BU DÜNYADA YAPTIRIMLARA UĞRAMAK

MÖ 3. yüzyılda Çin’de, Qin hanedanlığı kendini korunmak için giderek büyüyen Büyük Duvar inşaatına başladı.
Büyük Duvar ya da Çin Seddi  korumacılıkta tüm zamanların en büyük sembolü oldu. 
Ama bugün Çin, ulusal çıkarlarını korumak için ülkesi dışında köprüler, demiryolları, yollar, tüneller ve altyapılar inşa ediyor.
Bu kez ördüğü bu duvarla, kendini küresel ticaret sisteminin merkezine yerleştiriyor…
 
*
Bu yüzden ABD ve Çin arasında ticaret anlaşmazlığı yaşanıyor.
İki ülke arasında ticaret ve yatırım için kurallar, düzenlemeler ve standartlar belirleme konusunda bir karışıklık doğmuştur..
Çünkü ABD-Çin ticaret anlaşmazlığının temeli ABD’nin azalan gücüdür.
 
*
Ve ABD plutokrasisi, Başkan D.Trump vasıtasıyla Çin’in geçen yıllar içinde aradaki boşluğu kapatıp kapatmadığı gerçeğine tepki gösteriyor…
İşte Başkan D.Trump, ülkesinin statükosunu yeniliyor.
ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi ve Yeni Nükleer Doktrini eşliğinde,
1- Bir yanda gelişmiş ya da gelişmekte olan istikrarlı ülkelerin, diğer yanda emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin; 
ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamak,
2- Bu sayede Pentagon ve CIA’ yı bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri getirmeyi öngörüyor.
 
*
ABD, kapitalizm öncesi devlete dönüyor yani emperyalizme yeni bir yön veriyor. 
Bu ABD’nin ulusal üretici kapitalizminin ulusötesi mali kapitalizm ile çatışması anlamına geliyor.
ABD  uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliyor.
O sırada gelişmelerden zarar gören başta bir kısım ABD’li ulusal üreticiler feveran ediyor, Başkan vatana ihanetle dahi suçlanıyor!
Ama Trump yönetimi eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediyor, başlattığı Ticaret Savaşlarında kararlı görünüyor…
 
*
Bu tabloda Türkiye; ABD’nin stratejik ortağı ve NATO’nun önemli  üyesidir. 
Müttefiklik hukuku gereğince 2.madde kapsamındaki gelişmelerde ABD’ ye destek vermesi  gerekiyor. 
Yani  Türkiye; Pentagon ve CIA bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri dönüşünün öncesinde;
Dünyada Ticaret Savaşının  sürdüğü bu sırada,
ABD silahlı kuvvetleri ve NATO’nun caydırıcılık amacıyla Rusya ve Çin’e karşı hazırlıklarında el almalıdır…
 
*
Ancak ABD bu sırada Rusya ile İslamcı teröre karşı ulusal çıkarlarının ortak savunmasını müzakere ediyor.
Çünkü ABD;
1-  Artık Suriye savaşını bir insani müdahale olarak satma girişimlerinin sona erdiği kanaatindedir.
Sıranın Suriye’deki savaşa siyasi çözüm bulunmasına geldiğini düşünüyor.
2-  Bunun için İsrail’i kuşatan bu bölgede; ” Kafirleri öldürüp dünyaya İslamı empoze etmeyi hedefleyen” ve Şii eksenini oluşturan İran İslam Cumhuriyeti’nin ve Hizbullah gibi Şii İslamcı terör örgütlerinin Suriye’den çekilmeler ni istiyor. 
3-  Aynı şekilde Sünni köktendinci bir lider ile emperyal Osmanlı emellerine önderlik eden Türkiye’nin ve Müslüman Kardeşler örgütünün de,
Hem Balkanlarda hem Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’in neredeyse tamamında gösterdiği Sünni İslamcılık girişkenliğini,
Suriye ve Irak’ta sonlandırmasını ve Türkiye’nin ABD ve NATO ittifakının yeniden güvenilir bir ortağı olmasını öngörüyor…
 
*
Türkiye müthiş ekonomik, siyasi ve sosyal açmazlar içindedir.
Buna rağmen ABD’ye ve NATO’daki müttefiklerine direniyor!
Sanki Yunanistan ilişkilerinde, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs meselesinde, Suriye ve Irak’ta sorunların çözümünde bir kilit görevi yapıyor.
 
*
Madem öyle!  ABD yönetimi Dünya Ticaret Savaşının başlamasıyla afallayan Amerikalılara ve Batılılara, Türkiye’nin çöküşü üzerinden bir nebze moral vermek,
Türkiye’nin esas amacı olan Sünni İslamcılık girişkenliği ile bölgede yayılmasını ve kaynaklara sahip olma hedefine son vermek,
Ama bunu Türkiye’nin Sünni İslamcılığını öne almadan sağlamak üzere  harekete geçiyor! 
 
*
Perşembe günü Başkan D.Trump, ABD’nin bir Amerikan papazının “uzun süreli tutuklanması” nedeniyle “büyük yaptırımlar” ile Türkiye’yi cezalandıracağını ve derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyor…
Aynı gün Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Güney Afrika’dan  BRICS’in beş parmak gibi olduğunu, bu ülkelerin bir araya geldiklerinde kendi ağırlıkları üzerinden  bir yumruk oluşturduğunu söylüyor…
Türkiye yönetiminin akıldaneleri “ABD tehditlerini uygularsa Türkiye NATO’dan çıkmak yerine NATO’da kalıp sistemi kilitler” derken,
Atatürk’ün koltuğunu işgal eden K. Kılıçdaroğlu “Ülkemize yönelik tehdit mesajları müttefiklik hukukuna aykırıdır” diyor!
 
28. 8. 2018

Yazıları posta kutunda oku

MÖ 3. yüzyılda Çin'de, Qin hanedanlığı kendini korunmak için giderek büyüyen Büyük Duvar inşaatına başladı.
Büyük Duvar ya da Çin Seddi  korumacılıkta tüm zamanların en büyük sembolü oldu. 
Ama bugün Çin, ulusal çıkarlarını korumak için ülkesi dışında köprüler, demiryolları, yollar, tüneller ve altyapılar inşa ediyor.
Bu kez ördüğü bu duvarla, kendini küresel ticaret sisteminin merkezine yerleştiriyor...
 
*
Bu yüzden ABD ve Çin arasında ticaret anlaşmazlığı yaşanıyor.
İki ülke arasında ticaret ve yatırım için kurallar, düzenlemeler ve standartlar belirleme konusunda bir karışıklık doğmuştur..
Çünkü ABD-Çin ticaret anlaşmazlığının temeli ABD'nin azalan gücüdür.
 
*
Ve ABD plutokrasisi, Başkan D.Trump vasıtasıyla Çin'in geçen yıllar içinde aradaki boşluğu kapatıp kapatmadığı gerçeğine tepki gösteriyor...
İşte Başkan D.Trump, ülkesinin statükosunu yeniliyor.
ABD Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi ve Yeni Nükleer Doktrini eşliğinde,
1- Bir yanda gelişmiş ya da gelişmekte olan istikrarlı ülkelerin, diğer yanda emperyal küreselleşmeyle henüz bütünleşmemiş istikrarsız devletlerin; 
ABD ekonomisine yeniden yatırım yapmasını sağlamak,
2- Bu sayede Pentagon ve CIA' yı bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri getirmeyi öngörüyor.
 
*
ABD, kapitalizm öncesi devlete dönüyor yani emperyalizme yeni bir yön veriyor. 
Bu ABD'nin ulusal üretici kapitalizminin ulusötesi mali kapitalizm ile çatışması anlamına geliyor.
ABD  uluslararası ticaret anlaşmalarından geri çekiliyor.
O sırada gelişmelerden zarar gören başta bir kısım ABD'li ulusal üreticiler feveran ediyor, Başkan vatana ihanetle dahi suçlanıyor!
Ama Trump yönetimi eski düzeni belirleyen hükümetlerarası yapıları tasfiye ediyor, başlattığı Ticaret Savaşlarında kararlı görünüyor...
 
