Bilindiği gibi; 29 Eylül 2018 Cumartesi günü Almanya’nın Köln şehrinde “Köln Merkez Camii” isminde bir cami açıldı ibadete.
Açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dahil, gerek Türkiye’den giden birçok Türk vatandaşı, gerekse Almanya’daki çok sayıda gurbetçimiz katıldı haliyle.
Diyanet İşleri Başkanlığı, caminin açılış haberini 28 Eylül 2018 günü kendi resmi internet sitesinde “DİTİB Köln Merkez Camii ibadete açılıyor” başlığı ile duyurdu.
Başlığın altındaki cümlede ise şöyle diyordu Diyanet: “DİTİB Köln Merkez Camii’nin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla yarın resmi açılışı yapılacak.”(1)
Sanki cami resmi kuruluş da, resmi açılışı yapılacak!
Oysa aynı Diyanet, söz konusu caminin geçen sene ibadete açıldığını da kendi resmi internet sitesinde haber vermişti.
12 Haziran 2017 tarihli ve “DİTİB Köln Merkez Camisi İbadete Açıldı” başlıklı haberinde şöyle diyordu Diyanet:
“Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Merkez Camisi, kılınan cuma namazıyla ibadete açıldı. Temeli 2009’da atılan Köln DİTİB Merkez Camisi ve Kültür Merkezinin resmi açılışının, iki ay içinde yapılacağı bildirildi.
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, açılış öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, birkaç sevinci bir arada yaşadıklarını belirterek, ‘Hem ramazan ayındayız, hem bugün cuma namazımızı kılacağız, hem de camimizi açıyoruz. Bugün bizim için çok özel bir gün. Uzun yıllardır yapımı devam eden camimizde bugün ilk defa ibadet etmeye başlayacağız. Camimizin hem Avrupa hem Almanya’da yaşayan Müslüman kardeşlerimize hayırlı olsun.’ dedi.
Ramazan ayının ikinci cuma namazının kılınmasıyla ibadete açılan camiye, Alman basını da yoğun ilgi gösterdi.
Bölgenin önemli bilim, kültür, sanat, ticaret ve turizm merkezlerinden olan Köln’de 17 bin metrekare alana inşa edilen camide aynı anda bin 200 kişi ibadet edebilecek.”(2)
Anlaşılan devlet erkanının katılmadığı açılışlar açılıştan sayılmıyor bu ülkede; açılan yer bir ibadethane olsa bile!
Köln Merkez Camii
Neyse geçelim; çünkü üzerinde durmak istediğimiz konu bu değil.
Caminin 29 Eylül 2018 günü yapılan resmi açılış töreninde haliyle İslam’ın ne kadar hoşgörülü bir din olduğu üzerine nutuklar atıldı, Kur’an’dan sureler okundu, tekbir ve salavatlar getirildi, toplu ibadet yapıldı ve dualar edildi.
Caminin adına dikkat edin lütfen; Köln Merkez Camii.
Demek oluyor ki; Köln’ün kenar semtlerinde ve civarındaki kasabalarda çok sayıda cami ve mescid var ve bu camiyi onlardan ayırmak için adına “Merkez Camii” denilmiş.
“Merkez Camii” isimlendirmesinin, genelde Türkiye’de yapılan bir isimlendirme olduğunu da belirtmiş olalım.
2016 yılında medyada çıkan bir habere göre; “4 milyon 500 binden fazla Müslüman’ın yaşadığı Almanya’da cami ve mescit olarak kullanılan ibadethane sayısının 2 bin 750 olduğu…” bildiriliyordu(3)
Demek oluyor ki; bu kadar çok cami ve mescidin bulunduğu bir ülkede ve muhtemelen en çok camii ve mescid bulunan Köln’de, yeni yapılan böyle geniş kapasiteli bir camiye “Köln Merkez Camii” isminin verilmesi isabetli bir karardır.
Anlaşılıyor ki; bu cami Köln kentinin merkezinde bir yerlerde.
Ayrıca konuyla ilişkin haberlerde Avrupa’nın en büyük camii olduğu söyleniyor bu cami için.
Bildiğim kadarıyla; Türkler’in de yoğunluklu olarak yaşadıkları Köln, Almanya’nın en önemli kentlerinden birisidir.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin en büyük şehri, ayrıca 4.385.082 nüfusuyla Köln İdari Merkezi’nin yani Regierungsbezirk Köln’ün merkezi durumunda.
1248-1880 yılları arasında olmak üzere yapımı tam 632 yıl sürmüş olan ve Katolik Mezhebine ait Dom Katetrali’nin bu kentte bulunuyor olması, şehre bir mistik hava da vermiş bulunmaktadır.
