Naci Kaptan
Ayla Çokbudak görseli paylaşmış , ben de katkıda bulunayım ;
SÜTYEN BABA TÜRBESİ (Baba eski BADECİ’lerden olmalı)
Meme kanserine , sarkmalara , arzulanan boyutlara ulaşması için , emzirememe sorunlarını çözmek için , “Üç kulhuvallahu bir el-ham” okuyup en az 10 saat üzerinizde olması gereken sütyeninizi BABA EFENDİ görecek şekilde bağlıyorsunuz . İşlem tamam ama baba efendinin etrafında ÜÇ defa (sallayarak) sütyensiz dönenlerin dileklerinin daha çabul kabul gördüğü söylentileri var . Bu türbeden 8 km ötede DONCU BABA türbesi de var . Boş geçmeyelim
Birisi sütyenci babaya şu yorumu yapmış ;
“ikizlere takkenin merkezi haline gelmiş olan yerdir. sütyenleri topladıktan sonra internet üzerinden kadından çok kullanılmış sütyen diyerek abazaların paralarını iç edebileceğimiz yerdir. ortak arıyorum. şube verilecektir.”
SÜTYENCİ BABAYA sütyenlerini bırakanların çoğunlukta olduğu tayfa diğer yandan da sütyen reklamlarını şikayet etmektedir. Haberi şöyle ;
“bir iç giyim firmasının “mucize sütyen” başlığıyla verdiği açık hava reklamı, bazı kütahyalı vatandaşlar tarafından bimer’e şikâyet edildi. şikâyetin gerekçesi olarak da ahlaki değerlerin yerle bir edildiği gösteriliyor. kütahya kent merkezine özellikle otobüs duraklarına yerleştirilen sütyen reklamı tartışmaları da beraberinde getirdi. bazı vatandaşlar bimer’e durumu şikâyet ederek, ahlaki değerlerin yerle bir olduğunu savundu. aynı firma daha önce kayseri’de de buna benzer bir durumla karşılaşmıştı. orada da bir grup vatandaş “gözünü kiraya verme, gözlerimiz esir” gibi sözlerin yazılı olduğu afişlerle reklamı kapatmıştı. reklam, görselinden manken çıkarılıp sadece sütyen koyularak otobüs duraklarına koyuldu. kütahya’da hiç manken olmadan sadece sütyen görseli ile yapılan reklam da vatandaşların yoğun şikâyetine sebep oldu. firma yetkilileri ise durumu hayret verici olarak gördüklerini ifade ederek “Türkiye çaplı çalışıyoruz ve her ilimizde reklam veriyoruz. sadece buraya özel bir durum olmadığı için reklamları vermeye devam edeceğiz. ahlak dışı olduğunu düşünmüyoruz. bu yapılan protestoları da saçma buluyoruz” dedi.”
***
Konuyu gerçek olduğu söylenen eski bir öykü ile bağlayalım ;
1960’lı seneler , Yalova Kartal arasında arabalı vapur seferleri zamanı. Arabalı vapurlarda tuvalet kadınlar ve erkekler için birer tane . Genelde de kapalı tutuluyor , açık olsa da suyu akmaz ve pis.
Bahçeli bir ev tam iskelenin çıkış yolunda , eve gelmiş olan misafir ev sahipleriyle balkonda sohbet ederken vapur gelir ve yolcular çıkmaya başlar .Ev sahibi derin bir “eyvah” çeker . Misafir sorar ” Hayrola” …
” Sorma azizim vapurda sıkışan bizim bahçenin karanlık kuytusunda soluğu alır ve ihtiyaçlarını görürler. İdrar kokusundan bıktık , ne yaptıysak olmadı !!!”
Misafir sorar ; “eski bir turşu küpü birkaç da mum var mı ?” Ev sahibi var deyince ,misafir bir de kürek ister ve kokunun en yoğun olduğu yere giderek toprağı kabartır. Küpü ters çevirerek dibi gözükecek şekilde toprağa gömer , mumları küpün üstüne dikerek yakar ,yanındaki dallara da birkaç bez parçası bağlar.
Bahçe kenarına ihtiyaçlarını görmek için gelenler duraksar , bazıları “Aman çarpılmayalım burada yatır varmış” der gider , bazıları dua okur geçer . Zaman içinde ağaç dallarına başka bezler bağlanır , mum dikenler , ziyarete gelenler olur. Hatta sık sık elektirikler kesildiğinden mum masrafı da ortadan kalkar. Böylece evsahibi derdinden kurtulur .
Kartal vapur iskelesinin oradan geçerken SİDİKLİ BABA yatırına dua etmeyi unutmayın ….
Naci Kaptan 23.10.2018 |
Bir yanıt yazın