Necdet Buluz
Yazımızın başlığına aldığımız sözler Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’na ait. Büyümemizi borç alarak sürdürmemizin mümkün olmadığını vurgulayan Eczacıbaşı’nın bizim için dikkat çekici uyarısı “Şirket indirimlerinin birlikte olması güzel bir durum birliği gösteriyor. Bunların biraz daha uzun vadeli, önlemler alınmalı” sözleri olmuştur.
Nedenini açıklayalım:
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak enflasyonla mücadele takvimini açıklarken bunun sınırını 3 ay olarak belirledi. İş dünyası bunu olumlu buluyor. Enflasyon rakamlarında da bir oynama olabilir.
Peki, 3 ay sonrası ne olacak?
İşte Eczacıbaşı vurgulamaya çalıştığı uyarıda bu noktaya parmak basıyor. Bu sistemin daha uzun vadeye yayılması gerektiğinin özellikle altını çiziyor.
Bu görüşe biz de katılıyoruz.
Eğer, enflasyonla gerçek anlamda mücadele dilecekse bunun 3 ay ile sınırlı olmaması gerekiyor. Kaldı ki, alınan bu karar da tartışılıyor ve “Yeni yılda memur, işçi ve emekli maaşlarına enflasyon oranında verilmesi planlanan zamların düşük tutulması için böyle 3 aylık bir karar alındı ”deniliyor.
Bu imajın da ortadan kaldırılması gerekiyor.
Ekonomimizde yıllardır sürek cari açığın alınan onca önleme rağmen kapatılmaması da düşündürücüdür. Cari açık kapatılmadığı süre içinde ekonomimizde bir iyileşme de beklenemez. Eczacıbaşı bu önemli konuya da değiniyor ve bugünkü tabloyu da yetersiz kişilerin iş başına getirilmesine bağlıyor.
Eczacıbaşı Türkiye ‘nin borç alarak büyümesini sürdürmesinin mümkün olmadığını söyledi. Tecrübeli iş insanı mali tabloyu değerlendirirken, ” Türkiye bu kapanın içine girdi. Bizim buradan çıkmamız lazım” diye konuştu.
Şimdi Eczacıbaşı’na yeniden dönelim:
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı bir TV kanalında yaptığı açıklamalarda özellikle enflasyonla ilgili açıklamalarda bulundu ve “Cari açık ekonomimizin kronik hastalığıdır. Enflasyondan çok korkulması lazım” dedi.
Eczacıbaşı Türkiye ’nin borç alarak büyümesini sürdürmesinin mümkün olmadığını söyledi. Tecrübeli iş insanı mali tabloyu değerlendirirken, “ Türkiye bu kapanın içine girdi. Bizim buradan çıkmamız lazım” diye konuştu.
İşte Eczacıbaşı’nın açıklamalarından satır başları:
“Kurumsallık konusunda iyi ölçüde yol kat ettik ancak tam anlamıyla yol kat ettik diyemiyorum. Aile bireyleri yeteneklerine göre görev almalılar. Hataları kabul edip paylaşmak çok önemli.
Bir konu açıkça tartışılmazsa hata kaçınılmazdır. Hep yanlış insanların göreve getirilmesi yeterince denetlenmemesi ortaya çıkmış hatalardır. Yetersiz kişilerin göreve getirilmesi hata getirir.
Ekonomik ortamlardan etkileniyoruz ve en ince ayrıntısına kadar kontrol ediyoruz.
Türkiye bir Ortadoğu’nun bulanık bir sis perdesinin arkasında görülmeye başlandı. Korkunç bir darbe girişimi yaşadık. Türkiye’nin bir hikayesi var ama anlatılması lazım. Dünyaya yeni bir hikâye sunmamız lazım.
Bu hikayenin mutlaka iletişimin iyi uygulanması lazım. Geçmişteki başarıları kimse önemsemiyor. Teşvikler var ama amaçları çok net olmuyor. Bence çok net bir sonuç var ortada özel kesim kamu kesimi işbirliği sağlanmalıdır. Hatalardan çabuk vazgeçilmelidir.
Cari açık ekonomimizin kronik hastalığıdır.
Biz büyümemizi borç alarak sürdürmememiz mümkün değildir. Türkiye bu kapanın içine girdi. Bizim buradan çıkmamız lazım.
Enflasyon çok korkulması lazım. Yüksek enflasyonu on yıllarca yaşadık. Bu dönemlere kesinlikle dönmememiz lazım. Bence hükümet tarafından doğru kararlar alınıyor.
Şirket indirimlerinin birlikte olması güzel bir durum birliği gösteriyor. Bunların biraz daha uzun vadeli, önlemler alınmalı.”
Özetleyelim:
Cari açık ve getirdiği enflasyonla mücadelede doğru reçeteler önemlidir. Bu mücadelede iş dünyasının sesine de kulak verelim. Eczacıbaşı’nın teşhisleri ve önerilerini de bu açıdan değerlendirdiğimizde önemsiyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın