Necdet Buluz
Dikkat edilecek olursa Cumhuriyet tarihimizde ( darbeler dışında) iş başındaki hükümetler hep mutfaktaki yangın nedeni ile el değiştirmiştir. Pahalılık, enflasyon, yoksulluk nedeni ile parti değiştirenlerin de çokluğunu görmüşüzdür.
Bugüne gelelim:
16 yıldır ülkeyi yönetenler, içinde bulunduğumuz dönemde Türkiye’yi ekonomik dr boğaza sürüklediler. Pahalılık, getirdiği enflasyon, işsizlik ve hali ile mutfaklardaki yangın giderek büyüyor.
İşte, son yapılan kamuoyu araştırmalarında da yangınların mutfaklara sıçradığını görüyoruz.
Bazı kamuoyu araştırma gruplarınca yapılan anketlerde pahalılıktan AK Parti’ye oy verenlerden de şikâyetlerin geldiğine dikkat çekiliyor. İşsizlik ve tarım politikalarındaki sıkıntılardan da söz edenlerin yoğunluğuna dikkat etmek gerekiyor.
Bunun sonuçlarının sandıklara yansıyabileceği de tahmin ediliyor.
Kamuoyu Araştırma Şirketi KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağardır, son yaptıkları araştırma sonuçlarını açıklarken bu konuyu şu sözlerle değerlendiriyor:
“Ekonomik krizinin en önemini, gıda fiyatlarındaki enflasyon ve işsizlik meselesi belirliyor. Son dönemde derin bir ekonomik sarsıntıdan geçtiğimiz açık. Bunun gündelik hayata yansıması kaçınılmaz. Ancak burada bir eşik var. Kutuplaşma ile kimliği arasına sıkışmışlıkla, ekonomik sıkıntının hanenin üzerinde yarattığı baskı dengesinin nerede kırılacağını, bir anlamda bedeli hangi noktada ödeteceğini kestirmek güç. Ancak AKP oyunu artıramayacak, yani yüzde 42’nin 40 olma ihtimali var. Ama nereye kadar geriler, borsacıların deyimiyle yüzde 39’u test eder mi? Bunu şimdiden kestirmek güç ama oyunu artıramayacak.”
Kamuoyu Araştırma Şirketi KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağardır, Erdoğan’ın seçim meydanlarına inmesi ile ibrenin değişebildiğini, ancak bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeni ile bu kez farklı sonuçların ortaya çıkabileceğini de vurguluyor:
“Tabii seçim kampanyalarının başlamasıyla birlikte, Tayyip Bey’in kitlesini dönüştürme gücünü biliyoruz. Bu, bir kez daha aynı şekilde çalışır mı? Çünkü bu ekonomik kriz ortamında bir daha aynı şekilde dönüştürebilir mi? Ama AK Parti bazı büyükşehirlerdeki gücünü MHP desteğiyle koruyabilirse, örneğin Ankara, İstanbul gibi büyükşehirleri yeniden alırsa, bu durum, MHP’nin oyu artmasa bile, devlet aygıtı ve iktidar üzerindeki baskısını, özgül ağırlığını artıracaktır. Yerel seçimlerde belediye başkanlıkları için 50+1 gerekmese de, ittifaktan yarar umuluyor o nedenle. Türkiye üç partili bir noktaya gidiyor. Kutuplaşmayı bir eksende iki uç gibi düşünüyoruz. Aslında üç köşeli bir kutuplaşma var.”
Görüldüğü kadarı ile yaşanan ekonomik durumun sandıklara yansıyabileceği söyleniyor.
Hiç kuşkusuz ortamı yumuşatmak, özellikle yeni yılda işçi, memur, emekli ve dar gelirliye verilecek zamlarda artışlar sağlanarak ve bazı önlemler alınarak seçmeni ikna etme yoluna girilebileceği de gözlerden uzak tutulmamalıdır.
Geçenlerde yazdığımız bir yazıda farklı kamuoyu araştırma gruplarının analizlerinden de örnekler vermiştik.
Bunlarda da seçmenlerin pahalılık ve işsizlikten yakındığı, bu nedenle de AK Parti oylarında bir düşüşün görüldüğü yansıtılmıştı.
Ortada gerçek anlamda bir sıkıntı var:
Pahalılık ve işsizlik önde geliyor.
Bu iki konu sandıklara yansır, seçimleri tekiler mi?
Bazı AK Parti kurmaylarının da bundan endişe ettikleri biliniyor.
Muhalefetin de en büyük güvencesi ve silahı ortadaki ekonomik durum, işsizlik ve tarım politikalarındaki gidiş olacaktır.
Bir önemli konu da şu:
Hemen her seçim öncesi görülen % 20 dolayındaki kararsızların hangi yönde oy kullanacağıdır. Eğer, Erdoğan bu kararsız oyları etkileyebilirse durum değişebilir. Etkileyemediği anda ibrenin muhalefet tarafına dönebileceği de söyleniyor.
Konuyla ilgili yazmaya devam edeceğiz.
necetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necde.buluz
Bir yanıt yazın