Suriye ile savaşa mı hazırlanıyoruz?
Suriye’de olayların başladığında, Amerika ile birlikte Suriye’de rejim değiştirmeye giriştiğimiz günlerde, daha kestirme ifade edeyim, Suriye’de Emevi Camiinde namaz kılacağımız günleri hatırladınız mı?
Türkiye’nin büyük şehirlerinde, Hasta hanelerde, otellerde ağırladığımız, dünyanın dört bir tarafından gelip, ülkemiz üzerinden, Suriye’ye giden savaşçıları da hatırlamış olmanız gerekir.
Amerika ile birlikte Eğit-Donat iş birliği ile hazırlayıp terör ihraç ettiğimiz günleri de hatırlamalısınız.
Elbette hatırladınız. Bu günlerde, İdlib olaylarını da elbet izliyorsunuzdur.
Erdoğan medyası aralıksız, Suriye’ye karşı savaş tellallığı yapıyorlar. Katil Esad naraları Amerika’dan duyuluyor. Avrupa’dan duyuluyor.
Birdenbire Reyhanlı katili Yusuf Nazik MİT tarafından Lazkiye’de, paketleniyor ve daha sorguya gitmeden bülbül gibi itiraflarda bulunuyor.
“Reyhanlı’yı bombalamamızı bizden Esad’ın muhaberatı istedi diyor.”
İnandıysam Arap olayım!
Yusuf Nazik Suriye-Türkiye savaşının ara malzemesi olarak devreye giriyor. Türk halkının Suriye’ye karşı hazırlanmasında propaganda malzemesi oluyor.
Katil Esed naraları Amerika’dan duyuluyor. Amerika bu sese kulak veriyor. Fırat’ın Doğusunda Kürdistan kurmaktan vaz geçiyor! Hazır Türk ordusu İdlib’de yığınak yapmışken, Kürt Koridorunu Amerika ve Türkiye birlikte inşa eder, diye düşünüyor.
İyi güzel de… Diyelim ki, Suriye ile İdlb’deki teröristler için ülkemizi riske ettik ve savaşa girdik. Ya da biz İdlb’deki teröristleri savunacağız derken, Suriye ile savaşa tutuştuk!
Gerisini düşünebiliyor musunuz?
Gelin bir projeksiyon yapalım.
Suriye ile savaşa girdik diyelim. Desteklemez ya… Hadi Amerika’da bizi destekledi diyelim. Bu işin sonu nereye gider? Rusya ile karşı karşıya geliriz.
Rusya’dan S-400 almaktan vaz geçeriz. Nükleer Santral yarı yolda kalır. Rus turistler Türkiye’ye gelmez. Rusya korkusuyla Amerika’nın kucağına eskisinden daha beter otururuz.
Bu arada ekonomik bunalıma bir de enerji bunalımı eklenir. Buyur cenaze namazına…
Bu arada Avrupa uslu durmaz. İnsan hakları diye, güney doğuda, Kürdistan kurulması için gerekli ne varsa, onu bizden ister.
Biz bakarız ki bu iş böyle olmuyor. Tekrar Rusya İran tarafına dönmeye çalışırız. Lakin oralarda kimsenin olmadığını görürüz. Ekonomik sıkıntı, güvenlik sıkıntısı ağır bastı mı, içimizden, bu iş böyle gitmiyor, bu siyasetlerle yönetilemeyiz diye birileri ortaya çıkar.
Gerisini ben düşünemiyorum, siz düşünün.
13.9.2018