Necdet Buluz
Alınan onca önleme rağmen enflasyon dizginlenemiyor. Merkez Bankası (TCMB), yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklarken, 2018 yıl sonu için halihazırda yüzde 8.4 olan enflasyon tahminini de yukarı yönlü revizyona gidilerek yüzde 13.4’e çekti.
TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2018 sonunda orta noktası yüzde 13,4 olmak üzere yüzde 12,5 ile yüzde 14,3 aralığında gerçekleşeceğini öngördüklerini açıkladı.
Bunlar resmi rakamlar. Her zaman söylediğimiz gibi vatandaşın enflasyon rakamları açıklananların çok üzerinde seyrediyor. Pahalılığın ve zamların ard arda gelmesi hiç kuşkusuz enflasyonun da artışını hızlandırıyor.
Çetinkaya, “Enflasyonun 2019 yılsonunda yüzde 9,3’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir. 2020 yılında ise enflasyonun %6,7 olacağını öngörüyoruz” dedi.
Çetinkaya aynı zamanda enflasyonu artıran nedenleri de açıklayarak, içinde bulunduğumuz yıllarda enflasyonun tek hanelere inmesinin beklenmemesinin de altını çizdi.
Enflasyon raporuna ilişkin sunum yapan TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın açıklamalarından satır başlarına da göz atalım
. Küresel büyüme yılın ilk yarısında istikrar kazandı ve gücünü korumaya devam etti.
. 2018 yılının ikinci çeyreğinde küresel finansal piyasalarda dalgalanmalar artarken, Türkiye’nin risk pirimi ile döviz kurlarına dair göstergeler diğer gelişmekte olan ülkelere göre olumsuz bir seyir izledi.
• Sıkılaşan finansal koşullara paralel olarak kredilerin büyüme hızı ikinci çeyrekte gerilemeye devam etti.
• İktisadi faaliyet yurt içi talepteki yavaşlamaya bağlı olarak ikinci çeyrek itibarıyla dengeleme eğilimine girerken, turizmdeki güçlü toparlanmanın katkısıyla net ihracatın büyümeye desteği sürdü.
• Toplam talep koşullarının enflasyon üzerindeki etkisi ikinci çeyrek itibarıyla kademeli olarak zayıflamaya başlamakla birlikte, maliyet yönlü baskılar ve bozulan fiyatlama davranışları enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi.
• Enflasyona ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla ikinci çeyrekte güçlü bir parasal sıkılaştırma yapıldı, para politikası operasyonel çerçevesine ilişkin sadeleşme süreci haziran ayı itibarıyla tamamlandı.
• Parasal sıkılaştırma ve Türkiye’nin risk priminde gözlenen artış, kur takası faizlerinin tüm vadelerde yükselmesine neden oldu.
• Küresel risk iştahındaki bozulmanın yanı sıra yurt içi gelişmelerin de etkisiyle tl’nin ima edilen oynaklığı önemli ölçüde yükseldi.
• İkinci çeyrekte ticari kredi büyümesi yavaşlarken, finansal koşullar belirgin şekilde sıkılaştı.
• Fiyatlama davranışına ilişkin takip edilen göstergeler, ekonomik birimlerin fiyat artırma eğiliminin güçlendiğine işaret ediyor.
-İkinci çeyreğe dair açıklanan veriler, iktisadi faaliyetin yavaşlayarak dengelenme sürecine girdiğine işaret ediyor.
• Net ihracatın dönemlik büyümeye etkisi artırıcı yönde gerçekleşti.
• İktisadi faaliyetteki dengelenme eğiliminin yakın dönemse istihdam ve işsizlik verilerine de yansımaya başladığı görülüyor.
• Yılın ikinci yarısında mal ve hizmet ihracatının büyümeye desteğini sürdürerek cari işlemler dengesini olumlu etkilemeye devam etmesi bekleniyor.
• Yılın ikinci yarısında mal ve hizmet ihracatının büyümeye desteğini sürdürerek cari işlemler dengesini olumlu etkilemeye devam etmesi bekleniyor.
• Petrol fiyat tahmini 2018 için 68 dolardan 73 dolara revize edildi
• Petrol fiyat tahmini 2019 için 65 dolardan 73 dolara revize edildi
• Gıda enflasyonunu bu yıl için yüzde 7’den yüzde 13’e revize ettik.
• İthal fiyatları tahminini bu yıl için yüzde 4,8’den yüzde 6,3’e revize ettik.
**- Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2018 sonunda orta noktası yüzde 13,4 olmak üzere yüzde 12,5 ile yüzde 14,3 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir.
• Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2019 sonunda orta noktası yüzde 9,3 olmak üzere yüzde 7,6 ile yüzde 11,0 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir.
Özetleyelim:
Bu anlayış ve sistem ile pahalılığın önüne geçmek, cari açığı kapatabilmek mümkün değil. Kaldı ki, ihracat ve ithalatta da sıkıntıların yaşanmaya başladığı haberleri geliyor. Dolar’daki yükselişin önüne geçememek demek, daha uzun yıllar çift haneli enflasyonla yaşamaya devam edeceğiz demektir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın