İngiltere ve Avrupa Birliği müzakerecileri nihayet İngilizlerin Birlik’ten ayrılış şartlarını kabul ettiler.
Anlaşmaya göre Britanya, ayrıldıktan sonra AB kurallarına ve düzenlemelerine az çok süresiz olarak tabi olmaya devam edecek,
Ancak Mart ayından sonra AB üyesi olmayan bir ülke olarak herhangi bir söz hakkı olmayacaktır.
*
Başbakan T.May, anlaşmanın İngiliz seçmenlerin iki yıl önce belirledikleri Brexit’e uygun olduğunu savunuyor…
Ancak anlaşmanın üç önemli konusu çok tartışılıyor.
1- Tek piyasa ve yönetmeliklerin bırakılacağı beklentisi yerini İngiltere’nin AB’nin tek pazarlı “ortak kural kitabına” imzalaması gerekliğine bıraktı.
2- İngiltere’nin, AB üyesi olmayan ABD gibi ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için Gümrük Birliği’nden ayrılması öngörüsü,
Yerini Gümrük Birliğinde süresiz olarak kalmasına bıraktı.
Böylece İngiltere’nin başkalarıyla serbest ticaret anlaşmaları yapması ancak AB ile mutabakatı ve uluslararası tahkimin rızasına kaldı.
3- İngiltere’nin Avrupa Adalet Divanı’nın yargı yetkisinin dışında kalması talebi;
Yerine İngiliz yargısı kararlarının dikkate alınması fakat İngiltere’nin düzenleme ve ticaret konularında Avrupa Adalet Divanı yargı yetkisine tabi olması şartı kondu.
*
Parlamentoda bir grup Brexit destekçisi anlaşmayı açıkça ihanet olarak ilanla etti ve T.May’e güvensizlik oyu vereceklerini açıkladılar…
Muhafazakâr Parti’liler (Tory’ler) anlaşmayı belki de ulaşılabilir en iyi Brexit olarak kabul etmekle birlikte,
Tatmin olunmayan konuların nedeni olarak Brexit’in imkansız bir “fantezi” olması iddiasında oldular.
May hükümetine meclis çoğunluğu veren Kuzey İrlanda Demokratik Birliği üyeleri ise anlaşmanın Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birliğini tehdit ettiğini,
Meclis’e geldiğinde karşı çıkacaklarını açıkladılar.
*
Sonuçta T. May hükümeti birbiriyle bağlantılı üç zorlukla karşı karşıya kaldı.
1- Meclis’ te olası bir liderlik oylaması,
2- Anlaşmayla ilgili Meclis oylamasında yenilgiye uğramak,
3- Brexit çözümü için olası bir seçim.
Başbakan May’in bu gelişmelere yanıtı istifa edecek olan milletvekillerini çembere almak,
İstifa edenlerin yerine sadık olanları görevlendirmekten ileri gitmiyor…
Kabinesi , anlaşmayı ulaşılabilir en iyi Brexit olduğunu savunan Tory’lere sempati yükseltiyor.
*
Ne ki, May hükümetinin öngörülemeyen kaderi,
İngiliz siyasetinde daha derin bir değişime yol açıyor .
Ufukta Birleşik Krallık’ın dağılmasının gerçek olasılığı beliriyor..
*.
Birleşik Krallık; İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşuyor.
Brexit çekilme anlaşmasının yayınlanması ardından bütün parçalarda milliyetçi duyguların artmasından endişe ediliyor.
Mesela Haziran’da başlatılan Avustralya -AB serbest ticaret anlaşması,
AB ile yapılan Brexit müzakerelerinin gerilimiyle önemli ölçüde arada kalmıştır.
Bugün Avustralya’nın Brexit’ten ne tür hükümetler ya da ülkeler çıkabileceğine dair sunduğu sessiz destek;
Bu endişelere zemin hazırlıyor.
*
Çünkü; Referandum İskoçya, Kuzey İrlanda ve İngiltere’de AB üyeliğine yönelik tutumlar arasında önemli ayrılıklar ortaya çıkardı.
Başbakan T.May, “küresel Britanya ” söylemiyle, İngiltere’yi Avrupa ve dünyanın geri kalanıyla ilgili olarak yeniden konumlandırmaya çalışadursun,
İngiltere kendi içinde çözülmektedir…
Bugün hükümetin “küresel Britanya” söyleminin ardında, “İngiliz halkı” olarak politik anlamda bir şey bulunmuyor.
Mesela, bütün göstergeler İngiliz seçmenlerinin çoğunun Kuzey İrlanda ve İskoçya’yı Birleşik Krallık’ta tutmaktan ziyade AB’den ayrılmak istediğini ortaya koyuyor!
Demokratik Birlik Partisi’nin 10 ve yaklaşık 60 zorlu İngiliz Muhafazakârı milletvekili de bu ironiyi paylaşıyor…
*
Brexit, İngiliz siyasetinde eski politik bölünmeleri keserek yeni ve derin bir bölünme yaratmış,
Nihayet geri çekilme anlaşması, İngiltere’nin bir vassal devlet olarak algılanmasına yol açmıştır.
Birleşik Krallık, artık bir varoluşsal krizin eşiğindedir.
21. 11. 2018
Yazıları posta kutunda oku