Rant için önce İstanbul, sonra güzel ülkemiz yabancılara ve yandaşlara peşkeş çekildi. Vatan toprağı, varlıkları, kaynakları, Cumhuriyetin tüm kazanımları “babalar gibi” yok pahasına yandaşlara satıldı.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Tüm ihaleler, hazine arazileri, kamulaştırılan özel mülkler yandaşlara peşkeş çekildi. Yandaş maden sahibi Somalı işçilere ne demişti, “Bu ilçede AKP kazanmazsa madeni kapatırım, işsiz kalırsınız.” Yaratılan sermaye ile dönüşümlü bir çark kuruldu, havuzlar oluşturuldu ve sürekli AKP siyaseti desteklendi.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Militan AK gençliğin yetiştirilmesine maddi destek için TÜRGEV kuruldu. Cumhurbaşkanı ailesinin yönetiminde olduğu bu vakfa yardım yağarken, belediyeler kamu arazilerini tahsis için yarışa girdi. Vakıf tıpkı Gülen cemaatinin başlangıçta yaptığı gibi kendine uygun gençlik yetiştirmek, yeni bir yapı oluşturmak üzere çok sayıda okul ve yurt kurmaya başladı.
Kim yaptı?
Dış güçler…
TC ifadesi, Atatürk resimleri ve “Ne mutlu Türküm diyene” sözü gibi ulusal birliğin ifadesi olan ne varsa kurum adlarından, dağlardan taşlardan silindi. Ulusal Ant’ımız kaldırıldı. Havadan sudan nedenlerle ulusal bayramların kutlanması yasaklandı. 19 Mayıs Bayramı’nın stadyumlarda kutlanmasına son verildi. Ulusal bayramlarda Atatürk Anıtı’na çelenk konulması yasaklandı. Otomobiline bayrak asanlar, Atatürk posteri ve çıkarması yapıştıranlar cezalandırıldı.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Askeri karargahda bayrağımızın gönderden indirilmesine, subaylarımızın kafalarına torba geçirilmesine, savaş gemimizin batırılmasına, terör örgütünün konsolosluk çalışanlarını rehin almasına göz yumuldu.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Ülke insanı ısrarla Atatürkçü laikler ve dindarlar olarak, Sünniler ve Aleviler diye ayrıştırıldı; Buda yetmedi benim Türk vatandaşım, benim Laz vatandaşım, benim Çerkez vatandaşım, benim Kürt vatandaşım diyerek farklı kimliklere bölündü.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Bunlarda yetmedi, Kürt açılımı denilerek PKK ile mücadele yerine “müzakere” dönemine geçildi; “Terör örgütüyle masaya oturduğumuzu söyleyenler şerefsizdir” diyenler, terör örgütü PKK ile masaya oturdu. Güneydoğu bölgemizin fiilen bölünmesine neden olundu; kısa gelecekte hukuken bölünmesi için gerekenin yapılacağı sözü verildi. Bunun için bölgesel Kalkınma Ajansları kuruldu, bütünşehir belediye yasası çıkarıldı. Federasyonun alt yapısı kuruldu.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Demokrasinin kurucu öğeleri olan erkler ayrılığı, denetleme ve denge düzeni, hukuk devleti, laiklik, temel hak ve özgürlükler, ifade özgürlüğü ve bunun tamamlayıcısı olan basın özgürlüğü yok edildi.
Yasama, yürütme ve yargı erki tek elde birleştirildi. Tek adam yönetiminde bir “parti devleti” kuruldu. Yasamanın yürütme üzerindeki siyasal denge ve denetleme yetkisine son verildi. Ülke tek kişinin elinde, denetimden uzak, KHK’ler ile keyfi yönetilir hale geldi.
Yapılan atamalarla önce AKP-C memuru, sonra AK memur dönemleri başlatıldı. Kamu kurum ve kuruluşları bir bir işgal edildi.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Bunlarda yetmedi, yasaların evrensel olma ilkesinden vazgeçilerek kişiye özgü yasalar çıkarıldı. AKP’ye gönül verenlerin suçlarının affı için birden fazla af yasası icat edildi. PKK gibi terör örgütleri ile görüşme yapan resmi görevlileri hukuksal sorumluluktan kurtaracak yasalar kabul edildi.
17 Aralık Yolsuzluk ve rüşvet olayına adı karışan yandaş iş adamını cezadan kurtarmak için “altın kaçakçılığına” verilen hapis cezası kaldırıldı, para cezası düşürüldü.
Kısacası sen yap, biz gerekirse yasa çıkarır, seni kurtarırız” dönemi başlatıldı.
Kim yaptı?
Dış güçler….
Basın yayın organlarının çoğu, Sermaye Piyasası Kurulu aracılığıyla ya doğrudan AKP’ye bağlandı ya da AKP’li işadamlarına teslim edildi. Bunun için gerektiğinde kredi, gerektiğinde havuz imkanları tahsis edildi. Yandaş medya kamu reklamları aracılığıyla ekonomik yönden güçlendirilirken Kalan % 20’lik muhalif gurubun üzerine ise vergi denetimleri, ceza uygulamaları ile gidilerek zor durumda kalmaları sağlandı. Gizlilik kararları ve tazminat davalarıyla basın susturuldu, tutuklamalar oldu.
Kim yaptı?
Dış güçler…
2010’da yapılan Anayasa değişikliğiyle yargı ele geçirildi. Önce Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın defteri dürüldü. Bir ay içinde yapılan atamalarla bu iki yüksek yargı organı AKP’lileştirildi. Sonra Yargıtay ve Danıştay yasalarında yapılan değişiklikler ve yapılan atamalarla, bu yüksek mahkemelerde AKP çoğunluğunun oluşması sağlandı. Daha sonra yeni yapılandırılan HSYK aracılığıyla istenilen yargı mensubunun istenilen yerde görevlendirilmesi sağlandı. Görevini hakkaniyetle ve tarafsızca anayasa, yasa ve vicdan üçgeninde yapmayı sürdürenler cezalandırılmış oldu. Kısacası cemaat yargısının yerini şimdide AK yargı almaya başladı.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Türkiye Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılmasının önündeki en büyük engel olan, terörle mücadele eden, ulusal çıkarları savunan TSK’nın kahraman ve seçkin komutanları, düzmece deliller, özel görevli mahkemeler, gizli tanıklar, siyasal davalar, hukuksuzluklar karmaşası içinde tutuklanıp yargılandı ve mahkûm edildi. Ordu’nun istihbarat gücü elinden alındı. Özel odalara girilip sırlar ifşa edildi ve savunma gücümüze darbe vuruldu. Jandarma Genel Komutanlığı’nın genel müdürlük olarak yeniden düzenlenmesi için çalışma başlatıldı. Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması sağlandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin seçkin ve saygın komutanlarına kumpas kuranları yasallaştırmak için sonrada Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kuruldu.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Atatürk’ün dünyaca takdir gören “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünden vazgeçildi. Yeni Osmanlıcı hayalleriyle sıfır sorun politikasından sıfır komşu neticesine ulaşıldı. Dost ülkelerin tümü düşman oldu, sorunlu olmadığımız tek bir komşu ülke kalmadı. Daha başında ABD’nin bölgedeki çıkarlarını korumak üzere BOP projesinde eşbaşkanlık rütbesi kabul edildi. Terörist örgütlerin bölgeye yerleşip devlet kurmalarına, yakın gelecekte ülkemizi de tehdit edecekleri düşünülmeyerek yardımcı olundu.
Kim yaptı?
Dış güçler…
Tüm bu yapılanların sonunda dış ilişkilerimiz bozuldu, dış güven ortadan kalktı, dış ticaret ve ihracat sekteye uğradı, iç istikrar ve ekonomi yerle yeksan oldu, üretim durdu, milli varlıklar heba edildi, hazine boşaldı, iç ve dış borç ödenemez hale geldi, faizler arttı, döviz fırladı, paramız pul oldu, ekonomik kriz tırmanırken ülke büyük bir felakete doğru yelken açtı, geleceğe dair tüm umutlar tükendi, yok oldu..
Kim yaptı?
Tabiki dış güçler…
Ancak yalnız değil.!
İktidarı verdikleri iç güçlerle birlikte…
Dr. Vecdet Öz
Adalet Partisi
Genel Başkanı
Bir yanıt yazın