Müslüman Kardeşler ve İdlib
Hatırlarsınız, Suriye Sorunu Esad’ı devirmek ve Suriye’de Müslüman Kardeşlerin hâkim olduğu, parçalanmış birkaç Suriye oluşturmak üzere, Mart 2011 Tarihinde başlatılmıştı.
Bu plan çerçevesinde Amerika ve Türkiye Suriye’de harekete geçmiş oldular. Bilindiği gibi harekatın mali kısmını Suudi Arabistan, BAE ve Katar karşılayacaktı.
Lakin, PKK meselesi ve ABD’nin ortak plandan ayrılmasıyla bu plan son buldu.
Müslüman Kardeşler Mısır’da da yenildi. Suriye’deki, Müslüman Kardeşlerin bir kısmı Özgür Suriye Ordusuna geçti. Bir kısmı Suriye devletine biat etti. Geri kalanlarda Heyet Tahriri Şam örgütüne katıldı.
Aslında bunların dip kökü; El- Kaidedir. Daha sonra el Nusra’dır. ABD tarafından Irak ve Afganistan’da örgütlenmiş örgütlerdir.
Suriye devleti Suriye’yi terörden temizledikçe, Müslüman Kardeşler ve IŞİD yenildikçe, terör unsurları İdlip’e depo edildi.
Suriye’de çözüm bekleyen iki bölge kaldı. İdlip ve PKK/ABD tarafından tutulan Fırat’ın Doğusu…
İdlip’de ekonomi ve enerjiyi elinde tutan gurup Özgür Suriye Ordusudur. Lakin bunların, ekonomi ve Türkiye’den giden enerji dağıtım ağını ellerinde tutmaları sebebiyle, muhalif guruplarla silahlı gurupları birbirinden ayırmak oldukça zordur.
Yani Heyet Tahriri Şam nerede başlıyor, ÖSO nerede bitiyor bu durum pek açık değildir.
Türkiye’nin İdlib Sorunu; aslında, İdlib’de örgütlü, Özgür Suriye Ordusu adındaki Müslüman Kardeşlerdir.
Suriye devleti, Rusya, İran İdlib’i güneyden ve doğudan kuşatmış vaziyettedirler. Buradan ikmal ve lojistik yapamayan gurupların tek nefes deliği, Türkiye’de Hatay sınırıdır. Yayla Dağ ve civarıdır. Eğer buradan geçişler, enerji ve diğer ikmal ürünlerine kapatılırsa, ÖSO da orada mahsur kalacak, ya silah bırakacak ya da Suriye ve Rusya ile savaşacaktır.
Bu durumu çok iyi bilen Suriye devleti ve Rusya, İdlib sorununda, Türkiye’nin bir eylem planı yapmasını bekliyor. Türkiye ise İdlib’e askeri bir hareket felaket olur diyor. Amerika da aynı cümleyi kuruyor.
Yapılacak iş; Türkiye kendi sınırını ÖSO dahil tüm giriş çıkışlara kapatacak. İdlib’deki ÖSO gurupları ya diğer guruplar gibi silah bırakacak ve sivil hayata geçecekler ya da İdlib’den ayrılıp, İdlib’in doğusunda bir yerlere gideceklerdir.
Bu durum, Astana Süreci toplantılarında, Türk tarafına ifade edilmiş olmasına karşın, Türkiye İdlib’de gözlem noktaları kurmanın dışında, hiçbir şey yapmıştır.
Türkiye’nin bu çıkmazından yararlanmak isteyen Amerika ise İdlib’de, kimyasal silah var diye, denkleme dahil olmaya çalışmaktadır.
Suriye devleti ile anlaşamayan Türkiye, ABD ile anlaşmaya doğru zorlanmaktadır.
İdlib sorunu uzadıkça, Suriye, Rusya ve İran huzursuz olmaktadır. Rusya konuyu Birleşmiş Milletlere taşımıştır. İdlib sorunu çözülmezse, ABD’nin Suriye devletine ve ordusuna yapacağı ağır bir saldırı sonunda, Esad’ın öldürülmesi beklenmektedir. ABD Suriye ordusunu imha ederse, Suriye devletinin başına kendi kuklasını koyarak, Suriye’yi parçalamayı planlamaktadır. Bu durumda Rusya müdahale etmek zorunda kalacağı için Rusya da endişelenmektedir.
Rusya ABD savaşı hiç kimsenin istemediği bir sonuçtur.
Suriye’de, şu gerçeği kabul etmemiz gerekir; Suriye’de Suriye devleti duruma hâkim olmuş, terör gruplarını temizleye temizleye İdlib’e gelmiştir. İdlib Harekâtı, Rusya ve Suriye yönünden gerçekleştirilmesi gereken bir mecburiyet olmuştur.
İdlib’de Esad ve Rusya ile anlaşamayan Türkiye, Amerika ile anlaşmaya mecbur kalabilir. Böyle bir durum Fırat’ın doğusunda kurulacak Kürdistan’a razı olmayı da zorlar. Asıl felaket burada saklıdır.
2.9.2018
Bir yanıt yazın