Necdet Buluz
Piyasalar yangın yerine döndü. Zam furyası dinmiyor. Bizi yönetenler açıklama üzerine açıklama yapıyor. “Fırsatçılara karşı mücadelemiz sürecek” deniliyor. Ekmeğin zamlı satılmaya başlamasından sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Yeni yıla kadar ekmek fiyatlarına zam yok” diyor.
Ancak, fırıncılar ekmekleri neredeyse bir aydır zamlı satıyor.
Kimse kimseyi dinlemiyor. Fırıncılar “Gelsin kapatsınlar, biz işin içinden çıkamıyoruz” şeklinde yakınıyor. “Girdi fiyatlarına zam yapılmasın, biz de ekmeklere zam yapmayalım” diyorlar.
Su fiyatları ikiye katlandı.
Hani, bunun önüne geçilecekti, ne oldu?
Süt ve süt ürünlerinin yanına yaklaşılmıyor. Et ve tavuk fiyatları tavan yaptı. İthal mallarına sadece bakmakla yetiniliyor.
Elektriğe, doğalgaza yapılan son zamlar piyasaları iyice sarstı.
Tüp gaz fiyatlarına neredeyse her gün yeni zamlar yapılıyor. Bir aldığınız malı ikinci defa aynı fiyata alamıyorsunuz. Bir yere gittiğinizde önünüze zamlı tarife defterleri açılıyor.
Araçlar fren tutmuyor.
Hemen her gün satıcılarla tüketiciler karşı karşıya geliyor ve tartışmalar yaşanıyor. Bu durum aynı zamanda toplumsal barışı da tehdit eder boyutlara tırmanıyor.
Dikkat edilecek olursa zam yemeyen gıda ve diğer tüketim maddesi kalmadı. Halen de zamlar sürüyor. İlgililer “Zam yok, yapanı da yakarız” diyorlarsa da bunu dinleyen yok.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok.
Yetkililer kalksın, “En ucuz ürünleri biz satıyoruz” iddiasındaki marketleri bir denetlesinler.
Çarşı-pazara çıksınlar. Bırakın ithal malları, yerli ürün fiyatlarına bir göz atsınlar. Pazar esnafını, tüketicileri dinlesinler.
Rast gele bir fırından ekmek alsınlar.
“Zam yapanı, fırsatçıları, stokçuları yakarız” demekle bu işler olmuyor.
Açıklamalar her ne kadar içimizi rahatlatıyorsa da bu çözüm getirmiyor.
Önemli olan piyasaların rahatlaması, zam furyasının durmasıdır.
Sıkı denetim gerekiyor.
Bugün satanlarla, tüketenler karşı karşıyalar.
İşin ilginç tarafı satan da dertli, alan da sıkıntılı. Önemli olan orta yolu bulabilmek, tüketiciyi koruyabilmektir.
Kaldı ki, artan pahalılık, enflasyon rakamlarının da yukarılara tırmanmasına neden oluyor. Yılsonunda enflasyonun % 20’lere çıkabileceği tahminleri bile yapılıyor. Sıkıntı büyük. Çözüm yok.
Döviz piyasaları yine kafaları karıştırıyor. Özellikle ürünlere yapılan her zam dövizdeki artışlara bağlanıyor.
Bir esnafın şu sözlerinin altını çizelim:
“Dolar 10 lira olsun bunu bilelim önemli değil. Sabitlensin. Oynak döviz önümüzü görmemize engel oluyor. İşin en kötü tarafı budur. Döviz sabitlenmediği sürece işin içinden çıkmak da zorlaşır.”
Aslında konuyu küçümsemeyelim:
Önümüzdeki aylar içinde zamların devam edeceği söyleniyor.
Yapılan resmi açıklamalara bakacak olursak, her şeyin daha iyi olabileceği ifade ediliyor. Temennimiz de bu yöndedir.
Ancak, yazımızın başında da vurgulamaya çalıştığımız gibi piyasalar sıkı denetlensin. Çarşı-pazara düzen getirilsin. Stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara göz açtırılmasın.
Yapılan açıklamalar şu ana kadar hiç şeye çözüm getirmedi. Bunu çok açık biçimde görebiliyoruz.
İnandırıcı olmak, çözüm üretmek ve tüketiciyi rahatlatmak gerekiyor.
Herkesin ve her kesimin beklentisi de bu yöndedir.
necdetbuluz@gmil.com
www.facebook.com/necdet.buluz