ABD TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİ BELGESİ

Kendilerini  “Suriye’nin Dostları” ilan eden 124 devlet, Suriye’yi ahlakî ve askeri anlamda  kaybetti.
Bugün Suriye’de, Türkiye ve ABD’nin işgalindeki bölgeler dışında silahlı çatışmalar sona ermektedir. 
Ama “Suriye’nin Dostları” paralı cihatçı askerleriyle savaştıkları için bozguna uğradıklarını kabul etmiyorlar!
 
*
Onlar; Suriye ile ilgili kararlarda Rusya’nın önderliğini reddetmenin, 
İşlenen suçlardaki sorumluluklarını örtbas etmenin,
Mültecilerin geri dönüşünü sağlamanın,
Avrupalı cihatçıların ülkelerine geri dönüşünü engellemenin,  
Suriye’nin yeniden inşasından  pay almanın çabasındadırlar…
 
*
“Syrian Revolution 2011” adlı bir Facebook hesabından,
Her Cuma günü Suriye Arap Cumhuriyeti’ne karşı gösteriler yapılması çağrıları yapıldı.
ABD, Suudi Arabistan ve İsrail’in kontrolünde bir komplonun yürütülmesine başlandı.
15 Mart’ta BAAS’çı kent Deraa’da yapılan bir gösteride, “Allah, Suriye, Özgürlük ” sloganları altında;
Bir diktatörlüğün teşhir edilmesinin amaçlanmadığı,
Ama dünyada benzeri olmayan çok inançlı bir topluma son verilmesi,
Ya?  Müslüman Kardeşler’in “Şeriat”  ilkelerine uygun bir yaşam tarzının oluşturulması hedeflendi…
 
*
Müslüman Kardeşler siyasi bir örgüttür.
Siyasi ideolojisini İngiltere destekliyor, Suudi imamlar, Türk ve Katar hükümetleri  takip ediyor.  
İdeolojisi,  Allah’ın dünyayı hizmetkârları ve düşmanları olarak ikiye ayırdığı, düşmanların katlinin farz olduğuna dayanıyor.
Bu ideoloji ile savunulan Siyasal İslam; bugün dünyada terörizmi uygulayan bütün Müslüman örgütlerin gelişiminin öncüsüdür.
Sadece Suriye savaşında değil dünyanın her yerinde gerçekleştirilen cihatçı saldırıların amilidir.
Bu nedenle Siyasal İslam ile mücadele etmeden, sadece terörist eylemlerle mücadele etmek hiçbir işe yaramayacaktır…
 
*
Nitekim 5 Ekim’de yayınlanan ABD Terörle Mücadele Strateji Belgesi;
Washington’un, ” Önce Amerika” söylemi  doğrultusunda,
Artık sadece İsrail  dahil olmak üzere kendi çıkarlarına saldıran terörist örgütlerle mücadele edeceğini ortaya koyuyor.
 
*
Terörle Mücadele, güvenliğe ve demokratik değerler ile insan hak ve özgürlüklerini hedef alan tehdit  unsurlarına karşı,
Hem ulusal hem de uluslararası mücadeledir.
Ama belgede “Terörizm İle Mücadele” sözcüğü yerine “Şiddet İçeren Aşırılıkçılıkla Mücadele” sözcüğü kullanılıyor. 
Düşmanları değil bir mücadele yöntemini tanımlıyor. 
Terör uygulayan Müslüman örgütlerin ideolojisine kaynak olan Müslüman Kardeşler’in savunduğu ve yaydığı siyasal İslam ideolojisine değinmiyor.
Sadece terörizm ile mücadele yöntemini kullanmak üzere, mesela Hizbullah gibi örgütlere işaret ediyor. 
Böylece “Terörizm ile Mücadele” alçaltılıyor sanki terörle mücadele  bitmeyen bir savaşa dönüşmüş bulunuyor…
 
*
Belge, ABD çıkarlarına saldırdığı sürece mücadele edilecek İslamcı örgütlerini;
İran İslam Cumhuriyeti, Hizbullah, HAMAS,  El Kaide, IŞİD, Boko Haram, Tahrik-i Taliban, Leşker-i Tayyibe olarak belirliyor.  
Bu durumda Müslüman Kardeşler ideolojisi mahkum edilmeden ne Suriye’de barış ne dünyada radikal terörizmin sona ermesi söz konusu olmayacaktır. 
 
*
Nitekim Rusya Dışişleri Bakanı S.Lavrov, “Terörizm ile Mücadele” kavramının içinin boşaltılmasına itiraz ediyor.
ABD’nin Terörle Mücadele Strateji Belgesi’nde yeni geliştirdiği “Şiddet İçeren Aşırılıkçılarla Mücadele ” kavramıyla,
Yasaları ve BM’in uluslararası hukuku doğrultusunda  terörist   eylemlerle mücadele yürüten devletleri onaya bağlamasını reddediyor.
ABD’nin bu kavramla aşırılık yanlılarını meşrulaştırdığını,
Teröristleri her türlü yasal sorumluluktan muaf  tutmayı hedeflediğine işaret ediyor.
 
*
ABD’nin Terörle Mücadele Strateji Belgesi’.nin okunuşu budur. 
Belgede Müslüman Kardeşler  ideolojisiyle mücadele yer almasa da,
Eğer bu ideoloji yok edilmezse;
Ortadoğu sorunlarının  temelini oluşturan ve Başkan D.Trump’ın hayallerini süsleyen,
“İsrail- Filistin Barışı” hiçbir zaman gerçekleşmeyecek demektir…
 
13.11.2018

Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir