Mübariz Mansimov…
Bu ad Azerbaycan’da sade insanlarımızın, şehit ailelerinin, Karabağ gazilerinin, fakir insanların severek, halka zulmeden, millete yukarıdan aşağı bakan, Türk milletine düşman olan kişilerin ise üzülerek kullandığı bir isimdir.
Okuyucularımız için bildirim ki Mansimov Palmali Şirketler Grubunun sahibidir. Dünya sularında yüzlerce gemisi var. Ve hemen hemen tüm gemilerinin üzerinde Azerbaycan’ın ve Türk dünyasının kahramanlarının isimleri yazılır. Aslında biz ona işadamı demiyoruz. Atalarımızın dili ile hayırsever bir Türkoğludur. Maalesef iş adamı demek sadece bir kesimi yanında çalıştırıp maaş verenlerdir. Mensimov ise sadece yanında çalıştırdıklarını değil ona ihtiyacı olan herkese yardım eder.
Onun bugüne kadar yardım ettiği, yeniden hayatta kalması için para harcadığı insanların hakkında yazsak belki de binlerle kitaba sığmaz…
Bu değerli Türkoğlu ile bağlı ikinci kez köşe yazısı yazıyorum. Zengin iş adamından, memurlardan, ya da bir tanınmıştan güzel bir yazı yazmak benim karakterime tamamen zıttır.
Amma aylar önce Mübariz beyle bağlı Azerbaycan’daki bazı memurların başlattığı iğrenç kampanyaya bir gazeteci olarak cevap vermek istemiştim ve bu benim belki de sonuncu yazım olacaktı…
Songüller baş verenler benim onunla bağlı yeniden yazı yazmama teken verdi.
Onun ingiliz dili bir dergiye verdiği röportajında: “birisi bundan hoşlanmayabilir ama ben ırkçıyım, bir Türk’üm, işini seven bir Türk oğluyum.
Rahmetli babam Majid, bana her zaman Türkiye ile olan sınırı gösterip: “Bizim gerçek topraklarımız bu dağların ötesindedir. Biz türküz derdi. Babam bana, Türklüğün sevgisini anlatıyordu. ” demesi, Azerbaycan’da iri boynuzlu bir memurun şehit ailesine yaptığı iğrenç davranışına tepki vererek bu aileye sahip çıkması bir gazeteci olarak beni bu hakda yazı yazmaya itti ama nedense farklı anlaşılır değip vazgeçtim. Sadece başkalarının yazdığı statuslarda teşekkür ederek görevimi bitmiş hesap ettim. Kendi sayfamda bile status yazmadım.
Ama dün baş veren bir muhteşem olaydan sonra kim ne düşünürse düşünsün bu adama layık olan değer vermek biz yazarların borcudur değip bu köşemi yazdım.
Türk dünyasının büyük oğlu Profesör Doktor Firudin Celilov Facebook sayfasında Kadim Türk tarihi ile bağlı 4 yıl önce yazdığı 3 ciltlik kitabının hala çap edilmediğini paylaşmıştı. Acaba bunun için işadamı Mensimova müracat mı etsem, tanıyan varsa bana yardım etsin yazmıştı.
Facebook’ta arkadaşım olan Mübariz Beyi etiketleyerek görürse mutlaka yardım eder ben buna inanıyorum diye bir yorum yazdım. Aslında benimle beraber yorum yazan insanların her biri hiç tereddüt etmeden mutlaka yardım eder diye yazmıştı.
Aradan birkaç saat geçti milletimin değerli oğlu statusa olumlu cevap yazdı. Bir Türk kız olarak, gazeteci olarak bu beni çok duygulandırdı.
Mansimov bütün işadamlarına memur psikolojisinden uzak olmayı iş adamlarının en önemli tarafının halktan biri olup Millete hizmet etmek olduğunu bir daha gösterdi. Zaten o yıllardır bu yolda devam ediyor. Başkaları gibi paralarını sevgililerine, sesi olmayan tırnak arası sanatçı değilenlerin okuduğu bayağı şarkılarına klip çektirmelere değil milletine harcadı ve bunu hiçbir zaman da reklam etmedi. Duyduklarımız ise yardım ettiği insanların dilinden oldu.
Işte böyle olduğu için cebinden ve ailesinden başka kimseyi düşünmeyenler tarafından hiçbir zaman sevilmedi. O halkı için para harcarken, onu sevmeyenler paraların Mensimov’un aleyhine yalan yazılar yazdırmağa harcadı.
Bu işte iri boynuzlu memurlarımız da çok “emek” harcadılar. Ama hiçbir şey bu değerli Türk oğlunu tuttuğu mukaddes yoldan geri döndüremedi. Halkımızın büyük ekseriyeti onu seviyor ve destekliyor. Hayatında bir kere olsun yüzünü görmediği, sadece resimlerinden tanıdıkları bu vatan oğluna milyonlarla anne ismi gelen de “Allah yardımcısı olsun, çok fakiri sevindirdi” diyerek kendi evlatları gibi dua ederler.
Halkın gözü terazidir…
Onu da diyeyim ki bu tip insanları halkımız da aynı zamanda tarihimizde asla unutmaz. Bazen insanlar unutsada tarih asla unutmaz.
Tarih insanlar gibi nankör değil!
Hacı Zeynalabdin Tağıyevi unutmayan tarih değerli Vatan oğlunu da asla unutmayacak. Aradan yüzyıllar geçecek parası pulu şöhreti olup halkı hatırlamayan memurları kimse hatırlamayacak. Mübariz ve onun gibi mukaddes yolda olan insanları ise bizden sonra gelenlere tarih her fırsatta hatırlatacak.
Yani bu tip insanlar ebediyen yaşar kalacaklar. Onları ölüm bile öldüremeyecek .
Ölümsüzlüğü emeli ile kazanan kardeşim yolun açık, Tanrı sana yar olsun…
Yazıları posta kutunda oku