Yani Köln, aynı zamanda Hıristiyanlar, özellikle de Katolikler için önemli bir dini merkez konumunda.
Avrupa’nın en büyük cami olduğu söylenen Köln Merkez Camii’nin, böyle bir kentte ibadete açılmış olması ayrıca kayda değerdir.
Yani Almanya’da ve hassaten Türklerin yoğunlukta bulundukları Köln’deki dinsel hoşgörüyü ifade etmesi bakımından da önemli bir göstergedir, böyle bir kentte Avrupa’nın en büyük camisinin ibadete açılması ve “Köln Merkez Camii” isimlendirmesi.
Esasen caminin mimarının Paul Böhm isimli bir Alman mimarı olması da Almanya’daki dinsel hoşgörüyü anlatması bakımından önemli bir karinedir bize göre.
Yine haberlerden anlaşılıyor ki; adı geçen caminin maliyeti, ağırlıklı olarak Almanya’daki Türkler tarafından karşılandı.
Çünkü caminin yapımına ön ayak olan kuruluş, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) isimli bir STK’dır.
Bilmeyenler için söyleyelim; DİTİB, Türkiye’de Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) adıyla faaliyette bulunan STK’nın, Avrupa’daki izdüşümüdür.
Teşkilatlanması da buna göredir.
Başında, Diyanet’in o ülkedeki en kıdemli adamı olan din görevlisi (Din Hizmetleri Müşaviri) bulunur.
DİTİB, Avrupa’nın belli başlı bütün ülkelerinde vardır ve birbirinden bağımsız olan DİTİB isimli kuruluşlar, bulundukları ülkelerin kanunlarına göre kurulur, yönetilir ve faaliyette bulunurlar.
DİTİB’ler, Türkiye’deki hayır kurumlarının da birer finansörü durumundadırlar.
Gurbetçilerimizden topladıkları bağış ve yardımları Türkiye’ye aktarırlar; örneğin Diyanet’in Vekalet Yoluyla Kurban kesim kampanyalarına en büyük desteği verenler Avrupa’daki vatandaşlarımızdır ve bu insanlar, kurban paralarını genelde DİTİB’ler vasıtasıyla Türkiye’ye aktarmaktadırlar.
Ülkemiz, milletimiz ve dinimiz adına güzel bir gelişme olan Köln Merkez Camii; hayırlı uğurlu olsun Almanya’daki vatandaşlarımıza ve diğer ülke vatandaşı Müslümanlara.
EURO 2024 Neden Almanya’ya Verildi?
Ezcümle; birkaç gündür “EURO 2024, neden Türkiye’ye değil de Almanya’ya verildi?” sorusuna cevap arıyoruz ya.
İşte size geçerli cevaplardan birisi.
UEFA, topraklarında kilise yapımına kolay kolay hoşgörü ile bakmayacak Müslümanların yaşadıkları Türkiye yerine, en önemli kentlerinde Avrupa’nın en büyük camiinin yapımına izin verecek boyutta dinsel hoşgörüye sahip Hıristiyanların yaşadıkları Almanya’ya vermiştir EURO 2024’ü.
Bu kadar basit işte.
Osa bu topraklar asırlarca üç semavi dinin mensuplarının yan yana ve kardeşçe yaşadıkları topraklardı.
Biz elbirliği ile yok ettik o engin hoşgörüyü ve dini toleransı!
En küçük bir hadisede, yok “Misyonerlik”, yok “Yahova Şahitleri” diyerek basıyoruz yaygarayı.
Dinimizin elimizden uçup gideceğini sanıyoruz.
Çünkü pamuk ipliği ile bağlıyız dinimize; tanımıyoruz ve bilmiyoruz İslam’ı.
Sosyal medyada bir paylaşım dolaşıyor; en az elli kişiye sormuşlar “La ilahe illallah ne demektir” diye, ellisi de bilememiş anlamını.
Ancak bunların hemen hepsi, sağ ellerini kalplerinin üstüne bastırarak “Elhamdülillah Müslüman’ım” demeyi ihmal etmemişler…
Ömer Sağlam
02.10.2018
____________
1-https://www.diyanet.gov.tr/tr-tr/Kurumsal/Detay/12008/ditib-koln-merkez-camii-ibadete-aciliyor
2-https://www.diyanet.tv/ditib-koln-merkez-camisi-ibadete-acildi,
3-http://www.iha.com.tr/haber-almanyada-kac-cami-ve-mescit-var-572872/
Not: Foto, 1 nolu dipnotta linki verilen haberden alınmıştır.
Bir yanıt yazın