Necdet Buluz
Amerika’nın Dolar’ı bir ekonomik silah olarak kullanması ve birçok ülke ekonomisinin de bundan etkilenmesi Dolar’a karşı savaşı da başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile, ekonomimizdeki sıkıntıların nedeni olarak Dolar’ı göstermiş ve “Bizi Dolar ile terbiye etmeye çalışıyorlar. Dolar’ı bize karşı bir saldırı aracı olarak da kullanıyorlar “demişti. Amerika’ya karşı sert açıklamalarda bulunmuştu.
Bu nedenle, özellikle komşu ülkeler ile yapılan ticarette Dolar yerine, milli para kullanılması gündeme gelmiş, Dolar’a karşı başlatılan savaşın da temelleri böylece atılmıştı.
Dolar’dan en fazla etkilenen ülkelerden birisi de Rusya’dır.
Rusya, ekonomisini dolardan uzaklaştırmak istiyor. Rus hükümetinin basın servisinden yapılan açıklamada, dolar kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmaların devam ettiği, bu doğrultuda yurt dışı işlemlerde kullanılan paranın ulusal para birimine çevrilmesi için teşvikler ve mekanizmalar yaratılması üzerinde çalışmalara hız verildiği kaydedilmişti.
ABD’nin yaptırımları nedeniyle Rusya, uluslararası anlaşmalarda doların payını 2013’ten bu yana yüzde 79’dan yüzde 68’e düşürürken, Rusya’nın uluslararası rezervlerinde doların payı, bu yılın ilk çeyreğinde 2017’nin aynı dönemine göre 1,6 puanlık düşüşle yüzde 43,7’ye geriledi.
Rus ekonomisindeki “dolarsızlaşma” hamlesini değerlendiren Rus Ulusal Ekonomi Başkanlık Akademisi Finans Mühendisliği Kürsüsü Başkanı ve eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Konstantin Korishchenko, doların artık “dönüşü olmayan bir yola” girdiği görüşünü dile getirdi.
Korishchenko, ticaret savaşlarının yanı sıra ABD’nin, Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA) ve Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC) gibi unsurları da kullandığını hatırlatarak, “ABD’nin kullandığı küresel saldırı araçları nedeniyle dolardan olabildiğince uzak kalmaktan mutlu olacak ülkelerin sayısı artıyor.” Dedi.
Dolar karşıtı görüşlerin de giderek yaygınlaştığını görmekteyiz.
Harvard Üniversitesi Rusya ve Avrasya Çalışmaları Öğretim Üyesi Prof. Bruno Sergi de Rus ekonomisinin dolardan uzaklaşma imkanına sahip olduğunu vurguladı. Sergi, ticaret savaşlarının, ABD’nin ticaret açığını düşürmesi halinde dolar likiditesinin düşeceğine işaret ederek, “Dolardan uzaklaşmak uzun vadeli riskler barındırıyor. Çünkü bu, mevcut küresel ticareti ve jeopolitik düzeni bütünüyle zayıflatıyor. Bununla birlikte ABD, doların hâkimiyetini savunmak için elinden geleni yapacaktır. Bu konuda şüphe yok.” ifadelerini kullandı.
Yeni Ekonomi Okulu Finans, Yatırımlar ve Bankalar Programı Direktörü Prof. Dr. Oleg Şibanov ise ABD’nin dolara yönelik adımlarını “mali kitle imha silahı” olarak tanımladı. Doların bir silah haline dönüşmesini “küresel mali piyasalar için olumsuz bir durum” olarak niteleyen Şibanov, “Örneğin SWIFT sistemine veya dolarla işlemlere yönelik gibi yasaklar son derece belirsiz bir durum yaratıyor.” dedi.
Şibanov, uluslararası ticarette dolar dışındaki dövizlere yönelmenin zorlu bir süreç olduğunu vurgulayarak, “SWIFT verilerine göre, yüzde 40’lık payla dolar, ödemeler için anapara birimi olarak kullanılıyor. Bu, 5 veya 10 yıllık süreler zarfında fazla değişmez. Bu nedenle avro, renminbi veya lira ile anlaşmalar yapılmasına yönelik adımların atılmasına bir an önce başlanması gerekiyor.” diye konuştu.
Burada önemli nokta şu:
Dolar karşıtı mücadelenin küresel alanda olması gerekiyor. Özellikle Amerika politikalarına karşı olan ülkelerin Dolar karşısındaki tutumlarını yapacakları bir toplantıda belirleyerek kademeli olarak Dolar’dan kurtulma planlarını devreye sokabilirler. Zaten, ekonomistlerin de görüşlerinin bu doğrultuda olduğunu görüyoruz.
Dolar’ın dünya ekonomisindeki yeri de önemlidir:
Amerikan doları, dünya ticaretinde en yaygın kullanılan para birimi. Uluslar arası ticaretin yaklaşık %60’ı dolar ile, yaklaşık %20’si euro ile, kalanı ise diğer para birimleri ile yapılır. Uluslararası rezervlerin de büyük bölümü bu iki para biriminden ve altından oluşur. Bugün tüm dünyada yaklaşık olarak 7 trilyon dolar değerinde döviz, yaklaşık 4 trilyon dolar değerinde altın rezervi tutuluyor.
Demek ki, Dolar’dan kurtulmak ve savaştan galip çıkabilmek göründüğü gibi öyle kolay değildir.
Dolar aynı zamanda çok yaygın kullanılıyor.
Doların bu kadar yaygın kullanılmasının en önemli nedeni, 1944-1971 yılları arasında geçerli olan Bretton-Woods para sistemidir.
2. Dünya Savaşı sonrasında 44 müttefik ülkenin ABD liderliğinde kurdukları, ABD dolarının altına, diğer para birimlerinin de dolar üzerine altına sabitlendiği bu sistemin önemli bir özelliği, sistemdeki paralardan sadece doların altına dönüştürülebilir olmasıydı. Bu da, elinde dolar biriken ülkelerin, nasıl olsa istedikleri zaman bunu altınla değiştirebilecek olmalarının getirdiği rahatlıkla, dolar tutmaya devam etmeleri gibi bir alışkanlık yarattı.
Kısa bir not daha:
ABD dünyanın en büyük ekonomisi olarak ve büyük bir dış ticaret hacmine de sahip bulunuyor. ABD’nin politik ve ekonomik gücü arttıkça, ABD doları da uluslar arası piyasa da bir tür güvenilir liman olmuştur. Altın ise kriz dönemlerinin güvenli limanı olarak bilinmektedir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz