Amerika, yine bildiğiniz gibi…

Necdet Buluz

Son günlerde dost ve müttefik olarak gördüğümüz Amerika ile ilgili çok yazdık, yazmaya da devam edeceğiz. Çünkü atılan her adım Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor. Üstelik açıklamalar çelişiyor, tutarsızlıklar görülüyor. Bu da Amerikalı yetkilerinin inandırıcılıklarını gölgelendiriyor.
Geçen gün FETÖ Lideri Gülen’in Türkiye’ye iadesi konusunda Başkan Trump’un yetkililere talimat verdiği haberleri gelmişti. Ertesi günü Trump, açıklamasında “Bizim gündemimizde Gülen’in iadesi konusu yoktur” açıklaması ile yine herkesi şaşırttı.
Daha önce Irak Kürt Yönetimini devre dışı bırakmışlardı. Şimdi yeniden işbirliğine girdiler.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Irak’ın Kerkük kentindeki petrol ihracatının tekrar başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu açıkladı.
Bu açıklama ne anlama geliyor?
Amerika, bölgede bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Barzani sopasını yeniden göstermeye çalışan müttefikimiz aynı zamanda Suriye üzerindeki hesaplarını da tutturmanın peşinde.
Önce Sözcü Nauert’in açıklamasına bakalım:
“Kerkük petrol ihracatının yeniden açılması, İran’ın petrol ihracatını azaltma çabalarımız için olumlu bir gelişmedir. Irak merkezi hükümeti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) ve ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğini sıkı çalışmalarından dolayı tebrik ediyoruz.”
Şu noktaya dikkat:
Amerika, bölgedeki petrol kaynaklarını sahipleniyor. Doğal zenginlikler üzerinde de kendisini hak sahibi ve patron olarak görüyor.
Konu ile ilgili gelişmelere de bakalım:

ABD’nin, 5 Kasım itibarıyla devreye koyduğu yaptırım paketinin ikinci aşaması kapsamında, İran’ın günlük 2 milyon varilden fazla olan petrol ihracatının 1 milyon varile kadar düşmesi öngörülüyor.

Washington yönetiminin, yaptırımlardan kaynaklanacak piyasadaki ham petrol açığının kapatılması için Kerkük petrolünü alternatif gördüğü belirtiliyor. Irak Petrol Bakanlığı Sözcüsü Asım Cihad, Ayaptığı açıklamada, “Günlük yaklaşık 50 ila 100 bin varil petrol, Kerkük’ten Ceyhan Limanı’na ihraç edilmeye başlandı.” ifadesini kullanmıştı.

IKBY’ye bağlı Peşmerge güçleri, Haziran 2014’te Kerkük’ü terör örgütü DEAŞ’ın saldırılarından koruma gerekçesiyle Irak ordusunun boşalttığı bölgelere konuşlandı. Kerkük ve petrol yatakları yaklaşık 3 yıl boyunca IKBY’nin denetiminde kaldı.

IKBY’nin 25 Eylül 2017’de gayrimeşru referanduma gitmesinden sonra Irak merkezi hükümetine bağlı ortak güçler Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere operasyon düzenledi.

Merkezi hükümet Ekim 2017’de Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde kontrolü sağladıktan sonra IKBY, boru hattıyla Ceyhan Limanı’na gönderilen Kerkük’ün ham petrol sevkiyatını da askıya aldı.
Gözler şimdi de Suriye’nin batısındaki terör örgütü PYD /YPG’de.
Amerikalıların terör örgütü mensupları ile samimi pozları ve birlikte yemek yemelerinin fotoğraflarının servis edilmesi Türkiye’den büyük tepki görüyor.
Gerek Mili Savunma Bakanı Hulusi Akar, gerekse Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda Amerika’nın dikkatini yeniden çektiler ve “Terör örgütleri ile birlikte hareket edilmesini asla kabul etmiyoruz. Birlikte yenen yemeğin fotoğraflarının dağıtılması ise bir skandaldır” dediler.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz.
Amerika’ya artık bu saatten sonra hiçbir konuda güvenilmez.
Almadan vermeyen, her şeyi kendi çıkarları doğrultusunda yapan ve sözüne güvenilmeyen Amerika’nın kurduğu tuzaklara da düşemem gayreti içinde olmalıyız. Gerekirse politikalarımızı yeniden oluşturmak durumundayız.
İran’a ambargo koyarken, Barzani’yi yeniden diriltmeye çalışan Amerika’nın bundan sonra coğrafyamızda nasıl adımlar atacağını da iyi hesap etmeliyiz.
Konu ile ilgili yazmaya devam.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz

Necdet Buluz - buluz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir