Sırlarla dolu yazılmış senaryonun seçilmiş oyuncuları olarak gönderildiğimiz dünya sahnesinde çırpınarak alkış için oynadığımız oyundu hayat. Ödülümüz kaderimizdi.
Belgin Karabulut’un Haziran Falcısı adlı romanı raflarda yerini aldı. Kadına dair, hayata dair, inceliklere dair bir masal okuru bekliyor.
Bir şekilde hayatları kesişen, bunu bir şans gibi gören bu kesişmeyle tamamlanarak kader defterine yazılan koca bir hayatı paylaşan üç kadın; Feray, Mayıs, Gülin.
Sandığa sakladıkları hüzünlerini ceplerindeki hayallerini yanlarına alarak hayattan mola istercesine rotalarını seçilmiş durak Heybeliada’ya çevirirler.
Feray, Mayıs ve Gülin’in yaşadıkları rüya olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalımsıydı. Zamansız ve unutulmaz yolculukları kadere aşka hayallere umuda dair çıkmazlarda Haziran Falcısı’nın mucizelerine çıkartıyordu.
Hayatta her şey ve herkes olması gereken zamanda olması gerektiği yerdedir.
Mucizelere ve tılsımlara inanmaya devam edin. Sabır ve inançla hak edildiğinde mutlaka bir gün hayatlarınıza dokunacaklardır.
Belgin Karabulut, incelikli anlatımıyla üç kadından yola çıkarak bir gerçek hayat masalı kaleme alıyor. Yarattığı yoğun atmosferde tılsımlı bir hikaye okuru bekliyor.
Son bir not: Bu kitap gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek yazılmıştır.
Bir yanıt yazın