Bugün, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü !
Bugün yine kadınlar, dünyanın her yerinde, her gün yüzlerce kadının şiddet görmesine, tacize uğramasına ve öldürülmesine dur demek için alanlar daydı.
Basın açıklamaları yapıldı, dilekler, temenniler iletildi. Bizi yönetenlere, adalete, yargıya, siyasilere, toplumun her kesimine seslerini duyurmak için haykırdılar.
Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların gücünden korkanlar onların birey olmasından, eğitimli olmasından, öz güvenli olmasından en çok da kendilerinin farkına varmalarından korkuyorlar.
Kadın kendi gücünü fark ederse onu kimse yenemez. Başaramayacağı hiç bir iş yoktur. İşte dünyayı yöneten erkek egemen toplulukların bütün korkusu bundandır.
Kadınlar bugün her zamankinden daha çok örgütlenmekte, birlikte hareket etmekte ve güçlerini birleştirmeyi öğrenmektedir.
Kadın cinayetlerinin, şiddetin, tacizin her geçen gün hızla artması toplumda endişe ve korku yaratsa da, kadın bu gidişe dur demek için bütün gücüyle mücadele etmeye kararlıdır.
Kadın, bunun en başta kadın örgütleri olmak üzere tüm demokratik kitle örgütlerinin güç birliği ile aşılacağının farkındadır.
Kadın, ülkemizde yıllardır siyasi çıkarlar için kullanılmakta, kadın hakları görmezden gelinmekte, kız çocuklarının eğitim hakkı dolaylı yollardan engellenmekte ve toplumda erkek egemen, baskıcı bir yapıya doğru hızla gidilmektedir.
Bugün bizi yönetenlerin siyasi beceriksizlikleri, politik hataları, içeride ve dışarıda ki huzursuzluk ve ekonomik zorlukları toplumdan gizlemek için kadınla ilgili yaptıkları en küçük bir söylem bile kadınları hedef haline getirmektedir.
Her gün çocuklarımız tacize ve tecavüze uğruyor, kadınlarımıza şiddet uygulanıyor ve öldürülüyor. Bunu önlemenin bir tek yolu vardır o da eğitimli kadınlardır.
Kadın örgütleri olarak, duyarlı babalar olarak hep birlikte kız çocuklarımızın okuması için mücadele etmek zorundayız. Kadınla ilgili hiçbir haksızlık karşısında susmayacağız. Siyasilerin kendi çıkarları için kadını kullanmalarına izin vermeyeceğiz.
Kadına – çocuğa, şiddet ve her türlü istismar insanlık suçudur.
Toplumda ulusal bilinci yeniden yakalayıp, geleneklekerimize, kültürümüze sahip çıkarak Atatürk ilke ve devrimleri ışığında yetişecek bir nesil geleceğimizin kurtuluşu olacaktır.
Kadın dernekleri olarak birinci önceliğimiz kız çocuklarının zorunlu eğitimi, ve kadınların toplumda söz sahibi olmaları yönündeki çalışmalar olmalıdır.
Her yıl farklı günlere sığdırılan, kadınlar gününü, anneler gününü, sevgililer gününü kimler kutlar ve her gün öldürülen sayısız kadına kimler kıyar ? Bunu bütün erkeklerin sorgulaması gerekir.
Bize dayatılan her türlü gerici, baskıcı girişime karşı duran kadınlarla mücadele içinde olurken kadınların, kadınlara haykırışı şu olsun; ”ezenin erkeği-kadını olmayacağı gibi, kendi gücümüzün farkına varalım ve cinsiyet söylemleri üzerinden bu ilkel ve ayrımcı tuzağın içine düşmeyelim’’