*
Bu tabloda Türkiye; ABD'nin stratejik ortağı ve NATO'nun önemli  üyesidir. 
Müttefiklik hukuku gereğince 2.madde kapsamındaki gelişmelerde ABD' ye destek vermesi  gerekiyor. 
Yani  Türkiye; Pentagon ve CIA bugünkü işlevlerinden Ulusal Savunmaya geri dönüşünün öncesinde;
Dünyada Ticaret Savaşının  sürdüğü bu sırada,
ABD silahlı kuvvetleri ve NATO'nun caydırıcılık amacıyla Rusya ve Çin'e karşı hazırlıklarında el almalıdır...
 
*
Ancak ABD bu sırada Rusya ile İslamcı teröre karşı ulusal çıkarlarının ortak savunmasını müzakere ediyor.
Çünkü ABD;
1-  Artık Suriye savaşını bir insani müdahale olarak satma girişimlerinin sona erdiği kanaatindedir.
Sıranın Suriye'deki savaşa siyasi çözüm bulunmasına geldiğini düşünüyor.
2-  Bunun için İsrail'i kuşatan bu bölgede; " Kafirleri öldürüp dünyaya İslamı empoze etmeyi hedefleyen" ve Şii eksenini oluşturan İran İslam Cumhuriyeti'nin ve Hizbullah gibi Şii İslamcı terör örgütlerinin Suriye'den çekilmeler ni istiyor. 
3-  Aynı şekilde Sünni köktendinci bir lider ile emperyal Osmanlı emellerine önderlik eden Türkiye'nin ve Müslüman Kardeşler örgütünün de,
Hem Balkanlarda hem Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'in neredeyse tamamında gösterdiği Sünni İslamcılık girişkenliğini,
Suriye ve Irak'ta sonlandırmasını ve Türkiye'nin ABD ve NATO ittifakının yeniden güvenilir bir ortağı olmasını öngörüyor...
 
*
Türkiye müthiş ekonomik, siyasi ve sosyal açmazlar içindedir.
Buna rağmen ABD'ye ve NATO'daki müttefiklerine direniyor!
Sanki Yunanistan ilişkilerinde, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs meselesinde, Suriye ve Irak'ta sorunların çözümünde bir kilit görevi yapıyor.
 
*
Madem öyle!  ABD yönetimi Dünya Ticaret Savaşının başlamasıyla afallayan Amerikalılara ve Batılılara, Türkiye'nin çöküşü üzerinden bir nebze moral vermek,
Türkiye'nin esas amacı olan Sünni İslamcılık girişkenliği ile bölgede yayılmasını ve kaynaklara sahip olma hedefine son vermek,
Ama bunu Türkiye'nin Sünni İslamcılığını öne almadan sağlamak üzere  harekete geçiyor! 
 
*
Perşembe günü Başkan D.Trump, ABD'nin bir Amerikan papazının "uzun süreli tutuklanması" nedeniyle "büyük yaptırımlar" ile Türkiye'yi cezalandıracağını ve derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyor...
Aynı gün Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Güney Afrika'dan  BRICS'in beş parmak gibi olduğunu, bu ülkelerin bir araya geldiklerinde kendi ağırlıkları üzerinden  bir yumruk oluşturduğunu söylüyor...
Türkiye yönetiminin akıldaneleri "ABD tehditlerini uygularsa Türkiye NATO'dan çıkmak yerine NATO'da kalıp sistemi kilitler" derken,
Atatürk'ün koltuğunu işgal eden K. Kılıçdaroğlu "Ülkemize yönelik tehdit mesajları müttefiklik hukukuna aykırıdır" diyor!  
28. 8. 2018 - ahmet kilicaslan aytar

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir