Babalar ve oğullar
Sokaklarda geçirdik çocukluğumuzu
Yürekleri temiz delikanlılardık biz
Ama itiraf etmek gerekirse gerçeği
Biraz hayta
Biraz fırlama
Biraz da pis
Çamurlar içinde yuvarlandık
Kireç kuyularında yüzdük
ve bizi yakalayamayan inşaat bekçilerini çok üzdük
Gazete kâğıtlarını sıkıştırıp top yaptık
O topla futbolun hasını oynadık
Fanilalarımızı iplerle bağlayıp boyadık
Kumaş boyasıyla
Teneke kazanlarda
Karpit patlattık konserve kutularının altında
Uzaya çıkma maceramız da böyle başladı işte
Mahallede köşebaşındaki duvar üstüne
Sebilhane bardakları gibi
Sıra sıra dizilerek başladık etrafı keşfetmeye
Bir yandan da çekirdek çitlemeyi
Yerlere tükürmeyi
Duvara işemeyi öğrendik büyüklerimizden
Kızlarla yakan top, istop, ceylan oynadık
Kendi aramızda uzuneşek falan
Eriği kirazı dutu,
Komşu amcaların bahçelerinde
Dalından yedik gizlice
Sıcak simit
Sade gazoz,
ve şam tatlısıydı
Ağzımızın tadı
Yazlık sinemalardı eğlencenin unutulmazı
Tel arabalar, topaçlar ve çemberler ile çıktık yola
ve ne zaman oyun desek
Misket
ve tornet
ve gazoz kapakları düştü hep aklımıza
İlk silah koleksiyonumuzu
Harçlıklardan arta kalanlar ile
Plastik su tabancalarıyla yaptık
Karnelerimizdeki kırıkları
Çamaşır suyu ile düzelttik de
Öyle gösterdik velilerimize
Bayram oldu zannettik
Eve siyah beyaz televizyon geldiğinde
Şekerspor’u PTT’yi Hacettepe’yi tuttuk
Üç büyüklerin yerine
Beykoz’u
Feriköy’ü
Vefa’yı da unutmadık elbette
Ne kadar fırlama olsak da
Bacak bacak üstüne atamazdık büyüklerimizin yanında
Yüzümüz kızarırdı kızlar gözümüze bakınca
Boynuzlu otobüslerle gezdik şehri
Ama boynuzlamadık kimseyi
Bir sınıf büyüğümüze abi
Küçüğüne kardeşim dedik
Dayak da yedik, kafa da attık
Ama arkadan vurmadık hiç
Ders çalıştığımız da oldu zaman zaman
Kopya çektiğimiz de
Palamut dedik küçük küçük notlara
ve emin olun yakalanmadık hiç hocalara
İtelendik
Tepelendik
kirlendik sokaklarda
Ama kalbimiz temiz kaldı gene de
Derken büyüdük
Adam olduk
Baba olduk sizlere
ve geldik bugüne
Evet zamane çocukları
Balkon bebeleri
Bilgisayar delileri
Yani bizim çocuklar oğullarımız veliahtlarımız hani
Evet siz
Söyleyin bakalım şimdi
Hiç oldunuz mu hayatınızda
Bizim kadar pis
Kerem Özakman
Danışma Kurulu üyemiz çılgın Türk, yazar Kerem Özakman uzaklardan bir ses verecek… 1956 yılının Eylül ayında yazar bir babanın (Turgut Özakman) ve tiyatro çevirmeni bir annenin (Sevim Özakman) oğlu olarak Ankara’da doğdu. Çocukluğu ve gençliği tiyatro ve edebiyat çevresinin içinde geçti. Makina Mühendisi olup İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Üretim Yönetimi Bölümü’nde yüksek lisansını yaptı. 1983 yılında özel sektörde başladığı çalışma hayatına çeşitli kuruluşlarda mühendislik ve yöneticilik yaptıktan sonra 1996 yılında kurduğu kendi şirketi ile devam etti. 21 yıldır ortağı olduğu şirkette yönetici/ortak olarak iş hayatını sürdürüyor.
Genlerinden gelen edebiyata eğilimi ile şiir yazmaya başladı. Kendisine özgü bir dil ve üslup geliştirdiğine inandıktan sonra, 2004-2009 yılları arasında yazdığı şiirlerini “Bütün Aşklardan Öte” adlı kitabında topladı. İlk kitabı ile okurdan beklediği olumlu tepkiyi alan ve yüreklenen yazar, “İş Sevdaya Gelince” isimli ikinci şiir kitabını tamamladı. Bu iki şiir kitabından sonra uzunca bir süredir yazdığı öyküleri “Bir Eylem Gecesi” adını verdiği üçüncü kitabında topladı. Bugünlerde “Bir Sevda Bekler Beni” isimli dördüncü çalışmasını tamamlamak üzere olan Kerem Özakman İstanbul’da yaşamakta olup evli ve bir kız çocuk babasıdır.