Necdet Buluz
Biz, şu anda ekonomik sıkıntılar ve ardından gelen yüksek enflasyonla uğraşıyoruz. Bu uğraşımızdan istifade eden Amerika, Suriye’de terörist gruplarla Türkiye üzerine hazırladığı tuzaklara yenilerini ekliyor.
Bölgeyi ateş çemberine çevirecek adımların atılması, ilk önce Türkiye’nin beka sorununu gündeme getiriyor. Suriye sınırında terörist grupların güçlenmesi Türkiye’nin sınır güvenliğini ortadan kaldırdığı gibi, YPG/ PKK’nın da güç kazanmasına neden oluyor.
Daha önce yazdığımız yazılarda Amerika’nın özellikle Suriye’de Türkiye’nin altını oymaya çalıştığını ve dostluk ve müttefiklikle de ilgisi olmayan tuzaklar hazırladığına değinmiştik.
Özellikle Münbiç’e dikkatlerinizi çekmek istiyoruz.
Çünkü, Münbiç üzerinden oynanmak istenilen oyun, Türkiye’yi bir noktada köşeye sıkıştırmak anlamına geliyor.
ABD, Türkiye’ye Münbiç konusunda 4 Haziran’da sağlanan mutabakatta verdiği sözü halen yerine getirmezken, aradan geçen zaman içinde terör örgütü YPG/PKK, Münbiç ilçe merkezinin etrafını kazdığı çukurlar ve toprak setlerle çevirmeye başladı.
Anlaşmaya varılan mutabakatla Türkiye ile ABD, Münbiç’in YPG/PKK’dan temizlenmesi için 90 günlük bir takvim üzerinde görüş birliğine varmıştı. Aradan 120 günden fazla süre geçmiş olmasına rağmen mutabakat noktasında hiçbir ilerleme kaydedilemediği gibi, terör örgütü YPG/PKK’nın Münbiç’te kalıcı olmak için yeni oyunlar içinde olduğu ortaya çıktı.
Terörist gruplar Münbiç’ten hiç çıkmayacakmış gibi ilçeye yerleşmeyi sürdürüyor.
YPG/PKK, Ağustos 2016’da ABD desteği ile ele geçirdiği Münbiç kent merkezini çukurlar kazarak çevrelemeye başladı. ABD’nin tam desteğini arkasına alan YPG/PKK, kendisinin ilçeden çıkarılmasına yönelik Türkiye-ABD mutabakatı üzerine, Haziran ayından itibaren faaliyetlerini hızlandırdı. Örgüt, tüm kent merkezini çeviren çukur ve siper inşasını tamamladı.
Elde edilen bilgilere ve uydudan tespit edilen görüntülere de bakalım:
Münbiç’e yönelik olası bir harekata karşı güç toplamaya aralıksız devam eden terör örgütü YPG/PKK’nın Haziran ayında bu yana kazdığı çukurların oluşturduğu hatlar arasına olası savaşta kullanmak üzere inşa ettiği tünellerin birleşerek oluşturduğu hat, toplamda 29.3 kilometre uzunluğunda bulunuyor.
Ana hat içinde bazı bölgelerde uzunluğu 1-3 kilometre civarında başka çukur ve siperler de yer alıyor. Örgüt, çukurların önüne derinlikleri değişen toprak setler de inşa etti. Terör örgütünün inşa ettiği söz konusu hatlar uydu fotoğraflarından bile ince beyaz çizgiler şeklinde görünebiliyor. Münbiç’i çevreleyen çukur hatlar sayesinde ilçeye giriş çıkışlar sadece belirli noktalardan yapılabiliyor.
Öte yandan terör örgütü YPG/PKK, Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarılı Zeytin Dalı Harekatı ile işgalinden kurtarılan Afrin’den kaçarak Münbiç’e gelen teröristlere de eğitim veriyor.
ABD askerlerinin desteğiyle gerçekleştirilen terörist eğitiminin kılıfı da bulunmuş. Teröistlere verilen eğitim sözde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) çatısı altında gerçekleştiriliyor. Bu bağlamda Türkiye’den tepki geldiğinde ABD’liler ‘biz teröristlere değil SDG unsurlarına eğitim veriyoruz’ diyerek tepkileri savuşturuyorlar.
ABD’nin desteğini alan terör örgütü YPG/PKK ayrıca, Münbiç’in Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine sınır konumdaki noktalara da terörist yığınağı yapıyor.
Mutabakatın ilk somut adımı olarak, 18 Haziran’da Türkiye ve ABD askeri unsurlarının ilçede koordine devriye faaliyeti gerçekleştirmişti. Türkiye ve ABD şimdiye kadar 55 kez koordineli bağımsız devriye görevi yerine getirdi.
ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Sean J. Ryan, 18 Eylül’de yaptığı açıklamada, “Münbiç’te çok az YPGli var. Anlaşmaya bağlıyız, YPG Münbiç’in parçası olmayacak” demişti. Ancak ABD, Münbiç’teki YPG/PKK unsurlarının çekileceğini taahhütünü yerine getirmek için henüz hiçbir adım atmadı.
Dikkat edilecek olursa, Amerika bugüne kadar ne söz verdiyse hiç birini yerine getirmedi. Türkiye ile olan anlaşmalarına da bağlı kalmadı. Bu da hiç kuşkusuz iki ülke arasındaki gerilimin daha da artmasına neden oluyor.
Bir önemli konu da şu:
İçte ve dışta onca sorunlarımız varken, siyasilerin birlik ve bütünlük içinde bir araya gelip çözüm üretmesi gerekirken, bazı siyasi parti liderlerinin birbirine karşı adeta savaş ilan etmesi ve söz atışmaları da anlaşılır gibi değildir. Bu konuyu bir başka yazımızda enine boyuna ele alacağız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın