Hain dediler, satıldı dediler, devleti için her sokaktan gecenin ağzına söz oldu. Amma asla devletçiliğin korunması için tuttuğu yoldan vazgeçmedi. Yıllarca omuz omuza yürüdüğü elini öpenler bile ona arka döndü. Bu yetmedi sosyal şebekelerde medyada çok çirkin laflar söylediler. Dağ olsa çatlardı. Ama o Türk milleti için bir gün bile taviz vermedi. Türkiye devletinin ayakta durması Türk milletinin varlığı için bütün değerlerine küfür edilmesine göz yumdu.
Elçibey ne derdi?
Zaman en güzel ilaçtır. O ilaç bugündür. Dün Devlet Bahçeli’yi itham edenler bugün olanları düşünür belki. Satıldı dediğiniz lider bütün dünyanın Türk’ün üzerine geldiği bir günde tek başına siper oldu.
Işte Vatanı, Devleti, milli davası için ölümüne savaşmayı göze almak buna derler.
100 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek isteyen emperyalistlerin hayata geçirmek istediği 15 Temmuz darbe planına karşı yaratılan Cumhuriyet itfağı bitti bitecek.
Yani düşmana karşı yaratılan bu ittifakın çöküşü sadece yağının işine yarar.
Görünen o ki, malum darbeye açıkça destek veren ABD taktik değiştirdi. İmperialis kuvveler gördüler ki, Erdoğan devletin başında olduğu sürece Türkiye’deki planladıkları çirkin oyunlarına varamayacaklar. Erdoğan’ı da göndermek için önce ülkedeki milli şuuru ondan uzak tutmak lazımdır. Dolayısıyla akıllı ve sinsi düşman Milli şuur var oldukça Türkiye’de planları işlemiyeceyine emin oldular.
50 senedir “solcu” , “kürtçü” , “İslamcı”, teşkilatlara ayırdıkları paraların boşuna gittiğini fark ettiler. Ellerinde bu kadar media olmasına, ülkenin en büyük ünversitelerinin akademisyen ve öğrencilerinin bunlarla beraber yürümesine bakmayarak İstediklerinin olmadığını Gezi olaylarında anlayan Amerika ve Batı son kozunu 15 Temmuz’da oynadı.
Fiyasko!
Odur ki Erdoğanı göndermek için, düşman taktik değiştirdi. Ne edip edip Türk milliyetçilerinin onun yanından uzak tutmalıydılar. İlk hamle MHP’ni bölmekle başlandı. Baktılar olmadı daha hassas noktayı, Türk milletinin hassas damarına bastılar. Andı gündeme getiren ABD, Batı, Suudi Arabistan, İran ve Rusya yönlülere aynı ağızdan Türk kelimesine saldırma emri verildi. Dün birbirini yiyenler bugün Türk’e karşı birleştiler. Aslında bu birleşmek Erdoğan’ı yıkmak için atılan adımdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisinin And la bağlı ortaya koyduğu yumuşak tepkide yazdıklarımı kanıtlıyor. Bir sözle 15 Temmuz’dan sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk dünyasında hızla artan nüfusu, turan’la bağlı verilen mesajlardan korkuya düşen büyük devletler, iktidara gele bilmeyeceklerini anlayan içerideki bazı siyasetçiler ve onların taraftarları bu oyunun en aktif oyuncu oldular. Attılar gol oldu. Hakim ofsayt deyip bu golü saymazsa durum iyi olmayacak.
Bir sözle Türkiye büyük bir oyuna çekilir..
Sosyal şebekelerde taraf olanların geçmişine baksak görünen dağa beletci gerekmiyor.
Odur ki bütün olanlara cevap vermeden önce kaderi satranç tahtasında oynanan Türkiye Cumhuriyeti için kalemi kuracağız, mat mı olacağız?
Bunu düşünmek lazım. Aksi takdirde kazananlar bellidir…
Belli olan bir konu daha var ki; eğer 15 Temmuz veya benzeri bir plan, oyun yada tuzak (Allah korusun) hazırlanacak olursa Devlet Bahçeli ve Partisi yine aynı çizgide duracaktır. Çünkü onlar için devletçilikte Türk milleti gibi kırmızı çizgidir.
Dilerim bu oyunda Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kazanır.