları, hiç bir ayrıma tabi tutulmayan sadece insan olarak görülen kadınları, toprağını özgürce eken, emeğinin karşılığını alan kadınları, çocuklarının geleceğine, ülkesinin geleceğine güvenle bakan kadınları, çocuklarının eğitimini, beslenmesini, barınmasını endişe etmeyen kadınları, sadece sevgililer gününde, anneler gününde değil, her gün baş tacı edilip hatırlanan kadınları, özgürce gülen, kahkaha atan, üreten, çalışan, mücadele eden kadınları anlatmak isterdik.
Ne yazık ki kadının toplumda ki yerini, yaşadığı zorlukları, yaşanan haksızlıkları hepimiz biliyoruz. Kadınını yok sayan toplumların ilerlemesi mümkün değildir !!
Kadın erkek demeden, toplum olarak hep birlikte sahip olduğumuz haklarımızı korumak için mücadele etmeliyiz.Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı kısıtlayan zihniyete, birlikte karşı koymalıyız.
Hangi görüşten, düşünceden, etnik kimlikten, kültürden olursa olsun toplumun her kesiminden kadınların Mecliste söz sahibi olmaları için mücadele etmeliyiz.
Bütün siyasi partiler, yerel yönetimler kadınlara daha çok söz hakkı vermelidir. Kullanılmayan, kullanılması için fırsat verilmeyen hakların sadece yazı da, özel günlerde ve söz de kalmasının topluma bir faydası yoktur.
Bugün 5 Aralık ; bize özgürlüğümüzü, birey olma onurumuzu kazandıran önderimiz, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kurtuluş Savaşında emek veren tüm kahraman kadınlarımızı saygıyla anıyoruz…
Bir yanıt yazın